Bu yaklaşım çerçevesinde gazetelerde, köşe yazılarında, televizyon programlarında üstü kapalı ya da açık olarak yapılan açıklamalara birçok örnek vermek mümkün. Bu yazıda ben, son zamanlarda basında da yer bulan Hülya Avşar’ın bir internet sitesinde yer alan “Kurban Kesmek Akıl Dışı!” başlıklı köşe yazısıyla ilgili görüşlerimden ve bunun yaptığı çağrışımlardan bahsetmek istiyorum.
Hülya Avşar’ın yazısından ilgili bölümleri yeniden hatırlamak istersek kendisinin şöyle dediğini görüyoruz:
`…. . Son zamanlarda Türkiye`de bana göre alttan hiç kimsenin tahmin etmediği, Müslümanlığa farklı bakan bir jenerasyon geliyor…. . `
`…. . Size en ufak örnek veriyorum; çok sevgili bir ahbabımın 9 yaşındaki torunu, babaannesine şöyle bir soru sormuş, `Hayvan keserek bayram yapan bir dini aklım almıyor!` İşte bu soru bana da şok!!! Mantıklı gelen bu soru alttan nasıl bir jenerasyon geldiğini size de fark ettiriyor mu? Belki de beni etkileme sebebi, benim de son yıllarda kurban kesmek yerine daha hayırlı olacak bir şeyler yapmayı tercih ediyor olmamdır…. `
Hülya Hanım’ın bu yazıyı kaleme alırken neyi hedeflediğini ve neyi düşünerek yazdığını bilemiyorum. Acaba amacı islama herhangi bir şekilde saldırmak mı? Yoksa samimi bir şekilde görüşlerini mi ifade ediyor? Kurban kesmeyi gerçekten anlamsız mı buluyor? Yoksa bu, gündemde yer edinmek amacıyla dini mi kullanmak bilemiyorum. Ama amaç ve altta yatan motifler ne olursa olsun bu yazıyı ciddi olarak değerlendirerek bir açıklama yapmak gayretindeyim.
Bu yazıya baktığımda kavramların oldukça çarpıtılmış ve yanlış yönlendirici olduğunu görüyorum. Yazı da söylendiği gibi kurban kesmek basit bir hayvan boğazlama ve öldürme değildir; kurban bayramı da bu işlemin kutlandığı bir bayram değildir. Kurban kesmeyi daha iyi kavrayabilmek için Kuran a başvuracak olursak bize yardımcı olacak birçok ayetin yer aldığını görürüz. Hac suresi 37. ayette Allah şöyle buyuruyor:
“Onların ne etleri ne de kanları Allah`a ulaşır; fakat O`na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah`ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. ”
Yine Hac suresi 34. ayetteyse şöyle buyruluyor:
“Biz, her ümmete -(Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah`ın adını ansınlar diye- kurban kesmeyi gerekli kıldık. İmdi, İlahınız, bir tek İlah`tır. Öyle ise, O`na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlaslı ve mütevazi insanları müjdele!”
Aynı surenin 36. ayetiyse şöyle diyor:
“Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah`ın (dininin) işaretlerinden (kurban) kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayakları üzerine dururken üzerlerine Allah`ın ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yeyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik. ”
Bu ayetlerden de anlaşıldığı gibi kurban kesmenin sembolik anlamı çok önemlidir. Kurban keserek Allah’a olan sadakat ifade edilmiş olur. O istediği için bir hayvan feda edilmektedir ve bu aynı zaman da O’nun yolunda gereken her türlü fedakarlığa da hazır olduğumuzun ve ne isterse yapacağımızın bir göstergesi olarak düşünülebilir. Bu çerçevede olayı değerlendirdiğimizde aslında kurban bayramının ne kadar manidar olduğunu, bu seremoninin ne gibi anlamları olabileceğini de görmekteyiz.
Diğer ayetlerdeyse kurban kesmenin bütün ilahi dinlerde farz kılındığından ve ardından da kurbanlık hayvanların insanlık için büyük bir nimet olduğundan ve kurban kesmenin toplumsal boyutundan ve yardımlaşmadan bahsedilmektedir.
Görüldüğü gibi kurban kesmek basit bir hayvan boğazlama işlemi değildir. Bu bir biat, bir şükür, bir yardımlaşma ve dayanışma faaliyetidir.
Kurban kesmeye bir diğer eleştiri de bunu acımasız ve gaddarca bulan hayvan hakları savunucularından gelmektedir. Ama her ne hikmetse bu insanlar kendilerinin dana, koyun gibi hayvanların etinden yediklerini ve bu etlerinde sonuçta mezbahada kesilen hayvanlardan geldiğini unutmaktadırlar. Sonuçta her gün bu hayvanların binlercesi kesilmektedir. Eğer kurban kesmek gerçekten bir katliamsa bu bayram dışında kesilen bütün hayvanlarında haklarını aynı derecede savunmak gerekir. Bunun da ne kadar yersiz bir yaklaşım olduğunu açıklamaya gerek duymuyorum…
Sonuç olarak dinimiz samimiyetle incelediğimizde Allah’ın yapmamızı istediği her şeyin yerinde bir sebebi olduğunu görmekteyiz. Umarım yazarlarımız, sanatçılarımız ve aydın olduklarını düşünenler de peşin hüküm vererek dine dil uzatmadan önce gerekli analizleri yapar ve sağ duyuyla düşünebilmeyi özümserler.
Selam ve sevgilerimle,
Hikmet.