Müteşabih ayetlerin yorumlanması, anlaşılması konusunda bilim ehli olan kişilerin yani akıl düşünce, tahsil yoluyla kendisini yetiştirmiş, geliştirmiş kişilerin Allah’la birlikte anılması bilimde derinleşmiş olan aklın ışığında yol alan kişiler için çok büyük bir onurdur.
Yüce yaradanın akla ve bilime verdiği değerin anlaşılması açısından muhteşem bir ayettir..
Bazı Kur’an ayetlerinde bildirilen konular, yaşadığımız çağda bilimsel çalışmalarla ulaşılan sonuçlarla örtüşmektedir. Ayni şekilde bilim alanındaki gelişmeler sayesinde bazı Kur’an ayetlerinin daha iyi, doğru anlaşılması, yorumlanması, açıklanması yapılabilmektedir.
Kur’an’ı Kerim’de daha bir çok ayette akla, düşünmeye, anlamaya, ilim sahibi olmaya vurgu yapılmış ve bu yönde gayret gösterilmesi istenmiştir.
Kur’an’a göre insanın sahip olduğu en önemli değer akıldır.
Kur’an akıl sahiplerine, düşünen insana ve toplumlara hitap eder. Onlardan övgüyle bahseder. Aklını kullanmayanlara ise en kötü, alçaltıcı ifadeleri kullanır.
Allah, hikmeti dilediğine verir. Bunu ancak AKIL sahipleri anlar.. (Bakara-269)
Ey AKIL sahipleri! (Maide-100)
Bilgiden-ilimden nasipli olanlar için, ayetleri gerçekten ayrıntılı kılmışızdır.. (Enam- 97)
ALLAH KATINDA YARATILANLARIN EN KÖTÜSÜ, AKILLARINI İŞLETMEYENLERDİR. (ENFAL-22)
ALLAH PİSLİĞİ AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERİNE BIRAKIR.. (Yunus-100)
Yüce Allah, aklını kullanan, düşünen, ilim sahibi olmaya çalışan, vasıflı, artı değer üretebilen, yaşadığı topluma katkıları olan, iyi düşünüp, iyi işler yapan kullar istiyor.
Ortaya koyabildiğimiz maddi, manevi değerlerle orantılı olarak refaha, güzelliklere kavuşabiliriz.
Her benlik kendi kazandığının bir karşılığıdır.
(Müddessir-38)
Yaradan, İlahi varoluşun ve kendisinin olduğu gibi bizlerinde devamlı iş ve oluş halinde olmamızı akıl, ilim ışığında çalışmamızı, üretmemizi, gelişim, ilerleme için gayret göstermemizi istemektedir..
Allah bizlerin, tembellik etmemizi veya faydasız, anlamsız işlerle, konuşmalarla zaman harcamamızı istemez.
Müminler, boş sözlerden, lüzumsuz işlerden yüz çevirirler.. (Muminun-3)
Yüce Allah’ın bu emrine uymak kişinin bilgi, ilim, kültür seviyesiyle alakalıdır.
Çevremizdeki insanlara dikkat edecek olursak; Aklı, düşünceyi, bilgiyi yeterince önemsemeyen, tahsil, kültür birikimi olmayan, ilim peşinde koşmayan insanlar;
Çok yüzeysel düşünebilen, sohbet konuları çevresindeki diğer insanları çekiştirmekle sınırlı olan, dedikodu, gıybet yapan, TV. lerde insana hiçbir faydası, katkısı olmayan izdivaç, televole gibi magazin programlarını seyreden kişilerdir. Toplumsal, sosyal, kültürel sorunlar vs. ilgi alanlarına girmez. Dini siyasete alet eden siyasetçilerin en çok sevdiği ve inançlarını istismar ettikleri insanlar da bunlardır.
Tahsili, kültürü biraz daha üst seviyede olan kişiler; Pöpüler kültürle, günlük yaşanan olaylarla ilgilidir. Kültürel ihtiyaçlar hisseder. Bakış açısı bireylerden öte, günlük yaşanan toplumsal gelişmeler, olaylardır.
Kur’an’da bildirildiği gibi akılını işleten, bilgi, ilim sahibi olan kişiler ise; iş ve değer üreterek içinde yaşadığı topluma olumlu katkılarda bulunmak ister, Bakış açısı, vizyonu, yaşanan olayları gelişmeleri çağdaş ve özgür düşüncesiyle tahlil etmek ve olayları daha güzele doğru yönlendirmeye çalışmaktır. Toplumsal, sosyal sorumluluk anlayışı üst seviyededir. Çevresini bilinçlendirmeye, aydınlatmaya çalışır.
Kur’an’nın istediği insan; Boş, gereksiz işlerle, sözlerle zaman harcayan değil, akleden, çalışan, üreten, insanlara faydalı olan, iyi düşünüp iyi, güzel işler yapan insandır..
Övgü Allah’a, selam peygamberlere, saygı okuyanlara olsun..
Yazar : Vedat Akbaşak