Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş`i ve Ay`ı bir emre boyun eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Lokman suresi -29
Kuran’da birçok güzel ifade ve anlatım bulunmaktadır. Bunlardan bazıları edebi yönden çok üstünlük sergilemekte, bazısı da bilimsel hikmetlere işaret etmektedir. Bazısındaysa iki özellik birden kendini göstermektedir. Yukarıdaki ayetin de bu duruma örnek bir ayet olduğunu düşünüyorum.
Ayetin ilk kısmında gecenin gündüzün içine, gündüzün de gecenin içine sokulması vurgulanmaktadır. İlk bakışta bu ayetten anlaşılan geceden gündüze, gündüzden de geceye geçiştir. Yani gecenin sonunda sabaha doğru hava ağarmaya başlar karanlık yavaş yavaş azalır ve yerini aydınlığa bırakır. Gündüzün sonunda da aydınlık git gide azalır, önce güneş batar sonra son ışık kalıntıları da havanın tamamen kararmasıyla yok olur (bu ayette işaret edilen durumun gerçekleştiği zaman dilimlerinin de sabah ve akşam namazı vakitleri olması ayrıca ilginç bir durumdur. ). Gecenin gündüzün içine, gündüzün de gecenin içine girmesinden bir diğer kasıtsa, gece ve gündüzün uzayıp kısalması olabilir. Öyle ki, ikisinin toplamı her zaman 24 saat kalır. 21 Aralık’tan sonra gündüzler uzar, geceler kısalır ve böylece gündüz gecenin içine girmiş olur; 21 Haziran’dan sonraysa geceler uzamaya gündüzler kısalmaya başlar, yani gece gündüzün içine girer.
Gündüzün ve gecenin oluşumlarının altında yatan sebebi düşünürsek bunun dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi olduğunu görürüz. Yani açıklamanın ilk kısmında anlatılan olay dünyanın kendi etrafında dönerek güneşe dönük yüzünün sürekli değişiyor olmasından kaynaklanmaktadır. İkinci olay yani gündüz ve gecenin uzaması ve kısalmasıysa dünyanın eksenin eğri olmasından ve dünya güneş çevresindeki yörüngesinde ilerledikçe güneş ışınlarının geliş açısının sürekli değişiyor olmasından kaynaklanmaktadır. Yani biraz daha düşündüğümüzde gecenin gündüzün içine girmesi, gündüzün de gecenin içine girmesinin dünyanın dönme hareketlerinden kaynaklandığını görmekteyiz. Ayet de tam bu noktada güneş ve aydan bahsetmektedir. Güneş, yani dünyanın etrafında döndüğü yıldız; ay, yani dünyanın etrafında dönen uydu. Ya da güneş, görünmesi gündüzün en büyük işaretçisi; ay, görünmesi gecenin işaretçisi.
Aslında bu ayete baktığımızda bir “özelden genele gidiş” söz konusu. Gece ve gündüzün oluşumu anlatılıyor; ve deniliyor ki bunu yapan, düzenleyen Allah’tır. Sonra görüyoruz ki bu Allah’ın dünya üzerindeki farklı şekillerdeki dönme emrinden kaynaklanıyor. Sonra düşünüyoruz dünya neyin etrafında döner? Güneşin.. Dünyanın etrafında ne döner? Ay. Ayet diyor ki, bu cisimleri de Allah düzenliyor ve yönetiyor. Yani dünyayı ve dünyayla ilişkili cisimleri yöneten Allah’tır. Allah ayette buyuruyor ki: Güneş’i ve ayı bir emre boyun eğdirmiş. Buradaki emir (doğrusunu Allah bilir) güneşin ve ayın yörüngelerinin belirlendiği denklem. Allah, güneşin ve ayın yörüngelerini bir emir, yani bir denklemin kuralları çerçevesinde belirlemiş. Burada güneş ve ay birlikte zikrediliyor ve ikisinin de “bir” emre boyun eğdirildiği belirtiliyor. Burada da ilginç olan nokta ikisinin de aynı emre uyuyor olması. Bu da ikisinin de Allah’ın emrine uyması ya da ikisinin emrinin ya da denkleminin ortak olması, ya da aynı parametrelerle bina edilmiş olması olarak düşünülebilir (Güneş’in ve ayın hareketleri periyodiktir, her ikisi de hem bir yörünge etrafında dönerler (güneş dönüşünü 225 milyon yılda, ay da 27. 3 günde tamamlar) hem de kendi eksenleri etrafında dönerler(ay kendi eksenindeki dönüşünü 27. 3 günde, güneşse gaz olduğundan dolayı ekvatorunda 25. 6 günde, kutup bölgesindeyse 36 günde kendi ekseni etrafında döner), her ikisinin de eksenleri eğridir (ayın ekseni 6. 68 derece, güneşinkiyse 7. 25 derece).
Ayetin devamında deniliyor ki: Hepsi belirlenmiş bir süreye akıp gidiyor. Burada hepsiden kasıt güneş ve ay olabileceği gibi; gece, gündüz, güneş ve ay da olabilir. Dikkat edilirse bunlar periyodik hareketlerdir. Yani gece gündüzün oluşumu(gece gündüz oluşumu 24 saatte kendini tekrarlar, gündüz ve gecenin uzayıp kısalmasıysa bir yıllık bir zamanda kendini tekrarlar), ayın hareketleri ( ay dünya etrafındaki dönüşünü 27. 3 günde tamamlar) ve güneşinkiler ( güneş samanyolu galaksisinin merkezi etrafındaki dönüşünü 225-250 milyon yılda tamamlar) periyodiktir. Doğrusunu Allah bilir, bu belirlenmiş düzenli hareketlerin, ya da belirlenmiş sürelerin başka bir belirlenmiş süreye aktığından bahsedilmektedir. Yani tüm bu periyodik hareketleri ya da süreleri, bir saatin dişlilerinin dönme sürelerine benzetecek olursak, tüm bu süreler tamamlandıkça başka bir belirlenmiş süre de tamamlanacaktır ve kıyamet kopacaktır.
Ayetin en sonunda da insana odaklanılıyor ve deniliyor ki: Kuşkusuz Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır. Düşündüğümüz zaman görüyoruz ki aslında evren galaksileriyle, güneş, dünya ve ayla kocaman bir sistem ve belirlenmiş bir zamana akıyor. İnsana baktığımızdaysa insan da bu sistemin bir parçası. Sistemin daha üstündeki büyük bileşenler olan güneş, dünya ve ay gibi gök cisimlerinin davranışları bir emre bağlanmıştır ve Allah tarafından tam olarak bilinmektedir ve yönetilmektedir. Bizlerse sistemin küçük bileşenleriyiz ve Allah’ın izin verdiği ölçüde serbestiz. Ancak Allah, o gök cisimlerini yönettiği ve emrine bağlayabildiği gibi bizim de yaptıklarımızı bilmektedir. Bu nedenle biz insanlarında bu büyük sistem içerisinde bir parça olduğumuzu, ve bir amaçla yaratıldığımızı bilerek yaptıklarımızı bu doğrultuda bilinçli şekillendirmemiz gerekmektedir.
Yazar : Hikmet