Cuma Namazı…

Cuma Namazı…

Dinimiz islam birçok güzelliklerle dolu. Kitabımız Kuran Allah’ın kelamı. İnsanlığa bir rehber; kurtulmak için kendisine sarılacağımız bir ip.

İslam dini de Kuran vasıtasıyla öğrendiğimiz Allah’ın dini. Bugün biliyoruz ki Kuran-ı Kerim’de gerek edebi, gerek doğa bilimleriyle ilgili gerekse matematiksel özelliklerle ilgili bir çok mucize yer almakta (bkz.“Kuran: Hiç Tükenmeyen Mucize” veya www.mucizeler.com ). Kuran’ın kusursuz yapısı verdiği çelişkisiz hükümler ve bilgiler onun Allah kelamı olduğunu bize adeta haykırmakta (bkz. Yunus Suresi 38. ayet). Bu yazıdaysa Kuran’ın verdiği emirler yönüyle de ne kadar eşsiz ve özel olduğuna bir örnek olarak cuma namazından bahsetmek istiyorum.

Cuma namazıyla ilgili olarak Kuran’da Cuma suresi 9. ayette şöyle buyrulmakta:

“Ey inananlar! Cuma günü, namaz için çağrı yapıldığında, Allah’ı anmaya koşun! Alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”

Görüldüğü gibi kadın erkek bütün müslümanları kapsayan bir emir söz konusu. Bütün müslümanların cuma günü namaz için çağrıldıklarında alış verişi ve diğer uğraşlarını bırakarak topluca namaz kılmaları gerekmekte. Bunun ne kadar büyük bir olay olduğunu, ne kadar inanılmaz bir organizasyon, nasıl bir gösteri olduğunu düşünebiliyor musunuz ?

Ben İstanbul’da yaşıyorum. 15 milyondan fazla insanın yaşadığı bir şehir. Cuma günü ezan okunduğunda aynı anda milyonlarca insan camiye gidiyor. Kıbleye yöneliyor ve farz namaz kılınırken topluca hep birlikte Allah’ın huzurunda kıyam, rüku ve secdede duruyor onu zikrediyor; yüceliğini tasdik ediyor ve dünya kendi etrafında dönerken cuma namazı vakti 24 saat boyunca bütün coğrafyaları dolaşıyor. Dünyanın dört bir köşesindeki farklı dilden, farklı ırktan milyarlarca müslüman adeta nöbet devir teslimi yapar gibi sırayla Allah’ın huzuruna çıkıyor; onu anıyor. Birbirlerini hiç görmeden son derece büyük bir düzen içerisinde, mükemmel bir intizam ve organizasyonla bu ibadetini yerine getiriyor.

Her hafta binlerce yıldır hiç bozulmadan tekrar eden yer kürenin her tarafında gerçekleşen bu organizasyon; dünyadaki en büyük gösteri, en büyük etkinlik! Hiç bir miting, hiç bir kutlama, hiç bir gösteri bu kadar çok katılımla, bu derece düzenli, bu kadar organize gerçekleşmemekte. Yılbaşı senede bir defa kutlanıyor. Herkes kendi kültür ve adeti doğrultusunda farklı bir şekilde kutluyor. En büyük isyanlar, gösteriler ya da mitingler bölgesel olarak; bilemediniz ülkesel olarak gerçekleşiyor. O kadar! Hıristiyanlık ve Musevilik semavi dinler ve onlar da aynı kaynaktan geliyorlar. O nedenle onlarda da cumartesi ve pazar ayinleri olduğunu görmekteyiz. Ancak buna rağmen bu derece kapsamlı, organize ve yüksek katılımlı bir durumu gözlemleyemiyoruz.

Bizler insanlar olarak diğer bütün varlıklar gibi Allah’ın kullarıyız. Bizim inancımıza göre herşey onun yaratmış olduğu kullar ve onun koymuş olduğu düzene uyuyor. Bu düzende belki de hemen bütün varlıklarda gözlemleyebileceğimiz birçok ortak paydadan biri de periyodik olarak tekrarlanan hareketler. Mesela günün 24 saat oluşu, dünyanın kendi eksenindeki dönüşünü bu sürede tamamlaması, dünyanın güneş etrafında 365 günlük süreçte dolaşması, buna benzer şekilde yıldızların, gezegenlerin periyodik hareketlerinin bulunması, atomun bile yapısında bulunan elektronlarda bu periyodik davranışların gözlenmesi, nefes alıp vermemiz, kalp atışlarımız  Allah’ın koyduğu ölçü çerçevesinde meydana gelmesi (bkz. Furkan Suresi 2. Ayet, Rad Suresi 5. Ayet ve Yunus Suresi 5. Ayet) onun kullarında gözlemlediğimiz önemli özelliklerden biri.

İnsanlar da cuma namazına katılıp toplu ibadet gerçekleştirmeleriyle, bunu her cuma tekrarlamalarıyla, namazın içindeki rekat tekrarlarıyla bu büyük ortak ölçünün; periyodik hareketlerin bir parçası oluyorlar. Bir başka benzetmeyle herbir varlık türü Allah’ın bir ordusu. Her bir ordu kendisine verilmiş görevi kendi tarzındaki periyodik hareketleriyle tekrar tekrar yerine getiriyor. İnsanlar da bu alemler içinde bir başka topluluk; onlar da kendi lisanlarıyla ve halleriyle cuma namazını toplu olarak kılarak bu görevlerini yerine getiriyorlar.

Tüm bu nedenlerden dolayı cuma namazı bana çok manidar gelmiştir hep. Sanki Allah’ın huzurunda yoklamaya çıkıyoruz ve “biz de senin bir neferiniz; senin emirlerini yerine getirmeye her daim hazırız; yeterki sen emret!” diyoruz.

İşin bir başka manidar tarafı da şu: cuma namazı emri Kuran’da tek bir ayetle geçer. Allah’ın tek bir emrinin yarattığı şu devasa, şu muazzam sonuca bakar mısınız? Tüylerin ürpermemesi onun azametinin bir kez daha gözler önüne serilmemesi mümkün değil! Başka hangi otorite, hangi güç tek sözüyle bu denli geniş zaman diliminde bu kadar çok insanı etkileyebilir? Suphannallah!

Eski yazılardan…
Yazarı:theunifier


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website