Hayalimdeki Camiler

Hayalimdeki Camiler

Cami kelimesi Arapçada “cem” kökünden gelen bir kelime olup, kök anlamıyla “bir araya gelmek, toplanmak” manasına gelir. Cami ise “toplanılan yer” manasındadır. Toplantı salonu, toplantı yeri gibi. Yine Arapçada aynı kökten gelen kelime bir kelime de “cuma”dır. Cuma da hepimizin bildiği üzere “toplantı yapılan gün” manasındadır. Cuma Suresi 9.ayette Allah tüm Müslümanları cuma (toplantı) günü salat (yönelmeye, namaza, ilgilenmeye) için toplanmaya çağırmaktadır. Bu kısa ve genelde bilinen teknik bilgiden sonra cami, cuma ve salat kelimelerinin öneminden bahsedelim.
Her haftanın bir günü (cuma) toplanmak Müslümanlar üzerine farzdır. Toplanma amacı ise “salat”tır. salat kelimesi “salla” kökünden gelir. Kıyame Suresi 31, 32de de kelime zıttı olan “tevella” (yüz çevirme) ile kullanılmıştır. Salla ya da ondan türeyen salat kelimeleri yöneliş, ilgilenme manalarına gelir ki bu kelime insanların Allah’a yönelmesi, birbirine yönelmesi, destek olmaları durumunu içinde barındırır. Ama bugün ne yazık ki bu kavramın anlamı kaydığı için böyle bir ilgilenme ve destek olmayı görmemekteyiz. Eğer bu bağlamda değerlendirseydik bir ülkede camilerin fonksiyonunu hiçbir kurum üstlenemezdi.
Camiler Müslüman bir ülkede en küçük yerleşim biriminden, en büyük yerleşim birimine kadar neredeyse ülkenin tamamını kaplamaktadır. Camilerin İslam’a gerçekten hizmet etmesini istiyorsak, Müslümanların bu toplanma mekanlarına gerçek manada salat fonsiyonunu kazandırmak gerekmektedir. Buna göre camilerimizin nasıl olması gerektiği ile ilgili birkaç madde sıralamak gerekiyor:

1. Yönetimsel olarak camiler:

Camilerin yönetimi bugün olduğu gibi devletin bir kurumunun elinde ve onun atadığı yetkililer tarafından yönetilen bir mekan olmamalıdır. Camilerin yönetimi bulunduğu yerin halkı tarafından seçilen kişilerce mahalli olarak yönetilmelidir. Merkeze bağlı olmamalıdır. Mahallede ya da köyde yaşayan herkes orayı rahatlıkla kullanmalı, yönetiminden hesap sorabilmelidir. Böyle olması bu kamu kurumunun daha çok sahiplenilmesini sağlayacaktır.

2. Cami görevlileri:

Camilere ücretli din adamları atanmamalı, Allah’ın mesajı oralarda gönüllü kişilerce anlatılmalı, insanlar Allah’a yönelişlerini kendi arasında beraberce yapabilmelidir. Malumunuz Allah Kuran’da din tebliği ve öğretiminden para kazanılmasına izin vermiyor. Resuller ve Müslümanlar bu işleri ücret karşılığı yapmamıştır. Dinimizde özel bir ruhban ve din adamı sınıfı yoktur.
Cami görevlileri oranın temizliğinden, düzeninden, bakımından, oradaki sosyal faaliyetlerin yürütülmesinden ve organizasyon işlerinden sorumlu, emeği karşılığı maaş alan kişiler olmalılar. Maaşlar ve diğer giderler mahallelinin zekat olarak ayırdığı aylık aidatlar ile giderilmelidir.

3. Faaliyetsel açıdan camiler:

Salat (yönelme, ilgilenme, destek olma) kavramının içini dolduracak her türlü faaliyete imkan tanıyan yapıda binalar olarak tasarlanmalıdır. Eğitim-öğretim, ibadet, sosyal yardımlar, toplu organizasyonlar bu kurumlarda bedava olarak yapılabilmelidir. Örnek verecek olursak; sosyal manada ihtiyaç sahiplerine yemek, barınma, temizlik, nakit yardımlarının merkezi olabilir. Eğitim-öğretim açısından yine herkese hizmet veren bir kütüphane, ders almak isteyen öğrencilere ders verebilecek sınıf ortamı vb. düşünülebilir. Toplu organizasyon olarak mahalleliyi bilgilendirme amaçlı uzman kişilerce konferanslar (sağlık, eğitim, aile yaşamı vb.) düzenlenebilir. Bu faaliyetler cami yapısı ve imkanı, mahallenin ekonomik durumu vb. kriterler dikkate alınarak mahalleli tarafından danışma meclisi ile belirlenmelidir. Mahalle ya da köyde birden fazla cami varsa faaliyetler camiler arasında paylaştırılabilir.

4. Cuma salatı için camiler:

Cuma (toplantı) günleri, kendini Müslüman olarak gören bütün insanlara camiler açık olmalı, ilmine güvenen ve ilmini Kuran’dan elde eden insanlar tarafından toplantı yürütülebilmeli, hutbede Allah’ın ayetleri okunabilmelidir. Bu toplantılar monolog şeklinde değil de insanların görüşlerinin ve ihtiyaçlarının dinlediği bir gün hüviyetine kavuşmalıdır.
Bu maddelere akıllara geldikçe çok daha fazlası eklenebilir veya detaylandırılabilir. Camilerin fonksiyonu bu hale getirilirse, mahallede bir arada yaşayan insanlar beraber Allah’ın ayetlerini dinler, beraber yardımlaşarak kaynaşırlar, küskünlükler çabucak son bulur, en önemlisi de geriden yetişen nesile yardımlaşma, dayanışma nasıl olur en güzel örnek ile gösterilebilir. Bu sayede bir çok farklı inançtan insanın kalbini İslam’a ve Müslümanlara ısındırabilirsiniz. İnsanlar Kuran mesajını anlayıp bir araya gelmeye başladıkça böyle camilere kavuşacağımızın ümidini taşıyorum. Allah yardımcımız olsun. Selam ile….


About the Author
Author

muddessir3

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website