EY İNSANLAR

Bu bildiri bütün insanlara hitaben kaleme alınmıştır.

Günümüz insanlarının içine düştüğü sorunlara bir bakış açısı geliştirmek üzere Kur`an-ı Kerim referans alınarak hazırlanmıştır. Bu makale inanmayan insanlara bir bildiri; Kuran-ı Kerim`i rehber edinmeyen, beşerin sözünü Allah`ın sözünden üstün tutan müslümanlara da açık bir uyarıdır.

Bu din, Arap çöllerinde “kölelere özgürlük” nidasıyla başlamıştır. Her türlü köleliği, kulluğu reddetmiş, insanları sadece Allah ile buluşturup onun egemenliğinde özgür bir şekilde yaşamaya çağırmıştır.

Bu “İlahi Nida” dini, dili, ırkı ne olursa olsun bütün insanların hidayete ulaşmalarını sağlamak için, Yüce Allah (c. c) tarafından gönderilmiştir. Ama maalesef “ilahi nidayı” duymayan ve o nidayla bir şekilde buluşamamış insanları uyarmak, onları bu nidayla buluşturmak temel amacımızdır.
Bu din hiç kimsenin tekelinde değildir, kendisini bu dinin asıl sahibi görenler -üzülerek belirtmem lazım ki- bu dine en çok zarar veren insanların başında gelmektedir. Maalesef dini asıl kaynağından öğrenmeyen bu insanlar, atalar dinini benimsemiş ve bu atalar dinini Allah`ın gönderdiği “İlahi sistem” gibi görmüşlerdir.

Sevgili hocamla beraber hazırladığımız bu makalede bu anlayışın ne kadar sakat olduğunu ortaya koymak istedik.

(Makalede, parantez içinde sadece sure ve ayet numarası gösterilmiş, makalenin sonunda o ayetlerin türkçe mealine yer verilmiştir. )

Ey insanlar!
Rabbinize karşı olan sorumluluklarınızı hatırlayın, çünkü huzurunda bizi ilk yarattığı gibi toplanacağımız o şiddetli sarsıntı günü zor bir gündür!

Sonsuz uzay altındaki küçücük dünyada geçici ve aciz yaratıklar olduğunuzu unutmayın! Haksız yere büyüklenmeyin, kendinizi bir şey sanmayın! Haddinizi aşarak tuğyanlık yapmayıınız. Onun size gönderdiği kitaba gönlünüzü açın, Yüce Allah’a karşı gelmekten sakınarak okuyun.

Allah kitabında din adamlığı müessesesini istememişken, (57/27) yüzyıllardır kitabı anlamanıza, kitaba ulaşmanıza engel olan, dini bir geçim kaynağı haline getiren, din adamlarının, cemaatlerin, tarihin raflarında küflenmiş yüzlerce kitabın Yüce Allah’la aranıza girmesine izin vermeyin. Allah kitabında her meseleyi net bir şekilde, tafsilatlı olarak anlatmış olduğu (6/114) ve kitapta belirtmediği meselelerden bizi sorumlu tutmayacağını bildirdiği halde (5/101) size Yüce Allah’ın kitabı dışında (17/73) binlerce uyduruk dini hüküm dayatan, kendilerini din yapıcı olarak gören, ve zalimlerin yanında yer alarak kendi kof gelenek ve düşüncelerini (2/170) Allah’ın diniymiş gibi anlatarak Yüce Allah’la aranıza giren sözde alimlerden din büyüklerinden bilincinizi arındırın. Allah’ın kitabına temiz bir bilinç ve dürüstlükle yaklaşın, onun size doğru yolu göstereceğinden şüpheye düşmeyin (2/2). Doğru yolu göstermeye Yüce Allah’tan daha layık ve daha yetkin kim olabilir!?

Allah, hiçbir şekilde dinde ayrılıp gruplaşmamızı istememiştir. “Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!” diye Nûh’a emrettiğini… (42/13)” Peygamber Efendimize de aynı ilahi emri vermesine rağmen nedense dinimizde birçok mezhep, grup ve cemmat oluşmuştur. “Ayrılıkta rahmet vardır. ” deyip Allah`ın emretmediği bir yolu sanki Allah emretmiş gibi insanlara sunmuşlardır.

Yüce Allah’ın, elçisi Hz. Muhammed aracılığıyla yeryüzünde yaşayan istisnasız tüm insanlara bir kılavuz ve merhamet bildirisi olarak gönderdiği kitabı neden okumuyorsunuz? Bir düşünün!, aklınızı kullanın! (2/242) Allah birçok ayete akıl sahiplerine seslenerek, Kur`anı öğüt almamız için kolay kıldığını (54/17, 22, 32, 40), bu ilahi mesaja kulaklarımızı tıkamamamızı istemiştir.

Unutmayın ki her kişi Allah’a kendi hesabını tek başına verecektir. Din adına tabi olduğunuz insanlar veya Yüce Allah’ın referansı sayarak onun kitabından kendinizi uzaklaştırmanıza sebep olan insanlar geleceğinde şüphe olmayan sonsuzluk gününde kendi başlarının derdine düşecekler (2/166). Allah’ın kitabında belirttiğinden başka dini yükümlülük kabul etmeyin. Bizi yaratan O`dur, kıyamette bizi bir araya toplayacak olan da O`dur.

O gün Yüce Allah’ın dinine kendi görüşlerini karıştırarak ona iftira edenler (16/116) nasıl hesap verecekler? Elçisi Hz. Muhammed’e hadis adı verilen binlerce sözü isnat ederek (10/15) ve bu sözleri dinin hükümleriymiş gibi dayatarak elçisine iftira edenler nasıl hesap verecekler? Yüce Allah’ın kitabı gayet açık ve tafsilatlı iken insanlara “siz kitabı anlayamazsınız, onu okumayı bize bırakın” diyerek dini kendi tekelleri altına almaya kalkışanlar nasıl hesap verecekler? Dinden geçinenler, iktidarlara yalakalık yapmak için Yüce Allah’ın hükümlerini ağızlarıyla eğip bükmeye kalkışanlar (2/41) nasıl hesap verecekler? İnsanları Yüce Allah’ın kitabından soğutanlar, ayetleri gizleyenler nasıl hesap verecekler?

Yüce Allah tüm insanlara yaşama rehberi olarak yetecek Kur’anı indirmişken onunla beraber dinin kaynağı olarak hadis, icma, kıyas gibi birbiriyle çelişen ve bir çoğu Allah’ın kitabıyla çelişen binlerce hükmü din diye dayatan (53/23) dinazorlar nasıl hesap verecekler?!!

Din adına çalışan şeyhlere, cemaat büyüklerine, sözde alimlere, veya Kuran düşmanlarına bir kerecik olsun sırtınızı dönün ve gönlünüzde Yüce Allah’ın kitabından başka hiçbir şeye yer bırakmayın ki Allah size dünya ve sonsuzluk hayatının nimetlerini tattırsın.

Allah’a ait hiçbir özelliği bir başkasına vermeyin! Unutmayın, Allah’tan başka şifa verecek yoktur, Allah’tan başka güç sahibi yoktur, Allah’tan başka rızk veren ve insanların geçimliklerini dilediği gibi takdir eden yoktur, Allah’tan başka korkulmaya değecek hiçbir güç yoktur. Yüce Allah’ın gönderdiği kitaba uyarak ona sevginizi gösterin ki o da sizi sevsin ve üzerimize sevinçler yağdırsın.

Bilginin, yazının, sesin ve tüm evrenin yaratıcısı ve sahibi olan Yüce Allah’a dua edin, ondan isteyin, o her insana en yakın olandır, şah damarımızdan bile yakındır bize. Böyleyken onunla aranıza sizi ona yaklaştıracağını umarak aracılar koymayın (39/3). Saygı ve umutla yakarın O’na, O duanıza icabet edecektir.

Sonsuz güç ve bilgi sahibi Yüce Allah’ın kitabını okuyabildiğiniz kadar okuyun, ona karşı dürüst olun, Allah’la aranızda mucizelerle dolu güzel Kur’andan başka hiçbir şey bırakmayın.

Bu mesajı ulaştırabildiğiniz kadar insana ulaştırın, çünkü o gün hiçbir şey tartıda eksik kalmaz.

(57/27): Sonra bunların peşinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik. Onların arkasından da Meryem oğlu İsa’yı gönderdik, ona İncil’i verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk. (Kendiliklerinden) icat ettikleri ruhbanlığa gelince; biz onu onlara farz kılmamıştık. Allah’ın rızasını kazanmak için onu kendileri icat etmişlerdi. Fakat ona da gereği gibi uymadılar. Biz de içlerinden iman edenlere mükâfatlarını verdik. Fakat onlardan birçoğu da fasık kimselerdir. [HADİD 27]

(6/114): sen onlara (de ki: ) “Hakikati apaçık ortaya koyan bu ilahi kelamı size indiren O iken, (neyin doğru neyin yanlış olduğu konusundaki) hüküm için Ondan başkasını mı arayacağım?” Ve kendilerine daha önce vahiy bahşettiklerimiz bilirler ki bu (vahiy) de Rabbin tarafından safha safha indirilmiştir. Öyleyse şüphe edenlerden olmayın. [ENAM 114]

(5/101): Siz ey imana ermiş olanlar! (Kesin hukuki kurallar şeklinde) açıklandığı taktirde sizi sıkıntıya sokabilecek olan konular hakkında soru sormayın; zira, Kuran vahyedilirken onlar hakkında soru sorsaydınız, size (hukuki kurallar şeklinde) açıklanabilirlerdi. Allah, bu konuda (sizi her türlü yükümlülükten) azat etmiştir: Zira Allah, çok bağışlayıcıdır, halimdir. [MAİDE 101]

(17/73): O (Yolunu şaşırmış) kimseler, Bizim adımıza, vahyettiğimizden başka bir şey ortaya atasın diye seni ayartarak, seni vahyettiğimiz (gerçeklerden) uzaklaştırmaya çalışmaktalar; öyle ki, bunu başarabilselerdi seni hemen kendilerine dost edinirlerdi! [İSRA 73]

(2/170): Ne zaman onlara: “Allah`ın indirdiklerine uyun” denilse, onlar: “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız” derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler? [BAKARA 170]

(2/2): Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. [BAKARA 2]

(42/13)“Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!” diye Nûh’a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve İsâ’ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslâm dini), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır. [Şura//13]

(2/242): Düşünesiniz diye Allah size âyetlerini böyle açıklamaktadır. [BAKARA 242]

(54/17, 22, 32, 40): Andolsun, biz Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?[KAMER 17, 22, 32, 40]

(2/166): (O Gün, haksız yere) kutsananlar, kendilerine tabi olanları tanımazlıktan gelecekler ve onlara tabi olanlar, bütün ümitleri paramparça olmuş bir şekilde (kendilerini bekleyen) azabı çekeceklerdir![BAKARA 166]

(16/116): Buna göre, artık, kendi yalanınızı (adeta) Allah`a isnad ederek öyle dilinize geldiği gibi yalan yanlış “bu helaldir, şu haramdır” demeyin; çünkü, haberiniz olsun, Allah`a yalan isnad edenler asla kurtuluşa erişemezler! [NAHL 116]

(10/15): Ve (hal böyleyken: ) ne zaman ayetlerimiz bütün açıklığıyla kendilerine okunup ulaştırılsa, o Bizim huzurumuza çıkacaklarına inanası gelmeyen kimseler, “Bize bundan başka bir söylem/bir öğreti getir; ya da bunu değiştir” diyecek olurlar. (Ey Peygamber) de ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem olacak şey değil; ben ancak bana vahyedilene uyarım. Bakın, (bu konuda) Rabbime baş kaldıracak olursam, dehşet veren o (Büyük) Gün (gelip çattığında) azabın (beni bulmasın)dan korkarım!”[YUNUS 15]

(2/41): Bunun için de, size geçmişte bildirilmiş olan haberleri doğrulayıcı nitelikte indirdiğim bu vahye inanın; onun gerçekliğini inkar edenlerin öncüsü olmayın; mesajlarımı küçük bir kazanca değişmeyin; ve Bana, yalnızca Bana karşı sorumluluk bilinci taşıyın! [BAKARA 41]

(53/23): Bu (sözde ilahi varlık)lar sizin ve atalarınızın uydurduğu boş isimlerden başka şeyler değildir; (ve) Allah onlara hiçbir yetki vermemiştir. Onlar, (o putlara tapanlar, ) sadece zannın ve kuruntuların peşine takılıyorlar; halbuki şimdi onlara Rablerinden bir yol gösterici gelmiştir. [NECM 23]

(39/3): İyi bil ki Allahındır ancak halîs din, onun berisinden bir takım veliylere tutunanlar da şöyle demektedirler: biz onlara ıbadet etmiyoruz, ancak bizi Allaha yakın yaklaştırsınlar diye, şübhe yok ki Allah onların aralarında ıhtilâf edip durdukları şeyde hukmünü verecek, her halde yalancı, nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz. [ZÜMMER 3]

Allah, kuluna yeterli değil mi? Seni O`ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur. [ZÜMMER 36]

Yazar : muhittin bozkurt

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website