OKU RABBİNİN ADIYLA

Nebi-elçimize ilk inen vahiy, oku, rabbinin adıyla oku. O ki insanı bir kan pıhtısından yarattı

(ALAK/1-2)

Rabbimizin, nebi-elçisiyle bize ulaştırdığı vahyinden, unutkan olan insanoğlunun potansiyelinde kilerini harekete geçirebilmesi için, okumamızı – hatırlamamızı istediğini bize son olarak ulaştırdığı kitabından okuyoruz ve anlıyoruz.

Rabbimiz Âdeme üflediği ruhla isimlerin hakikatini bildirmiş, hakikat bilgisiyle varlık ailesine çıkmış olan âdemoğlu ise sorumluluğu üstleneceğinin sözünü vermiştir. Fakat sorumluluk yüklenerek çıktığı varlık ailesinde âdemoğlu, işe sorumluluğunu unutarak başlamış hayata! Çünkü kovulmuş olan İblis, onun takva elbisesini (sorumluluk bilincini) sıyırmış. Hakikati anlayınca âdemoğlu, yaptığından utanmış. Rabbimizin öğrettiği kelimelerle tövbe etmiş. Fakat unutkanlık hastalığı nesilden nesle aktarıldığı için biz atalarımızı suçlamayalım diye adil olan rabbimiz bizi nebisiz, elçisiz bırakmamış.

Rabbimizin, Nebi-Elçimizin, önderliğin de bize ulaştırdığı vahyinden anlıyoruz ki, unutkan olan insanoğlunun potansiyellerindeki bilgiyi okuyup harekete geçirebilmesi için, Kılavuz Kitabımızı Okumamızı ve hatırlamamızı istediğini tekrar tekrar Okumamızın altında yatan hikmeti, anlayacağımızı ilk emir olan “Oku Rabbinin adıyla oku“ayetinden anlıyoruz. Oku diye başlayan ilk vahiyde Elçimizin elinde Okuyacağı bir metin yoktu. Rabbimiz Ruhul kudusle desteklediği Nebi-Elçimizin, önderliğinde ve örnekliğinde bizi Aracısız ve. Bilinçli bir tanıklık için OKUMAYA DAVET ETTİ…. .

Neyi okumamız gerektiğini de herkes bilir: Nereden geldim, nereye gidiyorum?
Aslında bu zincir geriye doğru yapılan bir yürüyüşle başlar ki, bir şeyin sonu varsa başı da vardır. Geriye yaptığımız her yürüyüş doğru anlaşılırsa bizi sağlam adımlarla ileriye doğru bir hedefe ulaştırır.

Bizi bize en doğru bir şekilde ancak bizi varlık sahnesine çıkaran Rabbimiz anlatır. En doğru yola O ulaştırır. Ve onun sayesinde en doğru kulpa tutunmuş oluruz. Bize çalışmalarımızın neticesinde istediğimiz kadarının verileceğini bildiren Rabbimiz, haddi aşmamamız konusunda bizi uyarır. Çok adil ve dengeli bir düzene sahip olduğumuzu, bizim de tartıda haddi aşmamamız gerektiği konusunda uyarır. Okumaya başlayan herkes geçmişte neler yaşandığını ve haddi aşan toplumların kendi yaptıklarının sonucunda karada ve denizde düzenin bozulmasına sebep olduklarını düşünüp anlar. GEÇMİŞTE NELER YAŞANDIĞINI DÜŞÜNMEMİZ HADDİ AŞAN TOPLUMLARIN KENDİ YAPTIKLARININ SONUCUNDA KARADA VE DENİZDE DÜZENİN BOZULMASINA SEBEB OLDUKLARINI DÜŞÜNÜP ANLAMAMIZ KENDİ YAPTIKLARIMIZIN SONUCUNA KATLANDIĞIMIZI ADIM ADIM YÜRÜNÜLEN BU YOLUN KİTABIMIZDA BİZE EKSİKSİZ BİLDİRİLDİĞİNİ, KİTABI OKUYAN HERKES BİLİR-ANLAR Kİ ANLARIMIZI OLUŞTURMAKTAN SORUMLUYUZ. !

GEÇMİŞE BAKARAK GERÇEK KAVRANILDIĞI, VE OKUDUKÇA YARADILIŞ MUCİZESİNİ GÖRDÜĞÜMÜZ TAKTİRDE. HAKİKATİ KAVRAR VE TESLİM OLMAMIZ HALİNDE TUTUNDUĞUMUZ TAVRIN KİTABIMIZDA BİLDİRİLEN HENÜZ BİZCE YAŞANMAMIŞ GELECEĞİMİZEDE AYNI TESLİMİYETLE İNANIRSAK MÜKAFATINI ALACAĞIMIZI ÇÜNKÜ HENÜZ KİMSE TARAFINDAN YAŞANILMAMIŞ FAKAT GELECEK HAKKINDA HABER VEREN RABBİMİZİN GELECEK HAKKINDAKİ AYETLERİYLE TASAVVURUMUZU OLUŞTURMAMIZ GEREKTİĞİ KONUSUNDA BİZE BİLGİ VERMEKTEDİR. KİTABIN YARISINA İNANIP YARISINA İNANMIYORUM DEMEYELİM DİYE BİZİ UYARIR.. O GÜN GELDİĞİNDE GÖRÜŞÜMÜZÜN KESKİN OLACAĞINI “NEBİ-ELÇİLERİMİZİN BİZE HAKİKATİ GETİRMİŞ OLDUKLARINI“SÖYLEYECEĞİMİZİ RABBİMİZ BİZE BİLDİRİR.

HER MÜSLÜMAN ŞEHADET ETMEK İÇİN YASALARI OKUMASI GEREKTİĞİNİ VE NEYİ NASIL OKUDUĞUNU KİRLİ BİLGİYİ TEMİZİNDEN AYIRABİLMEMİZİN BİLİNCİNİ KILAVUZSUZ YAPAMAYACAĞINI BİLİR… !.. , Müslüman’ın kelime anlamı, Rabbine ve bize ulaşan vahye teslim olan demektir. İlahi yasalara teslimiyette aynı sorumluluğu getirmektedir. İnsan düşüncesinin karışmadığı ve Kur`an la inşa olmuş Nebi-Elçimizin bize örnekliliğiyle ÖNDER olduğuna inanmış herkes İSLAM YOLUNDA birer Müslüman dır. Kısırlaştırılan KELİMELER VE KAVRAMLAR dan nasibini alan İSLAM, MÜSLÜMAN `nın anlam zenginliğini doğru anlayıp anlatabilmek MÜSLÜMANIN, görevidir.

OKUMAYA SAMİMİMİ BİR TESLİMİYETLE YAKLAŞMANIN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİZ BEŞERLERİN KİTAPLARINI OKURKEN DE ANLIYORUZ.

ÖNYARGININ KESKİN BİR BIÇAK GİBİ HERKESİ BÖLDÜĞÜNÜ YAŞARKEN ÖĞRENİYORUZ.

ÖNYARGIYLA, ALLAH CC. VE ELÇİLERİNİN SAV. ARASINI AYIRMAKTAYIZ.
Vahyi bir bütün olarak okumadığımızda nasıl böldüğümüzü rabbimiz bizlere öğretiyor. Hâşâ önce yaratılmış olan iblise de güç atfediyoruz. “Dikkat edin! Aldatıcı sizi Allah’la aldatmasın” diyen rabbimizin bu uyarısına kulaklarımızı tıkıyoruz. Şayet kitabımızı bize tavsiye edildiği gibi tekrar tekrar okursak tamamından bakmayı öğreneceğimiz için tuzaklardan korunur, takva elbisemizi tekrar giyeriz.

Her görüş bildiren, kendi bakış açısına uyacak bir ayeti cımbızla çeker gibi alıp kendi heva hevesine uyacak bir tasavvur üretebilir, kendi matrixini kurabilir. Anlıyoruz ki kurduğumuz her tasavvur, hakikati de barındırır içinde. Tasavvurumuzdan da sorumluyuz!

Okumamızın amacının, kendimize tanrısallık atfetmek mi yoksa ilahların olmadığına, sadece bir tek ilahımızın olduğuna şahadet etmek mi olduğunu anladığımızda da düşüncelerimiz (tasavvurlarımız) kaderimizi belirlemektedir!
Rabbimiz, teslim olan kullarına “doğru tasavvuru kurmana meleklerle ve ruhla destek verip yardım edeceğim” diyor. Bize ana rahminde üflenen ruhu, bizi varlık âleminin şerefli misafiri konumuna taşıyan özelliğimizi ortaya çıkarmak için destekleyeceğini bildiriyor..

Herkes kendi kapasitesine göre, önce dıştaki ayetleri okumaya başlar. Dıştan içe, içten dışa; andan geçmişe, sonra geçmişten ana. Bunların bileşkesi olacak geleceğimizi hazırladığımızı, varlık aleminin hakikatinde sınavımızın teslimiyetle ölçüldüğünü geleceğimizin gelecekten (ahiret)umut kesmemek üzerine inşa edilmiş olduğunu ve gaybı Allah cc. dan başka kimsenin bilemeyeceğinin teslimiyeti olduğunu rabbimiz bize öğretir..

Kitabın da rabbimiz “içinizde ve dışınızda tüm ayetlerimi okumak isteyene öğreteceğim-göstereceğim “` diyor.

Varlık alemini okumak için çaba harcayan. “herkese emeğinin karşılığını vereceğini bildiren rabbimiz “anlıyoruz ki herkese emeğinin karşılığını yaşadığımız sınav dünyasında da veriyor..

Sistemi okuyanlar, okumak isteyen bizlerle paylaşıyorlar keşiflerini. Biz okudukça şaşırıyoruz rabbimiz kitabında da bizlere bildirmiş bu gerçekleri. Öğrendik ki kâinattaki her zerre kendi yaradılış programını tatbik ediyor.

BİZİ BİZ YAPAN HÜCRELERİMİZDE KENDİSİNE YÜKLENEN POTANSİYELLE HAREKET ETME BİLİNCİ VAR! KÂİNATTAKİ HERŞEY OLUŞ AMACINI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN HAREKET EDİYOR. RABBİM DİLESEYDİ BİZİDE BİRER ROBOT YAPAR YAPTIKLARIMIZDAN SORUMLU TUTMAZ DI. BİZE YÜKLENİLENLE HAREKET EDER, SORUMLULUK BİLİNCİMİZ DE GELİŞMEZDİ.

BİR PROGRAMIN ÜRÜNÜ OLDUĞUMUZU VE NE ÜZERE DOĞDUKSAK ONU TATBİK ETTİĞİMİZİ SAVUNAN GÖRÜŞLERİN VARLIĞINI OKUDUKÇA ŞAŞIRDIM. SORUMLULUK BİLİNCİM NEREDE DEVREYE GİRİYOR DİYE DÜŞÜNDÜM. OYSA RABBİMİZ“ BİZE ZULM ETMEDİĞİNİ KENDİMİZE KENDİMİZİN ZULM ETTİNİ BİLDİRMEKTEDİR. “BU VE BİRÇOK AYETE GÖZÜMÜZÜ KULAĞIMIZI KAPATIRSAK BİLİNCİMİZİNDE KAPANACAĞINI AYETLERDEN ANLARIZ!!

Bizim sınavımız bu doğru okumak! bu okumak da varlık alemini nasıl anlamak istediğimizle alakalı bir okuyuş. , gelecekteki evimize -ahir ete ne hazırladığımızla kendi ellerimizle kurduğumuz evimize!. Bu dünyada da bunu öğretiyor rabbimiz. kimseye kaldıramayacağından fazlasını yük olarak vermediğini bildiren Allah cc. bebeğe de ana rahminde gerekli olanın verilebilmesi için gerekli olan bir sistem kurmuş. bu sistem bana kainatın tümünde uygulayabileceğim bir bakış açısı kazandırdı. bu bakış açısını sizinle paylaşmak istiyorum.. Bu algılayış bana en küçükte en büyüğü görüp algılayabilme potansiyelimizin var olduğunu algılattı. muhteşem ve adil bir yaratılış. rabbime şükrettim “sistem karşısında nutkum tutuldu. Bu benim yürüyüşüm “herkes hem kendi yürüyüşünden hem başkalarından sorumlu birbirimize ne kadar bağlı ve bağımlı olduğumuzu algılattı fakat bu yolda ne kadar hürsek bir oka darda sorumlu olduğumuzu kısaca Salih amelin ne demek olduğunu kavrattı. Biri diğeri olmadan eksik!

Bende varlık âlemini önce ana rahminden okumaya başladım. Öğrendim ki plasenta(ana rahmi) oluşan embriyonun en hassas terazide tartılan ölçüsüyle cenine, gerekli olan besini sağlıyormuş. yani plasenta oluşacak olan bebeğe besini verecek şekilde programlanmış. en steril bir şekilde. Yalnız ebeveynlere de sorumluluk verilmiş. Temiz gıdaları yemesi şartıyla, yoksa pis gıdalar bu sistemi çökertiyormuş.

Bu bana mikrodaki yasanın makro içinde geçerli olduğunu,…. Rabbimiz şahadet etmek için nereye dönersek bu gerçeklikle karşılaşacağımızı okumak isteyen herkese eşit şanslar sunulmuş olduğunu ayetleriyle bildirmektedir. Fakat bunu harekete geçirmek konusunda sorumlu olduğumuzu algılattı.
. hareket halindeki kâinatın da bana, okumak isteyen herkese bilgiyi tıpkı plasenta(vahiy)gibi bilgi (besin)verdiğini düşündürdü. Kâinatı yaratan Allah ve bildirdiği kâinat kitabı ölçülü bir şekilde kaldırabileceğimiz kadar bilgiyi önümüze sunmaktadır.

Parmak izlerimizin farklılığını göz önüne alırsak muhteşem bir bilgi potansiyelinin varlığını anlarız. en düşükten en büyüğe faydalı –bağımsız ve bağımlı düşüncemizi ve düşünceleri tartışan bilgi topluluğu oluşturabiliriz.. Nebi -elçimizin istişareye ne kadar çok önem verdiğini ve kitabımızın da bizi istişareye davet ettiğini tıpkı balarıları gibi her yerde çalışan istişare toplulukları sindirilmiş şifa bilgilerini üretebiliriz biz farklılıklarımızla mükemmeliz.

Kirli bilgilerle beslenirsek yani aslından koparılmış başkalaşım geçirttiğimiz bilgilerle zehirleneceğimizi sağlıksız bir düşünce formuna sahip olacağımızı oysa her şeyi kaynağından (katkısız ) aldığımızda da sağlıklı bir düşünceye, yani ayağı yere sağlam basan bir birey olacağımızı rabbimiz bize bildirmektedir. Her şey sorumluluk bilincimizi(takva) doğru harekete geçirmemizle alakalı, Rabbimiz katında da sorumluluk bilinciyle hareket eden her kesin kazanacağını ve diğer yaratılmışlardan üstün olacağımızı bildirmektedir.

Okumaya davet edildiğimiz okudukça bilinçleneceğimiz bunun farkına vardıkça da herkesi okumaya davet etmemiz gerektiğini kâinattaki sorumluluk bilincimizi bir bütün olarak algıladığımızda, sistemin varlığına yüklenen aslına döneceğini kısaca. cenab-ı Allah yaptığımız kötü-çirkin-pis eylemlerimizin üstünü örteceğini bu eylemlerimizi iyilik-güzellik ve temizleriyle değiştireceğini hatta misliyle ödüllendireceğini bize ayetleriyle bildirmektedir.

YAŞAYAN KUR’AN. YAŞAYAN KÂİNAT. YAŞAYAN İNSAN YAŞIYORSAK RIZIKLANIYORUZ DEMEKTİR. HER YARDILMIŞIN RIZKINI VEREN ALLAH CC. BİZİ RIZIKSIZ BIRAKMASIN.

Yazar : Muzaffera Cigal

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website