Toplumun bazı kesimlerinde hakim olan din anlayışı, Kuran’a uygun olmayan bilgilerden ve tamamen batıl inançlardan oluşmaktadır. Bu insanlar kulaktan dolma ya da babadan, dededen kalma bilgileri dinin bir parçası olarak görür ve hurafelere dayalı bir din yaşarlar. Bununla da kalmaz, Kuran`ı da bu çarpık din anlayışlarına uydurmaya çalışırlar. Bu insanların çarpık mantıkları Kuran`da tarif şöyle edilmiştir: ‘Ne zaman onlara: “Allah`ın
(daha&helliip;)
Geçen gün Cuma namazı için camiye gittiğimde, hutbede aynen şu sözleri söyledi Müftü. “Peygamberimiz Cuma namazının kadınlara farz olmadığını, yalnız erkeklere farz olduğunu söylemiştir. ” Tabi hiç şaşırmadım, ne yazık ki günümüzde İslam dini yaşanırken, Rabbimin rehberi bir kenara bırakılmış, rivayetlere iman edilip yaşanır olduğundan, bu tür sözleri artık yadırgamıyor insan. Peki, gerçekten peygamberimiz böyle bir söz söylemiş olabilir mi?
(daha&helliip;)
Yaşamınızı şöyle bir gözden geçirin. Hayatınızdaki pek çok şeyin zıtlıklarla yaratılmış olduğunu göreceksiniz. Beyazın karşısında siyah, iyinin karşısında kötü, sıcağın karşısında soğuk… Bütün zıtlıkların elbette bir amacı vardır. Bu vesile ile zıt iki konuyu kıyas imkânı bulur ve tercihlerimizi, bu kıyaslar vesilesi ile şekillendiririz. Hayatımızdaki zıt kavramlardan en önemli ikisi, Allah’ın izni ile nefsimizi kontrol eden şeytan ve yine Allah’ın
(daha&helliip;)
Öyle ise iman nedir? Biz burada imam fıkhı tanımı ile tanıtacak değiliz. Sadece imanın karakterinden ve hayattaki değerinden söz edeceğiz. İman, geçici, küçük ve sınırlı olan insan denen bu varlığın ezeli ve ebedi sınırsız temele bağlanmasıdır. Bu kaynağa bağlandığından dolayı yine aynı kaynaktan gelen evrenle ve bu evrene hükmeden temel yasalarla, bu evrende gizli olan güç ve enerji kaynakları ile
(daha&helliip;)
Bir yılı daha geride bıraktık. Ömrümüzün bir periyodu daha kapandı… Ortalama bir insan ömrünü 75 yıl olarak kabul etsek, yaşamımızın 75’te biri kadarlık bir dönem. Önemli bir olay tabiiki. Aslında fiziksel olarak yıl başı gününün de diğer günlerden bir farkı olmasa da, takvim de böyle bir günün seçilerek işaretlenmiş olması dönüp te arkaya bakmak, geçmişin muhasebesini yapabilmek, çıkarabiliyorsak geçmişten dersler
(daha&helliip;)
Yaşadığımız İslam, âlemlerin rahmetinin vahiy yoluyla getirdiği İslam değil; “İslam, İslam olmaktan çıktı. Ben bile tanıyamaz oldum. ” (İmam Ali) Âlemlere rahmet olanın ardından yürüyen “zahmet” toplumuna… Rahmet ve zahmet arasındaki ince çizgide geçen binlerce yıllık hezeyan ve mutlak anlamda mevcut çelişkilere hapsedilmiş bir din algısı… Kur’an’ın iki yolundan bahsediyorum; Biri Meymene, bir diğeri Meş’eme… Yani; sarp yolun yolcuları ve
(daha&helliip;)
Hıristiyan yazar Texe Marrs “Codex Magica” adlı kitabında Mısır Firavunlarının bacakları ve kolları çaprazlama konuma getirme takıntısının nedenlerinden bahsediyor: “İn ancient Egypt, the mark of “X” and the symbol of cross-bones in the symbol of an X was very prominent in religious contexts. You can find the X on the walls of a number of ancient Egyptians temples and pyramids…
(daha&helliip;)
Kur’ana talebe olmanın gerçekliğini algıladığımızda, öğrenmenin OLMAKLA alakasını kurabiliriz. Rabbimiz, Kur’an okurken kovulmuş şeytanın şerrinden ALLAH’A sığınmamız gerektiği konusunda bize ayetiyle ikazda bulunmaktadır.. nahıl suresi 98. Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. Gerçekliliği ancak gerçeklikten öğrenebiliriz Bunun aksini iddia etmek asılsız İDDİA olur ki sonunda….. Sana göre öyle, bana göre böyle olur…. 033. AHZAB SÛRESİ 36. Allah ve elçisi
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- …
- 93
-