2010 muhasebesi, 2011 dilekleri

Bir yılı daha geride bıraktık. Ömrümüzün bir periyodu daha kapandı… Ortalama bir insan ömrünü 75 yıl olarak kabul etsek, yaşamımızın 75’te biri kadarlık bir dönem. Önemli bir olay tabiiki. Aslında fiziksel olarak yıl başı gününün de diğer günlerden bir farkı olmasa da, takvim de böyle bir günün seçilerek işaretlenmiş olması dönüp te arkaya bakmak, geçmişin muhasebesini yapabilmek, çıkarabiliyorsak geçmişten dersler çıkarıp, yeni yılda yeni bir dönem başlatmak, hatalarımızı düzeltebilmek ve ulaşmayı istediğimiz noktaya doğru koşmak için iyi bir fırsat.


2010’u çeşitli açılardan değerlendirmek mümkün. Makro açıdan bakarsak 2010’daki ekonomik gelişmeler, siyasi olaylar, doğa olayları, magazinsel gelişmeler gibi konu başlıkları üretilebilir. Nitekim gazete ve televizyonlar Aralık’ın son haftası bu gibi konularla dolup taştılar. Mikro açıdan bakarsak ise daha çok gündeme gelen konular eğitim, parasal durumumuz, ev, iş, araba, arkadaşlar, evlilik, seyahatler, sağlık vs. gibi şeylerdir.

Peki bizler geçmişin muhasebesini, geleceğe dairse dileklerimizi belirlerken bakış açımızı neye göre oluşturuyoruz? Aslında genel olarak yaygın olan yaklaşıma baktığımız zaman kişisel beklentilerin, yani nefsimizin isteklerinin ön planda olduğunu düşünüyorum. Ancak böyle yaptığımız zaman birşeyi unutmuyor muyuz?

Aslında sahip olduğumuz herşeyi bize lütfeden yüce Allah’tır ve şayet müslümansak, Allah’a karşı sorumlu olduğumuza ve onun huzurunda hesap vereceğimize inanıyoruz. Ki Allah’a inanmanın mantıksal bir sonucunun bu olması çok doğal, çünkü herşeye gücü yeten, sonsuz kudret, ilim, adalet ve rahmet sahibi olan bir ilah bu muhteşem evreni, canlıları ve insanları ciddi bir maksat olmaksızın yaratmış olamaz. Eğer bir amaç bir gaye, bir düzen ve yapılanlar hakkında bir hesap verme olmasaydı, bu, herşeye gücü yeten mükemmel ilah inancıyla bağdaşmazdı. Oysa çevremizi, evreni kendimizi gözlemlediğimizde görüyoruz ki Allah herşeyi mükemmel bir şekilde tasarlamış, üstün kudret ve akıl sahibidir. Öyleyse hesap vereceğimizin, ve Allah’a karşı sorumlu olduğumuzun bilincinde olmalıyız. Bu bilincin önemli köşe taşlarından birinin şükür olduğunu düşünüyorum. Öyleyse 2010 yılının muhasebesini yaparken şükredelim. Allah’a bize verdiği akıl, iman, sağlık, para, hayırlı hayat, eğitim imkanı, iş, arkadaşlar ve eşimiz için şükredelim. 2011’de ise düşünülelim: Allah’ın bize verdiği imkanları onun rızasını kazanmak için nasıl kullanabiliriz? Aklıma gelen birkaç başlığı paylaşmak istiyorum:

– Allah’a daha çok ibadet edip, onu daha çok anabiliriz.
– Her durumda daha çok şükredip daha az şikayetçi olmayı deneyebiliriz.
– Öfkelenmeyerek kendimizi kontrol edebiliriz.
– Annemize, babamıza daha iyi davranabiliriz.
– Allah’ın günah olduğunu belirttiği şeylerden uzak durmaya çalışabiliriz.
– Allah’ı ve onun sanat eseri olan evreni anlamak için gayret edebilir kitaplar okuyabiliriz.
– Allah’ın indirdiği kitabı, Kuran’ı daha çok okuyup onu anlamak için gayret edebiliriz.
– Çevremizdeki insanları hayra ve barışa yönlendirebilir, onlara islamı anlatabiliriz.
– Paramızdan, zamanımızdan ve canımızdan Allah rızası için daha çok sarfedebiliriz.

Böylece hedeflerimizi belirlerken dinimizi hayatımızın merkezine koyup, gelip geçici heveslerden çok ahiretimizi kazanmamızı sağlayacak konulara odaklanmış oluruz.

Herkesin yeni yılı kutlu olsun!

Yazar : Hikmet

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website