Ölülere Yasin okumak, bir gelenektir, din değildir. Bununla birlikte buradaki mantık ve sonuç asla Kuranla uymamaktadır.
Çünkü,
1-Kitap, dirilere gelmiştir, ölülere değil. Siz hiç anayasayı ölülere okuyor musunuz? Peki, roman okuyor musunuz onlara? Peki, ahlak öğretiyor musunuz? Peki bunları hele hele hiç anlamadığınız bir dilde mi yapıyorsunuz?
2- Çoğunluğunun Arapça bilmediği bir toplumda, bilinmeyen bir dilden bir yazı okunmasının ne anlamı olabilir ki? Bir İngilizce kitap da okunsa ve bir şey anlaşılmasa insanlar buna abes bir iş demez mi?
3- Yasin Suresinde, infak etmekten, Kurana uymaktan, dünyadaki yarattıklarına bakarak hayatı ve ölümü düşünmekten bahseder. Peki, ölü bunlardan hangisini yapabilir? Yasayı okumanın ne anlamı olabilir ki? Düşünün ki, bir kişi müebbet hapiste ve biz ona anayasayı okuyup duruyoruz. Bunu ona okumanın ne gibi bir yararı olabilir ki? O yasa hapishanede olmayan, toplumda yaşayan insanlar için yapılmıştır. O yasa, anlaşıldığı, okunduğu ve uygulandığı sürece insanın hayatını düzenler.
4. Denilebilir ki, tamam dedikleriniz mantıklı ama burada dinden bahsediyoruz. Yani Kuran sonuçta yüce bir şey ve Allah sevap verir bunu yapınca filan… Oysa, Allah aklı kullanmayı ister. Kurana uymayı ister ve defalarca şunu der, “Kuranı düşünüp öğüt almanız için indirdik, yok mudur öğüt alan?”(kamer 22). Allah, mantıksız olan, akla fikre aykırı olan bir şeyi emretmez. Allah anlamayı, düşünmeyi emreder.
Ancak konu Allah olunca, nedense aklımızı bir kenara atabiliyor ve oradan buradan duyduğumuz hikâyelere uyabiliyoruz. Bir hastalığımız olduğunda, her önüne gelenin söylediğine uyuyor muyuz? Yoksa işin doğrusunu, hangi bitkinin ilacın iyi olduğunu mu araştırıyoruz? Allah konuları sağlıktan daha mı az değerli?
Petek FURKAN