Zekât ibadeti diye bildiğimiz; malların, maddi değerlerin Allah yolunda sarf edilmesi Kuran’da zekât, sadaka, infak gibi kelimelerle ifade edilir. Oruç ve hac ibadeti Kuran’ın belirli yerlerinde sadece birkaç ayetle anlatılırken zekât ibadeti Kuran boyunca pek çok surede inananlara hatırlatılır. Bu ibadetle ilgili inanan kişilerin akıllarına gelen belli başlı sorulardan biri kimlerin zekât vermesi gerektiği ya da zekât vermek için
(daha&helliip;)
Böyle bir gecede açtım elimi Affeyle ya Rabbim affeyle beni Senden tek dileğim çevirme geri Yolunda öleyim şad eyle beni. Allahım! Aşkınla doldur gönlümü İman ateşiyle yak bedenimi Nurunla aydınlat geleceğimi Tek sahibim sensin ver dileğimi. Rabim Rabbim Rabbim! Bağışla beni. Kuluna kul eyleme beni Vuslata ermenin günü geldimi Adınla vereyim son nefesimi. Ya Rabbim bunları dilerken gönlüm Yüreğim titrer
(daha&helliip;)
İslâm, sevenlerin sevgi dünyasıdır. İslâm’ın ve Müslümanların imajıyla oynayanların söz sahibi oldukları bir dünyada güvendiğimiz dağlara kar yağdı. Yolumuz ne sol ve ne de sağdı. Habubullah bağlandığımız yegâne kopmaz tek bağdı. Vefasız sevgiye pusu kurdu, yarım kaldı şarkımız. Kanatları kırılmış kuşlardan yok farkımız! Sevgi, Allah’ın en kıymetli nimetlerindendir. Her nimetin bir bedeli olduğu gibi, sevginin de bir bedeli vardır. Rabbimizin
(daha&helliip;)
Her anne ve baba evlatlarını doğruya ve güzele ulaştırmak için eğitir ve bu yolda çaba gösterir. Amaç iyi bir insan olmak ve huzurlu rahat bir hayat sürmektir. Çocuklarımızı yetiştirirken daha küçük yaşlarda onlara öğrettiğimiz ilk şey, anne babaya saygıdır. Yani dünyaya getirip büyüttüğümüz, hatta her şeyimizi feda edeceğimiz çocuklarımızdan önce saygı bekleriz. Daha sonrada topluma faydalı olması için onu toplumun
(daha&helliip;)
BEN CİNLERİ, MELEKLERİ VE İNSANLARI, BANA İNANMALARI VE KULLUK ETMELERİ DIŞINDA BİR ŞEY İÇİN YARATMADIM.. ( Zariyat-56) Allah, O’na inanmamız ve kulluk etmemiz için yaratıldığımızı bildirmektedir.. Kulluk etmek: O’nun kurduğu ve evrensel ilahi kurallarını belli bir nispet, ölçü ve düzenli işleyen bir plana göre koyduğu, yönettiği devamlı gelişim, değişim halinde olan sistem içinde ilahi iradeye, sünnetullaha- kadere bağlı olarak varolmak,
(daha&helliip;)
Özgürlük kelime anlamıyla `her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu` dur. Her türlü dış etkiyi reddeden ve sadece kendi iradesine dayanarak karar veren insanlara göre Allah `a inanmak ve O`nun emir ve yasaklarını uygulamak tutsaklıktır. Nefsini tatmin edemediği her anın azap haline dönüşeceğini düşündüğü için kişi, Allah`ın dosdoğru, güvenli ve huzurlu yolunda
(daha&helliip;)
Yüce Allah, “Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız. ” (Bakara Suresi, 183) ayetiyle orucu farz kılar. Oruç Allah ile kulu arasındaki bir ibadettir ve kişinin bu ibadetinin karşılığı ancak Rabb’imiz Katındadır. Oruç ibadetinin müminler için birçok hikmeti vardır. Allah için yaptığı bu ibadet, insanın manevi güç yaşamasına vesiledir. Toplumda zamanla,
(daha&helliip;)
Kur’an’ın bildirdiği temel hükümler evrenseldir. Yaşanacak her zaman ve mekanda her toplumda, millet, devlet ve yönetimde uyulması gereken hükümlerdir. Devlet, millet yönetimiyle ilgili olarak bildirilen temel hükümler: Şura, adalet, emanetin ehline verilmesi, seçtiğimiz yöneticilere, kanunlara itaat etmektir. Şimdi bildirilen temel hükümleri incelemeye çalışalım. ŞURA: Kişilerin, tarafların-yöneten ve yönetilenlerin veya temsilcilerinin eşit şartlarda, en geniş katılımla karşılıklı görüşerek, danışarak, diyalog ve
(daha&helliip;)
- ‹
- 1
- …
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- …
- 258
- ›