KANDİL MERASİMLERİ…

SELAMLAR… Geleneksel din anlayışının içersinde büyük önem taşıyan kandil kutlamalarının birine daha şahit olurken, insanların bu kutlamalara katılımları bir o kadar İslam anlayışından uzaklaşması, düşündürücü ve üzücüdür. Özelliklede Kuranı Kerimi okumaya çalışan, kitabın üzerinde enerji harcayan kişilerin bile, geleneksel dinin bazı ibadet tarzlarını kabul etmeleri veya uygulamalarını yanlış görmemeleri, kendileri için tam bir körlüktür. Kandil kutlamalarının yanında iki tane dini (daha&helliip;)

Veliler, Evliyalar, Kutuplar ve MEVLANA Mesnevi, Menakib-ul-Arifin

Aşağıdaki yazı, www. istekuran. com adresinden alınmıştır.. ‘’Veli’’ ‘’Evliyâ” sözcüklerinin (İslâm dışı ) kavramsal anlamı: “Velî”. ” gizli bilgiler ile donanmış, zaman ve mekan bağlarının dışında kalan, Allah tarafından özel himaye gören kimse” demektir. İki türlü Velî vardır: Biri gizlidir. Tanrı sırlarına erdiği için kendini saklar, kim olduğunu bildirmez. Bunlara “Tanrının makbul kulları” denilir. İkincisi: Herkes tarafından bilinen, tanınan ve (daha&helliip;)

Kader Alnımıza Yazılanlar mı? Yoksa Yaptıklarımızın Karşılığı mı?

YAŞADIKLARIMIZ ALNIMIZA YAZILANLAR MI YOKSA KENDİ İREDEMİZLE YAPTIKLARIMIZIN KARŞILIĞIMI Kader dedik geçtik aslında kendi yaptıklarımıza, çoğu zaman da isyan ettik. Bize iyi davrandığında kabullendik ama bize yanlış yaptığında çoğu zaman isyan seviyelerine sevk ettik kendimizi… Bizim kader dediğimiz aslında bizim geçmişte yaşadıklarımız. Bunların olacağını biz önceden bilmiyoruz, geleceğimizi tayin etmek elimizde değil gibi görürüz kaderi. Kaderin aslı geleceğimizin bilinmesidir. Bizim (daha&helliip;)

AHİRET EVRENİ(RABBİN KATI) VE EBEDİ YAŞAM

Ahiret evreninde(Rabbin Katı) yaşayan canlılar ölümsüzdür ve sonsuza dek yaşlanmadan(sabit formda) yaşamlarını sürdürürler. İnsanlar kıyametten sonraki yaratılışta bu ahiret evreninde yaşamına başlayacak ama bazı istisna insanlar(şehitler ve peygamberler gibi) şimdiden bedenli-fiziksel olarak cennette yaşamlarını sürdürmektedirler: -Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar. -Allah`ın kendilerine lütfundan verdiği mutlulukla sevinç duyarlar ve arkalarından şehit olarak kendilerine (daha&helliip;)
“Ö R T Ü“

“Ö R T Ü“

`Şekil ve biçim, ahlak ve erdem olarak takdim ediliyor. Müslüman kitleler yönlendiriliyor. Acaba ‘başörtüsü kargaşası’ nereden kaynaklanıyor? Rivayetleri Kur’an ayetlerine dayanak yapan mezhep görüşleri diyor ki: El-Müfredat, El Mu’cem, El Müncid gibi temel kaynak niteliğindeki Arapça lügatlerde ‘’himar’’ kelimesinin ‘’örtü’’ anlamında olduğu yer almakta…… ‘Kur’an’daki hımar kelimesi Arap örfünde kadının başını örttüğü örtüye isim olmuştur’ diyorlar. Böylece Allah’ın ayetindeki ‘’hamır’’(örtü) (daha&helliip;)

Tevrat`da Şiddet!

Bilindiği gibi Hristiyanlar, Müslümanlara “Sizin dininiz şiddet dini” diye aşağılamaya çalışmaktadırlar. Öyle ki, Batı dünyasın da yaşayan bazı gençler, Müslüman olduklarını saklayacak, Müslümanlıklarından utanacak hale getirilmişlerdir. Tabi bu garibanlar işin özünü bilemediğinden, bu tür propagandalara kanmaktadırlar. Oysa Kur`an`ı kerimde “Şiddet çağrısı” asla yoktur, var olan sadece Nefsi Müdafaa`dır. Son zamanlar da Hıristiyan kardeşlerimizin, Youtube, Yahoo gibi yerlerde misyonerlik faaliyetleri yapabilmeleri (daha&helliip;)

Böbrek mi Diyaliz Makinası mı?

Bundan birkaç 10 sene öncesine kadar, böbreklerin fonksiyonlarını kaybetmeleri, insanların ölümüne sebep olabiliyordu. Ancak, 1985 yılında, böbrek hastaları için hayati önemi olan bir buluş yapıldı: Diyaliz Makinası Günümüzde, böbrekler görevini yerine getiremediklerinde, yerine diyaliz makinalari kullanılır. Ancak, orta boy buzdolabı ebatında olan bu makina, 8-10 santimlik böbreklerin yaptığını tam olarak yapamaz! Örneğin böbreksiz vücut kan üretemez, diyaliz hastaları sürekli kan (daha&helliip;)

Derimiz

Vücudumuzu kaplayan deriye baktığınızda, hiçbirşey farketmezsiniz. Oysa siz bu mesajı okuyana kadar geçecek olan 2-3 dakikalık sürede, 40. 000 deri hücreniz ölecek ve yerine yenileri üretilecek! Aynada gördüğünüz cildiniz, geçen ayki cildiniz değildir! Çünkü derimizin tamamı, her ay yenilenmektedir! Su ve mikrop geçirmeyen derimiz eğer olmasaydı, çok çirkin bir görüntümüz olacağı gibi, vücudumuzun ısı dengesi ve dokunma hissimiz de olmazdı. (daha&helliip;)