Yasalar Nasıl Tahrif Edilir?

Âdem Ruhla şereflenince Kâinatın içindeki yasaları (Sünnetullahı) Okuyabilme potansiyeline sahip oldu. Kâinatın içindeki yasalar okunmadan tahrif edilemezler.

İzninizle dikkatinizi Yaşadığımız Dünya düzeninde kurulması gerekli olan Sosyal adaletin sağlanmasında çok önemli olan bir konuya çekmek ve istişareye açmak istiyorum.

Âdem arzda yaratılmışlar içerisinde medeniyet kurabilen tek varlıktır.

Kurulması planlanan, “Yenidünya düzeni” nin sloganlaştırdığı Tek dünya devleti olabilmenin üç kuralı vardır. Bu kurallar sağlanamadan Yenidünya devleti inşa edilemez. Bu kurallar, Tek din, Tek ümmet, Tek dilli olmaktır.

Din ise hangi din?

Ümmet ise hangi ümmet?

Hak ve batıl dinlerden söz edebilmek için ana kaynağa ihtiyacımız vardır. Allahın ipine sımsıkı tutunup parçalanmayan kişiler bir ümmet meydana getirirler. Kitabımız da bize örnek olarak verilen Atamız İbrahim, “Hanif” olarak yüzünü Allahın dinine çevirmiştir. Ayrıca Kitabımız da “Onlar bir ümmetti gelip geçti onların yaptıkları onları, bizim yaptıklarımız bizi bağlar diye geçer.!
(Bkz. Bakara130’dan 141 ’e kadar olan ayetler.)

Dil ise hangi dil?

Günümüzde her toplum kendi dilinin evrenselliğini ilan etmeye çalışırken, bir zümre de Tüm dilleri içerisine alan Esperanto dili üzerinde çalışmalar yapmaktadır. . Dil tahrif edilebilir mi sorusunun cevabını verebilmek için YARATICININ KİTABINI OKUMAMIZ ŞARTTIR! Neyden bahsettiğimizi bilmek için sınırlarımızı iyi bilmek gerekir. Kitabımızda Ehli Kitabın yaptığı dil tahrifleri üzerin de durur. Dil tahrif edilerek; Güneşe aya, yıldızlara, havaya, ateşe, toprağa, suya, kula vs. mümkün olmuştur. Bir Müslüman’ın ilk hedefi Ana dilini kullanırken şirksiz ibadettir. Bağımsız bir toplumu oluşturmak için yeni bir dil türetmek ilk kuraldır. Bir toplumu değiştirmek ve dönüştürüp geliştirmek konuşulan dili değiştirmekle mümkün olur. Nitekim Fransızca, İngilizce, Almanca dilleri toplumlarıyla birlikte anılırlar. Bu dillerin tarihi geçmişleri farklı zamanlarda ortaya çıkmakla beraber tarihi geçmişleri 1000 yıl öncesine ait diller değillerdir. Dil düşüncenin ana çatısıdır. Kutsal hiç bir dil yoktur. Toplumlar gibi diller de birbirlerinden türetilip geliştirilirken mutlaka bir çatıya ihtiyaç duyarlar. Yeni dilin hangi dil çatısından beslendiğini belirlemek çok önemlidir. Kavramların içi boşaltılıp tahrif edilmeden, dil de tahrif yapmak mümkün değildir. Bir kelimenin kavramı değiştiğinde komşu tüm kavramlar değişir. Birkaç kelimenin kavramı değiştirdiğinde ise? Yeni bir dille toplum yetiştirmek 40 senede mümkündür. Musa’ nın kavmi as. Kavmi Allah tarafından 40 yıl çölde kalmaya mahkûm edilmişleridir.

Ümmet ise kimin ümmeti?

Bir Ümmet olmanın koşulları nelerdir? Bu kuralları kim belirler?
Bu soruların cevabını bulabileceğimiz tek ana kaynak “KUR’AN’DIR”. Bizi bize sadece bu sistemi kuran ve kuralları koyan açıklar. Kimseye kul olmayalım diye. (Hud-1-2)

Hepimiz bu kitaptan tek tek hesaba çekileceğiz.

Boyutsal OKU malarımızda farkında lığımızı artırırken; Rabbimiz, bizi sıratı müstakimden ayırmasın.

Saygılarımla,
Mürüvvet Çalışkan.

 


About the Author
Author

MuruvvetCaliskan

Leave a reply

Name (required)

Website