Kadın karşıtı söylemlerin çoğu bir noktada mutlaka Adem ile Havva’nın hikayesine dayanır ve “zaten Adem’i cennetten kovdurtan da Havva değil midir?” diye sonlanır. Kadınların kötü, aşağılık, yoldan çıkarıcı oldukları iddiası bu hikayeye dayandırılır. İşin kötüsü bu iddiaları Adem-Havva hikayesine dayandırmak pek çok kişi için aslında İslam dinine dayandırmak anlamına geldiği için din karşıtı, her fırsatta dini eleştirmeye, küçük düşürmeye çalışanlar da bu hikayeyi İslam dini aleyhine kullanıp dururlar. “Adem-Havva-Elma hikayesine dayanan bir dini, bir kadın olarak nasıl kabul edebilirsin?” gibi saçma sorular yöneltilir. Oysa bilindiği şekliyle bu hikayenin İslam dini ile alakası yoktur. Kuran’da bu olaydan bahsedilir ancak pek çok farklılık ile…
Kuran’da bu hikaye Araf Suresi 11. ve 28. ayetler arasında anlatılır. Özellikle 19. ayetten sonrası okunduğunda açıkça görülecektir ki Adem ve Havva’yı yoldan çıkarıp, Allah’a karşı gelmelerine, dolayısıyla da cennetten kovulmalarına neden olan şeytandır. Yani Havva, Adem’i yoldan çıkarmaz ya da günaha sevk etmez. Her ikisini de günaha iten şeytandır.
Kıssanın detayları dikkatlice incelendiğinde görülen şudur; Allah kullarını her zaman sınava tabi tutumuştur. Adem’i ve eşini yarattığında da onlara bir sınama olarak cennetteki bir ağacı vermiş (ağacın elma ağacı olduğu ile ilgili bir bilgi de Kuran’da yer almaz) ve o ağaca yaklaşmamalarını öğütlemiştir.
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz.”
(7 Araf Suresi -19)
İşte tam da bu noktada insanın bu dünyadaki en büyük düşmanı, şeytan, devreye girmiş, Adem ile Havva’ya vesvese vermiş, o ağaçtan yerlerse ölümsüz melekler olacaklarını kendilerine söylemiştir. Ve ilk yaratıldığı andan beri doyumsuz olan insanoğlu da cennetteki güzelliklerle bile yetinmemiş, ölümsüz melekler olma hırsı ile şeytana uymuş, Rabbinin yasağına karşı gelmiş ve o ağaçtan yemiştir. Bu yaptığı ile de cezayı hak etmiştir.
Şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan bedenlerini ortaya çıkarmak için onlara fısıldadı: “Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesinin sebebi, ikinizin birer melek veya birer ebedi varlık olmamanız içindir,” dedi.
(7 Araf Suresi -20)Böylece onları yalanlarla aldattı. Ağacı tadınca bedenleri kendilerine göründü. Üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rableri kendilerini çağırdı: “O ağaçtan ikinizi menetmedim mi ve şeytanın ikinize düşman olduğunu söylemedim mi?”
(7 Araf Suresi -22)
Yani bu hikayeden çıkarılabilecek pek çok ders vardır. Ancak bunların hiçbiri kadın-erkek ilişkileri ile, kadının yaratılış itibari ile kötü olduğuyla, kadının erkeği yoldan çıkaracak bir tehlike olduğu ile ilgili değildir. Ayetlerden anladığımız kadarıyla, olayda Havva ne kadar suçlu ise Adem de o kadar suçludur.
Bu kıssadan çıkarılması gereken dersler; şeytanın insanın en büyük düşmanı olduğu, verdiği vesveseler ile insanı Allah yolundan saptırdığı, bu konuda son derece dikkatli olunması gerektiği, şeytanın vesveselerinin işe yaramasında insanın doymaz, fazla hırslı yapısının son derece etkili olduğu, dolayısıyla da şeytanla baş ederken aynı zamanda nefisimizi de kontrol altına almamız gerektiği şeklinde sıralanabilir.
Adem oğulları, şeytan, ana babanızın vücutlarını kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın. O ve kabilesi sizin onları görmediğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, inanmayanların dostları yaptık.
(7 Araf Suresi -27)