Hiranız Nerede?

Alemlerin Rabbi kainatın bir fıtrat üzere yarattı 30/30  aynı zamanda insana da  ve kendini unutmayan insan fıtratı gereği hakikatin peşine düştü, aradı, sordu ,soruşturdu ve hep bir arayış içinde oldu zira yaratılış bir arayıştı . Hz İbrahim’in  ayı yıldızı güneşi örnek vermesi bir arayış öğretisidir. Hz Musa’nın yolculuğu hep birer arayıştı. İnsanın arayışı hiç bitmedi bitmemiştir bazıları  bu arayışın yönünü saptırarak başka yöne çevirmiştir

 

2/177
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır

 

İnsan bir yolculuk için yaratılmıştı hakikate olan açlık, hakikate olan özlemle  bunu yaparken de Rahmanın insana verdiği en önemli özellik olan fıtrat  akıl ve idrak etme yeteneğini kullandı.

Peki  bu arayış nasıl bir arayıştı sadece mistik düşünceden mi ibaretti. Hz Peygamber  Hira ya nıçin çıkardı ne düşünürdü neden orada zaman geçirirdi neydi onu günlerce aç susuz olarak orada  bekleten ,ne  arardı. Sorunu ne idi neden oraya gitme ihtiyacı hissetmişti.

Evrensel hakikati arıyordu ; Emin Muhammet sadece  o değil ondan önceki Haniflerde aramışlardı sormuşlar ve soruşturmuşlardı. Ancak arayış doğru olmalı ve  doğru sorular sorulmalı idi ki gelen doğru cevabı doğru anlamak mümkün olsun  Zira başka topluluklarında  arayışı vardı onlar Rabbimizin evrensel mesajını değil, kendilerine kıyak çekecek bir  öğreti bekliyorlardı. Onlar siparişlerini vermişler tanımlarını yapmışlar, ???Alemlerin Rabbi ?? Olan bir İlah değil kendilerini hizmet edecek onları kutsayacak ve onlara hizmet edecek bir ilah arayışı içinde idiler. Yani yeryüzünde adalet hukuk ve özgürlük değil tam tersi şefaat yüceltilme ve  torpil bulma peşinde idiler. Oysa Peygamberi beklenti tam tersi di .Dertlere deva ,sorunlara çözüm isteniyordu. Emin Muhammet soruyordu  NEDEN BU ZULUM ,NİÇİN BU ADALETSİZLİK, Niye bu kadar ahlaksızlık var. Bu karmaşa ve bozukluk nedir niye bu kadar sömürü var insan onuru neden bu kadar çiğneniyor. Evrende bu uyum adalet düzen varken yeryüzündeki bu düzensizlik neden nedir bu işin çözümü nedir . YANİ DERDİNİZİN farkında olun ki  deva geldiğinda doğru kullanın demekti Hira  .

Zira astım olduğunuzun  farkında değilseniz fıs fıs  verirseler koltuğunuzun altına sıkarsınız.Yani Yeryüzü sorunlarının çözümü için gelen,yani hayatın içinde olan ve sorunları çözen  kitabı okuyup duvara asarsanız  belliki hiranız olmamış sizin, onun için bütün  insanların HİRA sı olmalı Ki  Onun yani evrensel mesajın , KADR  ini iyi bilmek gerekir zira  o gelen mesaj  Okutur  evreni insanı  hayatı ve Rabbi  insanlığın yaşam kaynağıdır canlılık ve diri olamanın reçetesidir  insanı ve yaratanı tanıtır önce 96/1

 

“O benzeri bulunmayan aziz bir kitaptır.”( 41/41)

“Ve hiç şüphesiz o (Kur’an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir.” (43/44)

 

Beklemenin cevabıdır zikir evren zikrederken sen nasıl zikretmezsin der.  Aradığın yol budur çözüm budur der ve yalnız sen istersen olur der

 

“Oysa o Kur’an âlemlere bir zikir öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün şereften başka bir şey değildir.” (68/52)

 

Çözüm arıyordun ya Hiran da   “ Ey insanlar, Rabbinizden size kesin bir kanıt ( burhan) geldi ve size apaçık bir nur Kur’an’ı indirdik.” Buyur çözümün der;

“Âlemlere uyarıcı korkutucu olsun diye Furkan’ı indiren Allah ne yücedir.” (25/1)

“Bu kendisinde şüphe olmayan, muttakiler içinde kılavuz (yol gösterici) olan bir kitaptır.” (2/2)

 

Allah, rızasına uyanları bununla (Kur’anla) kurtuluş yollarına ulaştırır.
İşte aradıkların işte sordukların işte kafanı çatlatan soruların cevabı :

 

“Apaçık olan kitaba andolsun ( 43/2)

“ Bilinen bir kavim için ayetlerini (çeşitli biçimlerde, birer birer ) fasıllar halinde açıklanmış, Arapça Kur’an olan bir kitaptır.(41/3)

“Eğer o, Allah’tanbaşkasının katından olsaydı kuşkusuz içinde bir çok aykırılık (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı.(4/82)

“Bu Kur ‘an ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi olan ve her şeyden haberdar bulunan (Allah) tarafından birer birer açıklanmış bir kitaptır.(11–1)

“O Kur ‘an bir şaka değildir.(86–14)

“Rabbinin sözü doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. Onun sözlerini değiştirebilecek yoktur.(6–115)

“Bunlar hikmetli kitabın ayetleridir.(31–2)

“İşte bu insanlara apaçık bir tebliğdir; hem bununla uyarılsınlar hem onun (Allah)’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler, hem de akıl ve vicdanı temiz olanlar öğüt alsınlar.(14–52)

“ Allah’tan sakınanlara: “Rabbiniz ne indirdi?” denildiğinde, “hayır”dediler. (16–30)

“Kur’andan müminler için şifa ve rahmet olan şeyleri indirmekteyiz. Oysa o, zalimlere kayıplardan başkasını arttırmaz. (17–82)

De ki: iman edenleri sağlamlaştırmak Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere onu Kur’an’ı hak olarak Rabbinden Ruh’ul Kudüs indirmiştir.(16–102)

 

Sonuç olarak Hira hiç bitmeyen bir yolculuktur.bir ümit bir beklenti bir arayıştır.Çünkü fıtratını kaybetmeyenler umutlarını  kaybetmezler .Onlar evrensel hakikatı  evrende zaten hep görürler ve hep beklerler ve Rableri bu beklentiyi boşa çıkarmaz. Onlara  sordukları sorulara  en mükemmel cevabı alırlar . Bu değere değer vermekle başlar her şey, değer verdiğin kadar değerlenirsin  sorduğu kadar cevap alırsın, Hira Kudustur ,Hira Gazzedir  Patanıdir  Arakandır  Hira YÜREĞİMDİR. YÜREKTEN ÖZGE  HİRA MI OLUR

servisoglu


About the Author
Author

servisoglu

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website