Allah’ın selamı üzerimize olsun.
Gelenekçi(!) müminler, İslamiyet’in evrensel bir din olduğunu ve tüm insanlık için gönderildiğini söylerler. Ama niyeyse, Arap kültürünün ve örf-adetlerinin ayrıyetten bir sevabının olduğunu savunurlar. Her nedense bu tarz kültürel bir ima, Kur’an’da yoktur ama hadis kitaplarında ve çeşitli hacı-hocanın yazdığı çeşitli kitaplarda, sarıklı-cübbeli namaz kılmanın 70 kat daha fazla sevap getireceği yazılıdır, hurma yemek ibadettir, Araplar’ı diğer ırklardan daha üstün tutmak gereklidir…Bir Norveçli, dinini değiştirip Müslüman olmak istediği zaman adını değiştirmek, veya bir Arap gibi giyinmek zorunda mıdır? Tabii ki kişinin bizzat kendisi bunları yapmak istiyorsa, “hiçbir fikir akımının etkisinde kalmadım, Arap kültürünü sevdiğim için böyle yapıyorum” diyorsa, o kişinin seçimine saygı duyulur. Fakat İslamiyet’i seçti diye bu köklü değişiklikleri yapmak zorunda hissediyorsa kendini, o kişiye bu zorunluluk fikrini aşılayan, hissettiren gelenekçi(!) müminler bir durup da düşünmediler mi, yaptıkları zorlamanın ve oluşturdukları ideolojinin İslamiyet’in özü olan evrensellik ilkesi ile çeliştiğini? Aslında kendilerinin gelenekçiden ziyade, reformist mümin olduklarını bir kez olsun düşünmediler mi?