Cahiliye Bakışı ve Kadın

 

Zühruf Suresinden İzdüşümleri | 3.Bölüm

Zühruf Suresi, Allah’la ve O’nun vahyettikleriyle bilerek veya bilmeyerek alay eden, bilerek ya da bilmeyerek reddeden insanların geçmişteki yaklaşımlarıyla ve bu kapsamda Allah’ın bize verdiği öğütlerle devam ediyor. Klasik “erkek üstün” bakış açısının net bir şekilde ortaya serilip yerildiği aşağıdaki ayetlere rağmen, halen kimi Müslümanların kadınları ikinci sınıf gören bakış açısının devam ediyor oluşu hayret edilesi ve çağdaş bir cahiliye devrinin yaşandığının işaretlerini bize gösteren bir durum. Nasıl oluyor da müşriklerin bu hatalı yaklaşımını benimseyen, kız evladı veya torunu dünyaya geldiği zaman üzüntüyle bunu karşılayan bir Müslüman bugün cahiliye yaklaşımına değil de Kuran’a inandığını ve uyduğunu iddia edebiliyor!

43-Zühruf 15, 16 Kullarından bazılarını O’na bir pay olarak ayırdılar. İnsan gerçekten apaçık bir nankördür. Yoksa Allah, yarattıklarından kızları kendine ayırdı da oğullarla seçkinleşmeyi size mi bıraktı?

 

Cahiliye anlayışı işte böyledir. Allah’a yakıştırdıklarını kendilerine yakıştırmazlar. Aşağılık (!) dişiler Allah’a, üstün (!) erkekler kendilerine! Bugün de kızları, kadınları ikinci sınıf bir malmış gibi gören erkekçi anlayış onu satmış gibi başlık parası alır. Süsünden, güzelliğinden istifadeyle paralar kazanma peşine düşer. Kendi namussuzluğunu örter de kendi yaptığının yüzde birini yapma ihtimalinde onu namussuzlukla suçlar. Hem onu aşağılık görür hem de suçlayıp en küçük iftirada evlatlıktan reddetmeye, kovmaya, taşlayarak, linç ederek öldürmeye kadar vardırır olayı. Oğlan yaparsa şanından, kız yaparsa namussuzluğundan, öyle mi!!! Peki Allah sadece kadınlara mı ölçülü giyinmeyi tavsiye ediyor ve fuhşun her türlüsünü yasaklıyor!!! Sen gözünü haramdan koru derken sadece erkeklere mi söylüyor bunu? Hayır bilakis her iki cinse de. Peki sen gözünü haramdan sakınmak için kadını çarşafa doluyorsun da, sen niye çarşafa girmiyorsun kadın için!!! Ona da aynı emir gelmiş değil mi, gözünü haramdan sakınsın diye?

24-Nur 30 Mümin erkeklere söyle, gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar…

24-Nur 31 Mümin kadınlara söyle, gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar…

 

Diyeceksin ki, onlara verilen emir daha teferruatlı… Herhalde yani… Allah biliyor senin kalbinin künhünü de o yüzden olmasın!!! Sen kadını avretini saklamıyor diye suçlarken öncelikli meyledişin sende olacağını Allah biliyor olmasın!!! Kalbi hastalıklı olan taraf çoğunlukla sen olmayasın da Allah kadını koruyor olmasın!!!  Ama bak, ona da demiş gözünü haramdan koru diye. Sen niye göğsünü göbeğine kadar açıp geziyorsun o halde!!! Neden sen sadece göbeğinle diz aranı kapayıp, omzun göbeğin açıkta bağdaş kurduktan sonra ağacın gölgesinde çayını içiyorsun da kadın aynı güneşin altında sana iliğine kadar terlemiş halde çay ve hurma servisi yapıyor!!! O da abartmayıp ölçülü giyinse, sen de azıcık ölçülü olsan olmaz mı?

İşte cahiliye bakışı böyledir. Ben’cidir. Kızlardan faydalanır ama Allah’a yakıştırır. Oğlanlarıysa kendine, gururuna, kibrine! Sadece erkeklik ve dişilik tasvirinde mi bu böyle dersiniz! Allah’a (eksik ve kusurlu gördüğü için) kızları yakıştırdığı gibi… Zekâtta da böyle değil mi? Kadını kızı aşağılık ve eksik gören anlayış malının da kötü, eksik ve bozuk gördüğünü verdiğinde infak ettiğini sanır. Koçun besilisi kendine, zayıfı Kurban bayramına… Elbisenin yenisi kendine, giyilmişi yoksula… Malının 39’u sana 1’i zekâta. Tavuğun budu sana, kıçı geline… Kırk apartman dairesinin kirası sana, iki odalı bodrum katı akrabana… Mercedes sana az, doğan görünümlü şahin haddini bilmeyen (!) yoksula çok!!!

Caminin havzası sana, perdenin arkasındaki iki seccadelik yer kadına… Önde sen arkada o. Hani dinde özgürlük ve eşitlik? Hadi omuz omuza olmasın, sözgelimi neden camileri ortadan ikiye ayıran bir paravan ile sağda solda denk bir cemaat yok? Neden ölçülü giyen bir kadın camide dilediği zaman namaz kılamıyor? Allah mescitleri sadece erkekler için mi rezerve etti!!! Böyle bir ayet mi var? Sen neden uluorta duvar dibine ve denize pisleyecek kadar rahatsın da kadına sıra geldi mi caminin helasına bile kilit vuruyorsun? Ortaçağ batısının kadınları cadı gören anlayışı ile bugünün doğusunun kadını şeytan veya şeytani gören anlayışı arasında ne kadar fark var!!!

43-Zühruf 17, 18 Onlardan birisi, Rahman’a yakıştırdığı (kız çocuğu) ile müjdelenince, morali bozularak yüzü simsiyah kesilir:  ”Süsler içinde yetiştirilmesine rağmen kavgada beceriksiz olan mı?”

 

Üstünlük bilekte mi? …… Üstünlük takvada kardeşim… Neden Kuran’ın şu emirlerine aykırı yaşamak bugün dinin gereği kabul ediliyor? İşte, apaçık Kuran’da Allah’a yakıştırdıkları gibi kızla müjdelendiklerinde yüzü simsiyah kesilen müşrikler eleştiriliyor. O halde kendisine Müslüman diye nice adam neden kız çocuklarından utanıyor, erkek de erkek diyor? Bunların öyle versiyonları da var ki erkek çocuk sahibi olamamayı kadınlarının suçu görecek kadar cahildirler… Ve bunlarla aynı havayı teneffüs ediyoruz şu alemde!!!

43-Zühruf 19 Rahman’ın kulları olan melekleri, dişiler saydılar. Onların yaratılışına tanık mıydılar? Tanıklıkları yazılacak ve sorguya çekilecekler.

 

Zaten cahiller idrakleriyle tanık olduklarına değil, tahmin ve zanlarına inanırlar. Rüyalara, hikâyelere, rivayetlere, masallara, efsanelere, uçana kaçana inanırlar. İş akıl yürütmeye gelince “bu işler akılla olmaz” derler. Bu dünyada şahitlik ettikleri zanlar için bakalım ileride nasıl tanıklık edecekler? Bekleyip göreceğiz…

43-Zühruf 20 Dediler ki: ‘Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik.’ Onların bundan yana hiç bir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca ‘zan ve tahminle yalan söylüyorlar.’

 

Aynen öyle demiyorlar mı? Nasıl ki bu dünyada Allah’a, elçisine ve onun getirdiği kitaba inanmayan ateistlere anlatmaya kalktığınızda “Madem dediğin gibi bir Allah var, istese ben günahkâr olmazdım, reddetmezdim” diyorlar ya aynısını, bugün Kuran’ı anlamadan inandığını söyleyenlerin kıyam günü söyleyecek olmaları ne kadar manidar! Ha burada idrak edip inanmamışsın, ha burada zanla, rivayetle, hikâyeyle, taklitle inanmışsın! Ne kadar farkı var?

43-Zühruf 21 Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı tutunuyorlar?

 

Öyle zannediyorlar… Hatta bazısı açıkça söylüyor; peygamberimize Kuran’la beraber ikinci bir kitap verilmiştir diye. O da yetmiyor bu da Kuran’dandır, şu da Kuran’dandır, hatta Kuran’ın bunlara ihtiyacı vardır diyor koca koca hoca efendi diye bilinenler… Kafadan sallayıp iftira atmıyorum ki ben bunları, aynen de böyle diyorlar. Elinizin altındaki videolarına tek tıkla ulaşabilirsiniz. Ama Kuran’a bakmayanlar bunu göremez ve onları evliya ve hatta Allah’ın gölgesi görürler. Tutundukları dalın kırılması yakındır…

43-Zühruf 22 Hayır! Hayır, şöyle dediler: “Bizler atalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerince giderek murada ereriz.”

 

Gidin bakalım… Nereye kadar gideceksiniz! Hiçbir şeyden sakınmayıp Allah’ı dini umursamadan maddeperest, dünyaperest yaşayanlar gibi siz de atapersetliğe, evliyaperestliğe, şeyhperestliğe, risaleperestliğe, ilmihalperestliğe, kılperestliğe, kumaşperestliğe, peygamberperestliğe ve hocaperestliğe devam edin bakalım! Ah, keşke peygamberimiz çıkıp gelebilse de yüzünüze haykırabilse gerçeği… Biz pek beceremiyoruz bu işi… Gerçi Kuran haykırıyor, ama duyacak kulak lazım birilerine…

43-Zühruf 23 İşte böyle! Senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek oranın servetle şımarmış kodamanları mutlaka şöyle demişlerdir: “Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk; onların eserlerine uyarak yol alacağız.”

 

İşte bakın. Peygamberlerin hepsi aynı dertten muzdaripler. Atalar da atalar… Büyükler de büyükler… Gelenekler de gelenekler… Hocalar da hocalar… Ecdadlar, padişahlar, halifeler, evliyalar… Bizim büyüklerimiz hep böyle giyiniyorlardı… Bizim atalarımız sarık takıyorlardı… Bizim dedelerimiz takkeliydi… Sakallıydı… Uçardı kaçardı… Zamandan münezzeh manevralar yapan evliyalarımız yanıldı da siz mi doğruyu buldunuz!!! Belki biz en doğruyu bulmamış da olabiliriz ama sen öyle uzaklardasın ki… Bir kutup yıldızın, bir karınca yuvan bile kalmamış yönünü bulmaya… Sen ölmüş atalarını takibe devam et!!!

43-Zühruf 24 (Uyarıcı) : “Size atalarınızı üzerinde bulduğunuzdan daha doğrusunu getirdimse de mi?” deyince, onlar: “Biz sizin gönderildiğiniz şeylere inanmıyoruz” dediler.

 

İnanmıyorlar. İnanamıyorlar. Gerçeğin onların bildiği gibi olmadığına inanmak bile istemiyorlar. İlmi imanı sen verirsin elbet de kimilerinin almaya hiç niyetleri yok sanki.

43-Zühruf 25 Biz de onlardan intikam aldık. Bak, yalanlayanların sonu nasıl oldu?

 

Biz senin gibi uyaramıyoruz Allah’ım. Ancak diyoruz ki açın da şu kitabı bir okuyun. Okuyun da görün tehdidi. Okuyun da görün müjdeyi. Ama öylesine ZANnetmeye, öylesine ZANna alışmışlar ki ZANna devam edip, onları kandıranları veli ZANnedip “Kuran’ı oku” diyenleri ise bozguncu ZANnediyorlar.

Zühruf suresinin devamında inkârcıların tavırlarının izdüşümlerine devam etmek üzere…

kalemzade.net

twitter.com: @kalemzade


About the Author
Author

Kalemzade Kamil

Comments (6)
Leave a reply

Name (required)

Website