Su, Bulunduğu Kabın Rengini ve Şeklini Alır…

“Edindiğimiz Tüm bilgiler,  geçmiş bilgilere dayanarak inşa edilirler”.

Bu durum  “Bilim” içinde,  Kişisel gelişimimiz içinde geçerlidir.  En önemlisi  “Dünyamızı ve Ahiretimizi”  ilgilendiren konular da Geçmişe dayalı bilgi ve tecrübelere göre şekillenirler…Kur’an da sürekli uyarılmak tayız. Düşünmez – misin? ,Akıl -etmez- misin?…

Allah sorgulamayan akla pisliğini boca eder
(Yunus-100)

Dikkatinizi çekerim, Ataları- Dedeleri, Ruhbanları, Bilim insanlarını sorgulamadan, her dediklerini hatasız ve doğru kabul etmek aslında onları Rab edinmektir…Geçmişte de günümüzde de sanırım sürekli “Vahye” dayalı Kitaplar en son başvurulan kaynaklar olmuş… Bu sebeple her türlü “Tekelciler”,  Nebi-Resullerini yalanlamış veya öldürmüşler.  “Sen anlamazsın”  diyerek te Vahyi Halktan gizlemişler…

Hani kitap verilenlerden: ‘Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz’ diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür.
(Al-i İmran-187)

Yemin olsun ki, Mûsa’ya Kitap’ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da açık-seçik deliller verdik ve kendisini Ruhulkudüs’le güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük taslamadınız mı? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz.
(Bakara-87)

Onlar şöyle demişlerdi: “Allah bize ant verdi, kendisi bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir resule inanmayacağız. Söyle onlara: “Size benden önce o dediğinizle birlikte açık deliller getiren resuller gelmişti. Peki, madem doğru sözlülerdiniz neden onları katlettiniz?”
(Al-i İmran-183)

Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah’a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah’a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar Allah’ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir.
(Al-i İmran-199)

Sizin için, dinden, Nûh’a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim’e, Mûsa’ya ve İsa’ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: “Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!” Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir.
(Şura-13)

Biz,  tıpkı Nûh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana davahyettik. Biz İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyûb’e, Yûnus’a, Hârun’a, Süleyman’a da vahyettik. Dâvud’a da Zebur’u verdik.
(Nisa-163)

De ki: “Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahyedilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim.”
(Ahkaf-9)

Rabbinden sana vahyedilene uy! O’ndan başka ilah yoktur. Müşriklerden yüz çevir!
(En’am-106)

 

İster istemez su,  bulunduğu kabın rengini ve şeklini alır! Aklımızı işletip özgürleştirmemiz ve tüm   kirli bilgilerimizi temizlememiz için Rabbimizin,  Nebi-Elçilerle,   bozulan tüm bilgileri-kurulan tüm tekelci düzenleri ve en önemlisi kula kul olmayı engelleyen ahlakı, Nebilerine vahy indirerek Nebi-Resullerinin örnekliğinde sürekli bizi düzelttiğini düşünmekteyim. Elimizde Mihenk taşımız olmazsa,  standart sapması denilen olayı sürekli yaşarız. Çok şükür Rabbimiz zikrini korumaktadır…

Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; O, Allah’ın resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah herşeyi gereğince biliyor.
(Ahzap-40)

Elif, Lâm, Râ. Bir kitaptır bu. Ki indirdik sana, çıkarasın diye insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan nura; Hamîd, Azîz olanın yoluna…
(İbrahim-1)

Hiç kuşkusuz, o zikiri/Kur’an’ı biz indirdik, biz; her hal ve şartta onu muhakkak koruyacak olan da biziz.
(Hicr-9)

Biz onu, böylece açık-seçik ayetler halinde indirdik. Kuşkusuz, Allah, dilediğine/dileyene kılavuzluk eder.
(Hac-16)

Yemin olsun, Allah resulünde sizin için, Allah’ı ve âhiret gününü arzu edenlerle Allah’ı çok ananlara güzel bir örnek vardır.
(Ahzap-21)

Allah’ın kitaptan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar. Kıyamet günü, Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır.
(Bakara-174)

Allah’ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih’i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah’tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah’tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.(Tevbe-31)

İmanlarından, resulün hak olduğuna tanıklık ettikten ve kendilerine ayan-beyan deliler geldikten sonra küfre sapmış bir topluluğa Allah nasıl kılavuzluk eder?Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.
(Al-i İmran-86)

 

Allah, Cümlemizi Doğru Yoldan Ayırmasın.

 


About the Author
Author

MuruvvetCaliskan

Leave a reply

Name (required)

Website