Toprağa ekilen bir tohum, henüz kökleri olmadığından ihtiyacı olan besinleri topraktan alamaz. Kökleri oluşuncaya kadar bünyesinde bulunan besin deposundan beslenir ve bu besin deposunu toprakla buluşmadan önce asla tüketmez. Bunu sağlayan bünyesinde bulunan bazı hormonlardır.
Ekilen tohum su ile ıslandığında faaliyete geçen enzimler, yeni hormonların üretilmesini sağlar. Bu hormonlar büyüme enzimlerini faaliyete geçirir ve tohum ancak bu şekilde deposundaki besinleri kullanmaya başlar.
Daha sonra filizlenme başlar ve oluşan bu ince gövde hızla toprağın yüzeyine, yani gün ışığına doğru ilerler. Çünkü daha çok büyümek için kendi enerjisini üretmesi gerektiğini bilir ve bunun için gün ışığına ulaşması gerektiğini de bilir.
Çoğu insan için herhangi bir bitkinin filizlenerek toprağın yüzeyine çıkması ne kadar sıradan bir olaydır. Bütün bu olayların gerçekleşmesi için, tohumun DNA molekülünde olması gereken kodların Yüce Yaratıcı tarafından tasarlandığını düşünmez. Ama bütün eksikliklerden uzak olan Allah, bu ayetlerle bütün bunları nasıl da düşündürüyor. Sadece iki soru ile varlığını nasıl da hissettiriyor:
“Ektiğiniz tohuma ne dersiniz? Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?”
(56/63,64)
Güneşin ısısı ile okyanusların ve diğer su kütlelerinin yüzeylerinden buharlaşan su, rüzgârlarla atmosfere doğru yükselir. Yükseldikçe havanın soğuması ile yoğunlaşan su tanecikleri bulutları oluşturur. Rüzgârların etkisiyle hareket eden bulutlar birbirleri ile buluştuklarında, taşıdıkları su tanecikleri birleşerek su damlalarını oluşturur. Bu damlalar artık bulutta tutunamayacak büyüklüğe ulaştıklarında ise yeryüzüne yağmur olarak düşer ve tüm canlılar bu suyu canlılığını sürdürmek için kullanır.
Bardağınızdaki suyun, hangi okyanustan buharlaşarak ve hangi bulutlarla nerelerin üzerinden taşınarak geldiğini hiç düşündünüz mü? Bu mükemmel sistemin Tasarımcısı, bu ayetle nasılda düşündürüyor.
“İçtiğiniz suya ne dersiniz? Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?”
(56/69)
Öyleyse bunları bize gösteren ve düşündüren Rabbimize şükretmek için ne yapmalıyız?
“Öyleyse yüce Rabbinin adını tespih et.”
(56/96)