Anneannemin Derin Hocaları…

Geçtiğimizde günlerde, birkaç bayanın konuşmalarına şahit oldum. Abartmadan söylüyorum, gerçekten dehşet içinde kaldım duyduklarım karşısında. Mesela, insanın yüzüyle ilgili kötü bir şey söylememek gerektiğini çünkü Allah’ın, en zor insanın yüzünü yarattığını iddia ediyorlardı (Allah’ı tenzih ederim). İnsanın göbek deliğinin nasıl oluştuğunu da öğrendim. (Genel kültürüm de arttı J). Allah Hz. Adem’e secde edilmesini istediği zaman, şeytan “ben buna mı secde edeceğim?” diyerek tükürmüş, şeytanın tükürüğü de Hz. Adem’in karın kısmına gelmiş, o yüzden göbek deliğimiz oluşmuş.

Onlar, bu gibi uydurma konuları aralarında ateşli bir şekilde konuşmaya devam ederlerken, ben de akıllarının nasıl bu kadar kapalı olduğunu düşünüyordum kendi kendime. Allah’a şükrettim. Böyle korkunç, uydurma, Kur’an’la hiçbir bağlantısı olmayan bağnaz bir zihniyetten beni uzak tuttuğu için.

Şunu da ekleyeyim; aralarında konuştukları konuları onlara da hocaları anlatmıştı. Dini konularda “çok derin” olan hocaları. Çünkü hocalarından da övgüyle bahsediyorlardı. Açıkçası, nasıl bir hoca diye merak etmekten de, kendimi alıkoyamadım.

Fakat sonra, “neden merak ediyorum ki” diye düşündüm. Benim anneannemin de çok derin hocaları olduğu aklıma gelince, gülümsemeye başladım. Anneannem de hala o hocalardan bahseder durur…

Allah ömrünü uzun etsin, anneannem 85 yaşında. Artık yaşı gereği, birçok rahatsızlığı var. Yüksek tansiyon, kalp, romatizma, kireçlenme gibi. Dolayısıyla oturup kalkmakta ve özellikle yürümekte çok zorlanıyor. Fakat tüm bu rahatsızlıklarına rağmen, namazlarını hiç aksatmaz ve orucunu tutar. Ramazan’da tuttuğu oruçla da yetinmez “Üç aylar başladı” deyip, o ayları da oruç tutarak geçirmeye özen gösterir. Tespihi elinden hiç düşmez, sürekli ölmüş yakınları için belli sayılarda tespih çeker. Sonra da çektiği tespihleri vefat etmiş olan yakınlarının ruhlarına hediye eder.

Allah, inşaAllah tüm ibadetlerini kabul eder. Çünkü, yaşadıklarını düşününce, hala aklı, şuuru açık olduğu için şükrediyorum. Depremde, trafik kazasında çocuklarını, torununu kaybetti anneannem. Erkek kardeşini öldürdüler, diğer kardeşi acısına dayanamayıp hemen arkasından vefat etti…

Halen çok üzülse de, Allah’ın takdiri deyip şükreder, yine tespih çekmeye devam eder…

Yine diyorum; Allah ömrünü uzun etsin. Fakat, anneannemle sadece derin hocaları konusunda anlaşamıyoruz. Bir araya geldiğimizde dini bir konu konuşuyorsak, hemen, “filanca derin hoca şunu demişti” der ve anlatmaya başlar. Benim o tarz hocalara karşı olduğumu bildiği için de hemen beni ikna etmeye çalışır.J))

Gözümün içine bakar; “ben, anlattığın yanlış” anlamında kaşlarımı yukarı kaldırınca, çok masum bir ifadeyle“ öyle değil mi?” diye sorar. Sonra kendi de gülerek “ne bileyim ben yavrum, okuma yazma öğrenmedim ki, ne anlattılarsa onu doğru bildim” deyip, beni ikna etmekten vazgeçer.

Anneannemin dediği doğru. Onun zamanında öğrenme, araştırma imkanları çok kısıtlıydı. Ama günümüzde öğrenmek için, araştırmak için o kadar çok imkan varken insanların hala derin hoca diye, yere göğe sığdıramadıkları hocaların dedikleriyle yetinmeleri çok enteresan. Derin hocaların Kur’an’ı Kerim’den anlattıklarını tenzih ediyorum fakat insan hiç merak etmez mi, Allah’ın Kur’an’da bize anlattıklarıyla, hocaların anlattıklarının aynı olup olmadığına hiç bakmaz mı?

Bu konuda da bir engel vardır. İnsanlara hep Kur’an’ Kerim’in sadece peygamberin anlayabileceği görüşü dayatılır ve derin hocalar olmadan da bizlerin Kur’an’ı anlayamayacağı telkin edilir. Sırf bu yanlış düşünce yüzünden, Kur’an’ı Kerim evlerimizde süslü kapların içinde duvarda asılı durmuştur. Sadece belli günlerde, birkaç sure Arapçasından okunmak için, o süslü kaplardan çıkarılmışlardır.

Ben de yıllarca,sadece Arapça olarak okudum Kur’an’ı. Şükürler olsun ki , Allah, mealini de okuyup, anlamayı nasip etti. Ve Kur’an’ı Kerim’in mealini okudukça, dinimizin bağnaz zihniyetteki insanlar yüzünden ne kadar yanlış anlatıldığını gördüm inşaAllah. Yüce Allah birçok ayette, dini sadece Kur’an’ı okuyup, Kur’an’da bildirilen hükümlere kayıtsız şartsız uymakla yaşanabileceğini bizlere bildirmiştir.

Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.
(Nahl Suresi, 89)

Andolsun, bu Kuran’da insanlar için Biz her örnekten çeşitli açıklamalarda bulunduk…
(Kehf Suresi, 54)

Andolsun, bu Kuran’da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler.
(İsra Suresi, 89)

Ayetler çok açık ve anlaşılır değil mi? “Ben Kitabı her şeyin açıklayıcısı olarak indirdim, sizlere çeşitli örneklerle açıklamalarda bulundum” diye buyuruyor, Allah.  Konuyla ilgili diğer ayetleri de okursak, “sizler Kur’an’ı anlayamazsınız, sadece peygamber anlar. Kur’an’ı anlamak için hocalara ihtiyaç var gibi” anlamlar asla çıkartamayız ayetlerden.

Bu sebeplerle, insanlar Kur’an’dan uzak kaldıkları için, sadece derin hocalardan öğrendikleri , Kur’an’a uygun olmayan ya da Kur’an’da yeri olmayan anlatımlarla dini aslına uygun olmayan bir şekilde yaşadılar ve yaşamaya devam ediyorlar.

Kur’an’ı Kerim’i okuyalım, tüm hayatımızı Allah’ın Kur’an’da bildirdiği hükümlere uygun olarak yaşayalım, kendimize sadece Kur’an’ı rehber edinelim ve İslam’ı kulaktan dolma bilgilerle değil, tek rehberimiz olan Kur’an’dan öğrenelim inşaAllah.

Bu yazıyı yazmama vesile olan anneannemin ellerinden de öpüyorum.

 


About the Author
Author

esra_erat

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website