Kur’ana hayran kaldım bizi DENGELİYOR. Kişilerin ne yüzde yüz doğrudur diyebileceğimiz ne yüzde yüz yanlıştır diyebileceğimiz öğretilerinin peşi sıra takılmamamızı öngördürür… Şirksiz bir kulluğun ÖNEMİNİ KAVRAMAK, Bizim Bilemediğimiz- Bilemeyeceğimiz konuların varlığını İDRAK ETMEK, SINAV’ın önemini anlamak, Emir ve Yasakların, Helal Haramların önemi KAVRAYABİLMEK…
Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah’tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız… Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı/Allah’a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm’dir.
(Maide-3)Görmediniz mi Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri size boyun eğdirdi ve size zahir ve batın (dış ve iç; görülen, görülmeyen; bildiğiniz ve bilmediğiniz) ni’metlerini bol bol verdi? Yine de insanlardan kimi var ki ne bilgisi, ne yol göstereni vene de aydınlatıcı bir Kitabı olmadan Allah hakkında tartışır (durur).
(Lokman-20)Onlara “Allah’ın indirdiğine uyun” dendiğinde: Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan; onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse!
(Lokman-21)Güzel düşünüp güzel davranarak yüzünü Allah’a teslim eden, en sağlam kulpa yapışmıştır. İş ve oluşların sonu Allah’a varır.
(Lokman-22)Kim de inkâr ederse, artık onun inkârı seni üzmesin. Onların dönüşü bizedir, artık biz de onlara yaptıklarını haber vereceğiz. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı olanı bilendir.
(Lokman-23)Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır.
(Ankebut-51)Allah, kuluna Kafi değil mi, yetmiyor mu? Seni O’ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah kimi saptırırsa artık ona kılavuzluk edecek yoktur.
(Zümer-36)Bunlar yeryüzünde kimseyi âciz bırakamazlar. Allah’tan başka hiçbir dostları da yoktur. Onlara azap kat kat verilecektir. Hem işitmeye güçleriyetmiyordu hem de göremiyorlardı.
(Hud-20)Yemin olsun, size bir Kitap gönderdik ki, öğüt ve uyarınız/zikriniz/şerefiniz yalnız ondadır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız?
(Enbiya-10)