Bugün Kendine İzin Ver…

 

Her Perşembe Aziz Mahmut Hüdayi camisinde türbenin etrafında döne döne Fatiha okuyup, orada yatan kişinin hatırına dileklerinin kabul edilmesini isteyen, sonrada şeker dağıtan genç kız, gel bugün kendine izin ver!!! Gel bugün sana öğretilen şeyin doğru olup olmadığını sorgula. Orada yatan kişinin hatırına dileğinin neden kabul göreceğini, Allah şahdamarın kadar yakınındayken senin dileklerine neden bir aracı isteyeceğini düşün. Orada yatan kişinin sadece iskeleti oradayken sana ne faydası olabileceğini düşün. Allah aracı kabul etmediğini söylerken senin hala Allah ile arana aracı sokmak için gayret sarfetmenle  Allah’ın hoşnut olup olmayacağını düşün. Bugün senin uyanışına izin verdiğin günün olsun…

Başka şehirde yaşadığı için ilgilenemeyen uzak akrabasının tarlasına ondan habersiz sebzeler ekip, gidip pazarda satıp para kazanan teyze, bugün kendine izin ver!!! O kişiye telefon açıp yıllardır tarlasını ekip biçtiğini, para kazandığını hakkını helal etmesini söyle. Hatta Allah’ın da bu yaptığından dolayı seni affetmesi ümidiyle her hafta ıspanaklı börek yapıp yoksula dağıtacağını söyle. Belki bu yapacağın hayırdan dolayı seni hem tarla sahibi hemde Allah affeder, belli mi olur. Bugün senin kendini hesaba çektiğin izin günün olsun…

Adaletli olmak gibi zor bir sorumluluk yükleyen Rabbine karşı gelip çocuklarının arasında adaleti gözetemeyen anne, gel bugün kendine izin ver!!! Çocuklarını etrafına toplayıp hatalar yaptığını ve bu hatalarından dolayı çocuklarına ayrılık rüzgarlarını reva gördüğünü itiraf et. Allah’ın dinine uygun bir yuva kurma mesuliyetin varken bunu gözetmediğini ve onları Allah’ın dinine yakışır bireyler olarak yetiştirmen gerekirken bunu beceremediğini onların gözlerinin içine bakarak itiraf et. Allah’ın dinini öğrenip O’nun sunduğu yol haritasına göre bir yaşam veremediğin için onlardan af dile. Bugün senin her şeyi itiraf ettiğin izin günün olsun…

Beyaz gelinliğinin içinde kuğu gibi süzülen ve saatler sonra evliliğe adım atacak olan gelin kız, bugün kendine izin ver!!! Seni en güzel şekilde yaratan ve sana duygu, akıl, gören gözler, duyan kulaklar veren Rabbinin sözlerini okumadığını fark et bugün. Senden bir kadın olarak neler beklediğini, bir kadın olarak bu yeryüzündeki değerinin ne olup, ne olmayacağı ile ilgili düşüncelere dal. Haklarını ve insanlar tarafından sana uygulanacak olan haksızlıkları öğrendin mi Yaratıcından? Yaratıcının rızasını kazanacağın bir evlilik mi yapıyorsun? Evlenecek, çocuk doğuracak, büyütecek, eşinin zor günlerinde yanında olacak, yaşlanacak ve öleceksin. Bu mudur senden beklenen? Gel bugün senden bekleneni fark edeceğin izin günün olsun…

Tek başına yaşam mücadelesi veren, üzerindeki 80 yaş yorgunluğu ile kamburu çıkmış vaziyette alışverişini yapmaya çalışan, paketlerini zor taşıyan Matematik hocası teyze, gel bugün kendine izin ver!!! Ölüm korkunu fark edip, karşına geçip sana güleç yüzüyle Kuran’ı anlatmaya çalışan, senin de hayranlıkla dinlediğin o güzel kadının söylediklerine kulak ver. Belki bu yaşına gelmene rağmen yaşamın sırrını çözememiş olabilirsin, sana öğretilenlerin yada kulaktan duyduklarının hepsi yanlış olabilir. O “ne şirin şeysin” dediğin kadının söylediklerini ciddiye alıp bugün açıp Yaratıcının Kitabını oku. Rabbin sana ne söylemiş duymak istemez misin? Soluk aldığın her saniyenin, dakikanın sana verilmiş bir fırsatlar zinciri olduğunun farkına varabilirsin belki. Gerçeğe ulaşman için. Gel bugün bastonuna tutunarak gerçeğe koştuğun izin günün olsun…

Bu satırları belki sıkılarak, belki heyecanla kendinden bir şeyler bularak okuyan okuyucu, bugün sen de kendine izin ver!!! Allah’ı unutarak, kendisini unutan olmadığından emin misin? Belki seninde “dini konularda fazla derine inmeyeceksin, görevlerini yap yeter” diyen bir Mali Müşavir arkadaşın olmuştur. Ne dersin? Belki sen de fazla derinleşmek ve kafa yormak istemediğin için bu öğüdü çok sevmişsindir. Halbuki Rabbimiz en derinlere dalmamızı istiyor biz kullarından. Okyanustan çıktığımızda belki de takva elbisemiz olacak olan dalgıç giysilerimizi giyip, en derin dehlizlerde görmemizi sağlayacak ultra gözlüklerimizi takıp, bazen şaşkınlıktan nefes alamayacak duruma geldiğimizde bize nefes olacak iki değil dört tüple, bizim o okyanusa dalmamızı istiyor. Eğer benim okyanusuma ön yargılarından kurtularak, bana yakınlaşmayı isteyerek, samimiyetle dalarsan seni eliboş döndürmem, bütün hakikatleri sana gösteririm diyor. Yeterki bana gönülden yönel, teslim ol diyor. Gel bugün senin Rabbinin sözünü işitip, itaat ettiğin, O’na tam bir teslimiyetle yöneldiğin izin günün olsun…

O’nun okyanusunda kaybolduğun kurtuluş günün olsun…

Kaf –
16: İnsanı biz yarattık ve onun kendi kendine neyi fısıldadığını iyi biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.

www.eliffevziyecaltepe.wordpress.com/2014/08/11/bugun-kendine-izin-ver


About the Author
Author

Elif Fevziye Caltepe

Leave a reply

Name (required)

Website