Kuran dışı birçok inanışın İslam’a girmesi ve zamanla kutsallaştırılması, kadınların toplumdaki durumunu ve kadınlar hakkındaki algıyı olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerden biridir. “Tehlikeli” ve “günaha meyilli” bir yaratılışı olduğu kabul edilen kadınlar, “şeytanın insan ruhuna giriş kapısı” olarak tanımlanmış ve şeytanlaştırılmışlardır. Bu inanış, İslam kaynaklarına, uydurma olduğu şüphe götürmeyen bazı hadisler vasıtası ile girmiştir. Bu konuya şu hadis örnektir:
Peygamberimiz, bir mecliste insanlarla sohbet ederken güzel bir kadın gördü (başka bir rivayette ise yolda giderken bu kadını gördü), hemen eve gidip eşi Zeyneb ile birlikte oldu, sonra da meclise geri dönüp “Kadın şeytan suretinde gelir, şeytan suretinde gider. Şayet biriniz bir kadın görürse kendi eşine gitsin. Bu onun içindekini giderir” demiştir. (Müslim, “Nikah”, 9; Ebu Davud, “Nikah”, 44; Tirmizi, “Rada’”, 9.)
Bu yaklaşımın Kuran’ın öğretileri ile uzaktan yakından hiçbir alakasının olmadığını Kuran’ı okuyanlar hemen fark edecektir.
Zira Allah, Kuran’da hiç kimseyi cinsiyetine bağlı olarak şeytanla işbirliği içinde olarak tanımlamamakta, tam tersine, inananları cinsiyetine bakmadan takvalarına göre ödüllendireceğini söylemektedir:
Nahl-97: Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak iyi işler yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin karşılıklarını, işleyip ürettiklerinin en güzeliyle veririz.
Yusuf-57: İman edip takvaya sarılanlar için ahiretteki ödül elbette daha değerlidir.
şu yazıyı da okumanızı öneririm: http://www.dinicevaplar.com/neden-dinin-tek-kaynagi-kurandir/