İslam inancımızda, geleneksel düşünceler o kadar güçlü ki, ne yazık ki ayetlerin doğru anlaşılmasını önlüyor. Enam suresi 38. ayette geçen, “BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK.” Hükmünden rahatsız olanlar, bir kısmı iyi niyetle öğrenmek amacıyla, bir kısmı ise art niyetle öyle sözler söyleyerek batılı, hurafeyi ısrarla savunuyorlar ki, Kur’an ın indiriliş amacına bile ters düşüyor. Birkaç arkadaşım bu konuda yazdığım
(daha&helliip;)
Tanrı, Türk’ü korusun. Tanrı, sadece Türk’ü korusun. Tanrı, Türk’ü var ya en sevdiği, özel seçilmiş ırk yapsın. Ey Tanrı, bu duaya nasıl karşılık veriyorsun? Hiç lafı oraya buraya çevirmenin alemi yok. Irkçılık, Allah’ın açıkça istemediği bir durumdur. Irkların kendilerini beğenerek, Allah’ın özel seçtiği, tüm ırklardan üstün tuttuğu yanılgısına kapılıyorsanız, ilgili Kur’an ayetlerini okumamışsınız demektir. Eğer okuduysanız ve bu durumunuza devam
(daha&helliip;)
Bizlerde araştırma ve sorgulama özelliği çok fazla gelişmediği için, din adına anlatılanları ve öğretilenleri de hiç sorgulamadan hayatımıza geçiriyoruz. Onun içinde büyük yanlışları hayatımıza geçirmemiz, kaçınılmaz oluyor. Bugün, üzerinde belki de hiç düşünmediğimiz ve araştırmadığımız bir konu üzerinde, sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Bizler dualarımızın, yada olmasını istediğimiz bir şeyin, Allah dan isteğimizin bir onayı anlamında kullandığımız, AMİN kelimesi üzerinde
(daha&helliip;)
Allah, dini konularda emirlerini iletmek ve insanlara yol göstermek amacıyla Adem peygamberden bu yana peygamberler aracılığıyla insanlara kitaplar göndermiştir. Allah, şöyle dedi: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahrette) sıkıntı çeker.” (Taha 123) Bizlerin iman edenler olarak dinimizi öğrenebileceğimiz
(daha&helliip;)
Kurban kesme konusunu araştırdığınızda, tüm inançlarda farklı şekillerde var olduğunu görürüz. Hatta insanlığın yaradılışıyla var olan bir gerçektir. Kurban kelimesinin anlamı, YAKLAŞMAK, ALLAH’A YAKINLAŞMAYA VESİLE OLAN ŞEY anlamına gelir. Bunun Kur’an da birçok yolu olduğu gibi, bir tanesi de Allah’ın rızasını kazanmak için kurban kesmektir. Örneğin zekât vermek, hayır ve hasenatta bulunmak, oruç tutmak, köle azat etmek de Allah’a yaklaştıranlar
(daha&helliip;)
“SEN” KARAR VERSEYDİN!.. A’raf Suresi 3. Ayet: “Rabbinizden size indirilene uyun; O’nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!” Bakara Suresi 170. Ayet: “Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” dendiğinde: “Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız.” derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!…” Zümer Suresi 3. Ayet: Gözünüzü açıp kendinize
(daha&helliip;)
Allah bizi Kuran’da birçok yerde şirkin çok büyük bir günah olduğu konusunda uyarır. Hatta şirk aşağıdaki ayette de belirtildiği gibi affedilmeyecek tek günahtır. Nisa 116. Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında kalanı dilediği kişi için affeder. Allah’a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir. Bu durumda, şirkin ne olduğunu çok iyi anlamak ve kaçınmak gerekir. Şirk koşmak
(daha&helliip;)
EVRENİN YAŞI DÜNYAMIZIN YAŞININ ÜÇ KATI Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde/evrede yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı. (Kaf Suresi 38. ayet) De ki: “Siz, yerküreyi iki günde/evrede yaratana gerçekten nankörlük edip O’na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi’dir O.” (Fussilet Suresi 9. ayet) Ayetler evrenlerin ve evrenimizin 6 günde/evrede, dünyamızın ise 2 günde/evrede yaratıldığını söylüyor. Yani
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- …
- 531
-