Bugünkü yazımın konusu, İslam toplumunda kafaların çok karışık olduğu konu, sihir/büyücülük konusu olacaktır. Gerçekten de anlatılanlara inandığımızda, kafaların karışmaması, hatta korkmamak mümkün değil. Gelin önce büyü konusunda, toplumumuzda neler anlatılıyor, kısaca göz atalım. (Büyü, “Tabiatüstü gizli güçlerle ilişki kurularak zararlı, faydalı veya koruma gayeli bazı sonuçlar elde etmek için yapılan işler” şeklinde tarif ediliyor. Başlıca gayesi ise daima çıkar
(daha&helliip;)
Açık bir delile dayanmaksızın peygamberimizin söylediği iddia edilen sözlere “hadis” ismi verilmektedir. Bir kimseye söylememiş olduğu bir sözün yada yapmadığı bir eylemin, bir başkası tarafından atfedilmesine iftira denilir. Dinimizde insanlara iftira etmek suçtur. Aynı şekilde iftirayı yaymak da suçtur. İftira etmek ve iftira yaymak suçlarıyla ilgili aşağıdaki ayetlere bakabilirsiniz. Muhakkak ki iftira ile gelenler, sizden bir gruptur. Sizin için
(daha&helliip;)
Tanrılarınızı Korumayı Bırakın Varsayalım… Birisi ile dini konularda kıyasıya tartıştık. Bırakın Allah’ın ayetlerini, isterse dini, isterse Allah’ı bilmiyor olsun. Karşı fikri savunan tarafı yerle bir ettik, ya da belki de onun sözleri bizim iddialarımızı örseledi. Ama ikimiz de haddimizi aşmadık. Çayımızı içtik, gülümsedik, muhabbetimizi kesmedik. Onu karşıt fikirlerinden ötürü ötekileştirmedik ve asla düşman bellemedik. Tüm karşıt fikirlerimize rağmen içimizde hiçbir
(daha&helliip;)
Kendine Yalan Söyleme Kendi kendine sor ve düşün… Allah neden “elçiler arasında ayrım yapmayın” dedi? Sonra şunu sor ve bir daha düşün… Allah neden peygambere “De ki, ben de sizin gibi bir beşerim.” diye emretti? Şunu da düşün… Allah neden “O, melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez. Siz, müslüman olduktan sonra, size küfrü mü emredecek?” diye soruyor? Ve şunu
(daha&helliip;)
Köpek Olan Yere Melekler Girmiyor mu? Köpek fasık olur mu? Baştan söyleyeyim… Bir hevesle köpek sahibi olup üç gün sonra köpeği hayvan bakımevine ya da sokağa terk edenleri kendi vicdanlarıyla baş başa bırakmayı ihmal etmeyelim! Bir de kendi yaşam ortamı dışında beslenmeyecek cins vahşi tabiatlı köpekleri ortamından koparıp hatta özellikle üretip, kavga için eğitip, kan revan içinde birbirini parçalamalarını seyrederek
(daha&helliip;)
Pagan inancına sahip Roma imparatorluğu’nda seküler anlayış benimsenmişti. Çok Tanrı’lı sistemde isteyen istediği Tanrı’ya istediği ölçüde biat ediyor ve yaşamını kendi istediği gibi Tanrı’lardan bağımsız şekillendirebiliyordu. Roma’da Katolik Hıristiyanlığın benimsenmesiyle birlikte seküler anlayışın yerini, ruhbanların- kilisenin zulmü, engizisyon mahkemeleri aldı.. Ancak 15, 16. yy’dan itibaren Avrupa’da ruhban sınıfına, kilise hegemonyasına, engizisyon vahşetine, sömürüye, zulme tepki olarak seküler yaşam arayışları
(daha&helliip;)
Allah, Kur’an’da şöyle buyuruyor: “Dilediğine hikmet verir. Hikmet verilene ise çok büyük bir hayır verilmiş demektir. Bunu ancak temiz akıllılar anlar” Bakara 269, Elmalılı Sadeleştirilmiş Önce bu ayet ile başlayalım, bakış açımızı kazanalım: Allah hikmet verendir. Yığın bilgileri anlamlı okuma kabiliyeti vermiş ve bunu kime vermiş ise o da büyük bir hayır kazanmıştır. Ve bu yetiye ancak temiz akıllılar
(daha&helliip;)
Bir hidayet rehberi olan Kur’an-ı Kerim’in (Casiye suresi 11. ayet) Muhammed peygamber aracılığıyla inmesinin üzerinden 1400 yıl geçti. Peygamberimize elçilik görevi verildiğinde, aralarında yaşadığı Kureyşliler’le ortaya çıkan sıkıntıları, kabaca da olsa, bilmeyen yoktur. Ayrıca peygamberin hayatının anlatıldığı kitaplarda, belki abartılarak, Kureyşlilerin ne kadar zalim, ne kadar zevkine düşkün, ne kadar kötü insanlar olduğunu okuruz. Hatta okurken içimizden onlara kin
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- …
- 531
-