İslam Terörü Lanetler

“… Allah’ın sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama. Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez.” (Kasas Suresi, 77)

İslam savaş değil barış dinidir

İslam kelimesi, Arapça’da “barış” kelimesiyle aynı anlama gelir. İslam, Allah’ın sonsuz merhamet ve şefkatinin yeryüzünde tecelli ettiği huzur ve barış dolu bir hayatı insanlara sunmak için indirilmiş bir dindir. Kuran ayetlerinde insanları, yeryüzünde merhametin, şefkatin, hoşgörünün ve barışın yaşanabileceği model olarak İslam ahlakına çağırılmaktadır.

“Ey iman edenler, hepiniz topluca “barış ve güvenliğe (Silm’e, İslam’a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.”(Bakara Suresi,208)

Kuran ahlakına göre bir Müslüman, Müslüman olsun veya olmasın tüm diğer insanlara karşı iyi ve adaletli davranmakla, zayıfları ve masumları korumakla ve “yeryüzünde bozgunculuğu önlemekle” sorumludur. Bozgunculuk ise, yeryüzünde insanların güvenlik, barış ve huzurunu ortadan kaldıran her türlü anarşi ve terör halidir.

“…Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur…”(Maide Suresi, 32)

Görüldüğü gibi İslam kurallarında, tek bir insanı bile öldüren bir kişi, tüm insanları öldürmüş kadar büyük bir suç işlemektedir. Bu durumda, teröristlerin işledikleri cinayet, katliam ve gündemdeki tabiriyle “intihar saldırıları”nın ne kadar büyük bir suç olduğu açıktır.

Kuran birçok ayetleriyle açıkça terörü lanetlemiştir. Tüm bunlar göstermektedir ki, masum insanlara karşı terör eylemi düzenlemek, İslam’a tamamen aykırı bir eylemdir ve hiçbir Müslüman böyle bir suç işleyemez. Tam ters, Müslümanlar bu suçları işleyen insanları durdurmakla, “yeryüzündeki bozgunculuğu” ortadan kaldırmakla ve tüm insanlara huzuru ve güveni getirmekle sorumludurlar.

İslam Hoşgörü ve Barış Dinidir

Tüm dinler, sevgiyi, merhameti, barışı emreder. Terör ise dinin zıttıdır; acımasızdır, kan dökmek, öldürmek, acı çektirmek ister. Dolayısıyla bir terör eylemine fail ararken, kaynağı dindarlıkta değil, olayın kökenini olan her türlü ideolejilerin, fanatiğinde aramak gerekir.

Teröristlerin hangi ismi taşıdığı, kimliklerinde ne yazdığı önemli değildir. Bir kişi masum insanları göz kırpmadan öldürüyorsa, bu durumu dinde değil fanatizmde aramak gerekir.

Bu nedenle, “İslam-i terör”, “Yahudi terörü”, “Hıristiyan terörü” son derece hatalı kavramlardır. Çünkü İslam dininde ve diğer iki ilahi dinde hiçbir şekilde teröre yer yoktur. Aksine, İslam’a göre “terör” olarak adlandırdığımız eylemler (yani masum insanlara karşı işlenen cinayetler), büyük bir suçtur ve Müslümanlar bu eylemleri engellemek, yeryüzüne barış, huzur ve adalet getirmekle sorumludurlar.

Barış ve güvenliğin kaynağı Kuran ahlakıdır

Kuran Allah’ın insanlara yol gösterici olarak indirdiği İlahi kitaptır ve Allah Kuran’da insanlara güzel ahlakı emretmektedir. Bu ahlakın temelinde ise, sevgi, hoşgörü, adalet, merhamet ve barış gibi kavramlar yer alır.

Din adı altında terör uygulayanların bir kısmı, o dini yanlış anlıyor ve yanlış uyguluyor olabilirler. O nedenle bu insanlara bakarak o din hakkında fikir edinmek yanlış olur. Bir dini tanımanın en doğru yolu, o dinin kutsal kaynağını incelemektir. İslam’ın kutsal kaynağı Kuran’dır. Kuran ahlakı, sevgi, şefkat, merhamet, tevazu, fedakarlık, hoşgörü ve barış kavramlarına dayanmaktadır. Bu ahlakı gerçek anlamda yaşayan bir Müslüman, alçakgönüllü, adaletli, güvenilir ve uyumlu bir insan olur. Etrafına sevgi, saygı, huzur ve barış verir.

İşte günümüzde de devam eden bu büyük terör belasından kurtulmak için öncelikle yapılması gereken, din adına ortaya atılan çarpık anlayışların eğitim yoluyla ortadan kaldırılması ve insanlara Allah korkusunun ve gerçek Kuran ahlakının öğretilmesidir.

Allah Bozgunculuğu Lanetlemiştir

“Allah, bozgunculuğu sevmez”. (Bakara Suresi, 205)

Allah, insanlara kötülük yapmaktan sakınmalarını emretmiş; zulmü, zorbalığı, öldürmeyi, kan dökmeyi yasaklamıştır. Allah’ın bu emrine uymayanlar, ayette geçen ifadeyle “şeytanın adımlarını izleyenler” olarak nitelendirilmiş ve açıkça Allah’ın haram kıldığı ve yasakladığı bir tutum içerisine girmişlerdir.

“… Allah’ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın.” (Bakara Suresi, 60)

Müslüman, çevresinde yaşananlara tepkisiz kalmaz ve asla “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığında düşünmez. Çünkü O, Allah’a teslim olmuştur, O’nun yolundadır ve iyiliğin temsilcisidir. O halde uygulanan zulme ve teröre karşı duyarsız kalamaz İslam dini, terörün her türlüsüne karşıdır ve daha en başından yani düşünce safhasında terörü engeller. Daima insanlar arasında barış ve adaletin hüküm sürmesini emreder ve insanları fitneden, kargaşadan ve bozgunculuktan sakındırır.

Kuran’a Göre Savaşın Hükmü

Savaş, Kuran’a göre sadece zorunlu olduğunda başvurulacak ve mutlaka belirli insani ve ahlaki sınırlar içinde yürütülecek bir “istenmeyen zorunluluktur”. Bir ayette, yeryüzünde savaşları çıkaranların inkarcılar olduğu, Allah’ın ise savaşa rıza göstermediği şöyle açıklanır:

“…Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez.” (Maide Suresi, 64)

İman edenler herhangi bir anlaşmazlık halinde savaşın zorunlu olduğu duruma kadar beklemeli, ancak karşı taraftan bir saldırı geldiğinde ve savaştan başka bir alternatif kalmadığında savaşa girmelidirler. “Onlar, (savaşa) son verirlerse (siz de son verin); şüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir.” (Bakara Suresi, 192)
Yani müminler önce karşı tarafın bir girişimde bulunmasını beklemekle, barışı ve uzlaşmayı tercih etmekle, ancak karşı taraftan bir saldırı geldiği durumda kendilerini savunmak amaçlı savaşmakla yükümlüdürler. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ‘in hayatına baktığımızda da, savaşın ancak zorunlu hallerde ve savunma amaçlı olarak başvurulan bir yöntem olduğunu görebiliriz.

Kısacası, Allah Müslümanlara savaş iznini, baskı ve zulüm gördükleri için vermiştir. Bir başka deyişle, izin verilen savaş, sadece savunma amaçlı bir savaştır.

“Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez.” (Bakara Suresi, 190)

 

Yazar : Nuran Yelkenci

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website