2012-Maya Takvimi-3-Bilimsel

HIZLANIŞI HİSSEDİYOR MUSUNUZ?

Çağların değişimi başladı…
Kadim kehanetler bunu daha önceden bildirmişti. Yerli gelenekler onurlandırdılar. Dünya içinde gerçekleşen değişimler, uyuma düzenlerinizi, ilişkilerinizi, bağışıklık sisteminizi düzenleme yetinizi ve zamanı algılayışınızı etkilemekte. 2000 sene önce belirtilmiş, bizi bedenimizde olağanüstü değişimleri kabullenmeye hazırlayan bir inisiyasyon yaşıyoruz. Bu değişim şu anda gerçekleşmekte.
Dünyanın rezonansı (Schumann Resonance) binlerce yıldır 7. 4 Hz. ’di. 1980li yıllardan beri 12Hz’e ulaştı. Bu, bugün yaşadığımız 24 saatin eski zamanda 16 saate eşit olduğunu göstermektedir. Zaman hızlanıyor.

Kutup Değişimi

Bir grup astrofizik ve jeofizik uzmanının, bilgisayar uzmanlarıyla beraber yürüttükleri araştırma sonucu sıradışı bir olayın 2012`de başımıza gelme olasılığı olduğunu ortaya koymuş. Bahsi geçen konu hakkında bilgisi olmayanlar için izah edersem…

Bildiğiniz gibi Güneş`in ortalama 11 yıllık periyotlarda (ve son zamanlarda yapılan araştırmalarda 180 yıl civarında ikinci bir döngü daha var) aktivitesi zirveye çıkıyor. Kuvvetli patlamalar ve güneş lekeleri bu dönemde en yoğun zamanında oluyor. Son zirve dönemi 2000-2001 yıllarındaydı. Ancak bu dönemden bu yana düşüşe geçmesi gereken
aktivite tam aksine az miktarda bir düşüşten sonra yatay bir düzey tutturmuş durumda. Yani bir sonraki zirve döneminin çok daha şiddetli olabileceğine dair bir işaret olabilir.

Bir sonraki zirve noktası ise 2012 yılına denk düşüyor. Yukarıda bahsettiğim araştırmanın da kilit noktası burası. Eğer bilgisayar ortamında yapılan teorik modellerin sonuçları doğruysa 2012 yılı civarında bizi bir Manyetik Kutup kayması bekliyor.
Bu olay ortalama 200, 000 yılda bir gerçekleşen, ancak bir önceki kaymanın 780, 000 yıl önce olduğu bilinen bir olay. Mıknatıslardaki güney ile kuzey`in yer değişmesi olayı kısaca. Ancak bu bir anda başlasa da, bir günde biten bir olay değil. Manyetik yapının tekrar dengeye gelmesi ortalama 3000 yıl kadar sürüyor(muş).

Bu olayın nasıl olacağına dair bulgularda, + ve – kutbun, bu olay başlamadan önce diğer yarı kürede adacıklar mantığıyla bölgeler oluşturması ve genel manyetik güç kaybı oluşturması, olduğu tespit edilmiş durumda. Dünya`da ise son 300 yılda genel manyetik kutup %20 oranında zayıflamış durumda. Bu Antartika ve Güney Amerika’da, yani ozon tabakasının delik olduğu yerde %40 lara kadar çıkıyor. (yani ozon tabakasının asıl delinme nedeni olabilir)

Fazla uzatmadan sonuçlandırırsam, bahsi geçen araştırma bu olayın 2012 yılında gerçekleşeceğini ortaya koyuyor.
Yani güneş`in aktivitesinin en güçlü olacağı zamanda bir kutup kayması. Aynı araştırma sonucuna göre bu olay milyonlarca yıl önce olduğu ortaya çıkıyor.

Güneş aktivitesi zirvesinde ve Manyetik kutup yer değiştirirse ne olur?

Manyetik kayma demek, dünyanın manyetosferinin, yani manyetik kalkanının bir süreliğine kapalı olması demek. Güneş`ten veya uzaydan gelecek her türlü etkiye açık olacağız demek.

Güneş`ten gelen zararlı ışınlar ve kozmik ışınlar direkt dünya yüzeyine ulaşacak. En basit sonucu milyonlarda kanser vakası.

Diğer olası sonuçlarından biri, dünyanın manyetik alanı etkin olmayacağından meteor gibi cisimlerinde yönlerinin dünya tarafından değiştirilemeyeceği, zam tersi çekileceği olasılığı…

Dünyanın yer çekimine etkisi tahmin edilememekle beraber, volkanlar, depremler vs.. gibi olayların zirve yapacağı tahminlerden biri.

EĞER GERÇEKLEŞİRSE, küresel bir felaket bizi bekliyor demektir… En kötü senaryoda Tek kurtuluş olasılığı, yüzeyin altında yaşamak veya başka gezegene gitmek var. 3000 yıl süreyle…

DÜNYANIN DEĞİŞİMİ

Dünyanın kalp atışı kabul edilen bir elektromanyetik rezonans vardır. 1954 ten beri bilinip, ölçülen bu değer, bulucusu Alman fizikçi Schumannın adıyla anılan, Schumann Rezonansı olarak, SR simgesiyle anılır ve Dünya yüzeyi ile 55km. lik atmosfer sonrasındaki iyonosfer arasındaki bölgede ölçülmektedir.
Dünyanın bu kalp atışı, Güneşin düzenli 11 yıllık aktivasyon periyotlarına göre periyodik değişimler göstermesine rağmen, zannedilen o ki güneşin düzen dışı büyük patlamalarından doğan bir değişim geçirmektedir (Mayaların dediği gibi 2012 de kıyamet Güneşten gelecek). Bilim tarafından farkedildi ki bu rezonans, bu kalp atışı dramatik bir biçimde artmakta. Yıllar yılı 7. 8 değerini koruyan ve yıllar içerisinde yükselen bu değer, bugün 12 devir/sn ye ulaşmıştır. 13 devir/sn lik değer zero point olarak anılır ve Dünyanın dönmesi bu değere ulaştığında duracak ve Dünya tersine dönmeye başlayacak. Ayrıca Dünyanın manyetik alanı da buna ters orantılı olarak azalmakta ! Son 4000 yıldaki değerler neredeyse son 4 yılda yarıya inmiş durumda !…
Ve bir magnetik tersliğin gelmekte olduğu bildiriliyor. Hatta seller, fırtınalar ve acayip hava şartları bu sebebe bağlanıyor. Ayrıca bu artıştaki hızlanma bizde, 24 saatlik bir günü, 16 saat olarak yaşanıyormuş gibi bir hissediş yaratıyor. Manyetik rezonansın 13 devir/sn. değerine varmasıyla, dönüş yönünü değiştirecek olan Dünyanın, çok uzun yıllar önce de dönüş yönünü değiştirip bugünkü yönünde dönmeye başladığı bildiriliyor. Bu değişim ile Dünya tersine dönmeye başlayıp, Güneşin batıdan doğacağı söyleniyor.

Aslında herşey bir vibrasyon yayma olayı olduğundan, en ince ve yüksek frekanslara doğru gelişen yeniçağ yapısı, kaba, düşük frekanslardan rahatsız eden etkiler almaktadır artık. Ancak, yüksek anlamlı değerlere, frekanslara daha fazla açılandığı için, çevreden gelen ses, renk, koku, manyetik alan frekanslarını daha fark edici, gönül frekanslarına, insan duygularına daha duyarlı, daha yüksek tatminleri arzulayan ve eski kaba tatminlerden artık zevk almayan yeni şuur insanı ortaya çıkmaktadır.
İnsanın titreşimsel olarak farklılaşırken, devamlı bir etkileşim içinde olduğu yeryüzü de titreşimsel olarak değişmekte ve manyetik alanı yeni insana, yeni yüksek frekans yaşamına uyumlanmaktadır. Ve yüksek insanın yeni dünyası ortaya çıkmaktadır. Yeni dünyada artık yer almayacak olan ve bunun insandaki karşılığı endişe, korku olan düşük, alçak frekans tır. İşte bu oluş döneminde üzerinde en çok çalışılması gereken de, korku ve endişeye odaklı yaşanmamasıdır

Yazar : Uğur Atalay

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website