Bilimin Dili

Ekonominin kurucusu Adam Smith, “Milletlerin Zenginliği” adlı eserinde Tanrı`nın dünyaya hassas bir düzen koyduğunu, bu düzen sayesinde insanların kendi çıkarları için üretim yaparlarken, bir yandan da toplumun refahını artırdıklarını anlatır. Ona göre Tanrı`nın “Görünmez El”i, insanların hırslarının toplumun zararına işlemesini engeller. Her meslek sahibi daha çok kazanmak için daha çok çalışır ve kişisel hırslar üretkenliğe, sonucunda da refaha yol açar.


Fizik biliminin gelmiş geçmiş en büyük beyni olan Newton da doğadaki düzene atıfta bulunurken, Evren`e bakıp Tanrı`yı görmemenin imkansızlığından bahseder. Dahası bu dini görüşleri ayrı kitaplarda değil, çoğu zaman fizikle ilgili eserlerinde de seslendirir.

Günümüz insanı için şaşırtıcı olan bu dinsel dil, Aydınlanma öncesinde yaşamış büyük dehalar için son derece normaldi. Evren`de, sosyal ve doğa bilimlerinde Tanrı`nın izine rastlayan bilimadamları bunu dile getirmekten çekinmezlerdi. Çünkü onlar, önyargısız şekilde doğruyu arayan insanlardı ve doğruyu ararken bir plana ya da dizayna rastlarlarsa bunu söylememenin doğru olmadığına inanıyorlardı. Pascal, Descartes, Bacon gibi Batılılar`ın yanına İbni Sina, İbni Rüst ve Farabi gibi doğulular da eklenebilir.

Peki ne oldu da Tanrı`dan bahsetmek yasaklandı? İnsanlar birden her şeyin sanıldığı kadar kompleks olmadığına mı hükmettiler? Hayır, tersine her buluş Evren`deki dizaynın derinliğini daha da perçinledi. İşin aslı ortaya çıkan tablonun ardında bilimsel bir buluş değil, ideolojik bir dönüşüm vardı. Kilise`ye duyulan tepki sekülerliği yükseltirken, dine yapılan atıflara şiddetli bir tepki duyuldu. Bilimde Tanrı`nın adını anmak bilimdışılık olarak nitelendirildi. Bu ideolojik dönüşüm o kadar tutmuştur ki, dindar insanların bile bilimsel konuları tartışırken Tanrı`dan bahsettiklerini duyamazsınız. “Din ayrı bilim ayrı” veya “Tanrı`yı bilime sokmayalım” diyen bu anlayış, Adam Smith ya da Isaac Newton`un eserlerini isimlerini bilmeden okusa, bu dahileri yobazlıkla suçlayacaktır kuşkusuz. Sanırım bu ironik durum üzerine daha fazla konuşmanın gereği yok. Son olarak şunu görmeliyiz ki bilimin dilini ateizme mahkum etmek objektiflik değildir. Ve bilimin sadece ateist kalıplarda yürütülmesine izin vermek bilimi kısıtlamaktan başka bir sonuç doğurmaz.

Yazar : Alper

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website