Gerçeği Gizlemeyin ve Gerçeği Yanlış İle Karıştırmayın!

 

Bile bile gerçeği yanlış ile karıştırmayın, gerçeği gizlemeyin.
Bakara (Sığır) Suresi 42. Ayet

Allah’ın indirdiği kitaptan bir şey gizleyip onu az bir değere değişenler, karınlarına ateş tıkınıyorlar. Diriliş Gününde Allah onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Onlara acı verici bir azap var.
Bakara (Sığır) Suresi 174. Ayet

Kitap halkı! Neden doğru ile yanlışı birbirine karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?
Ali İmran (İmran Ailesi) Suresi 71. Ayet

Onların bazısı, kitapta olmayanı kitaptan sanasınız diye dillerini bükerek kitaba benzetmeye çalışır ve Allah katından olmadığı halde, “Bu Allah katındandır,” derler. Bile bile, Allah adına yalan söylerler.
Ali İmran (İmran Ailesi) Suresi 78. Ayet

Allah kendilerine kitap verilenlerden, “Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz,” diye söz almıştı. Fakat onlar, onu arkalarına atıp az bir fiyata sattılar. Ne kötü bir alış veriş!
Ali İmran (İmran Ailesi) Suresi 187. Ayet

 

Ali İmran 78. Ayet kimlerin bizleri kandırdığı, nasıl kandırdığını gözler önüne sermektedir. İslam’a sokulan keramet saçmalığı ile insanları kandıranlar bununla yetinmemiş, üstüne bana vahiy geliyor diyerek kitaplar yazmışlardır. Hâlbuki din tamamlanmıştı Kuran’a, son Peygamber gelmişti, Cebrail’in vahiy getirme görevi bitmişti. Bunları bilerek, nasıl oluyor da benim kalbime vahiy iniyor diyebilirler. Allah istese olmaz mı gibi bir savunmayı nasıl oluyor da yapabiliyorlar? Bu son Peygambere, son Kitaba hakaret olmaz mı?

Peygamberlere mucizeler neden verilmiştir? İşte bu sorunun yanıtı birçok yanlışı ortadan kaldıracaktır. Bu mucizeleri belli kategorilere ayırabiliriz aslında.

  • Peygamberlerin kalplerini yatıştırmak, gelen ayetler hakkında kuşkuya kapılmamaları.

 

İbrahim de bir zaman: “Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!” demişti. (Allah); “İnanmadın mı?” dedi, (İbrahim): “Hayır (inandım), fakat kalbim kuvvet bulsun diye (görmek istiyorum) dedi. “O halde kuşlardan dördünü tut, onları kendine çek (kendine alıştır), sonra her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra onları kendine çağır; sana hemen geleceklerdir. Bil ki, Allah daima üstün, hüküm ve hikmet sâhibidir” dedi.
Bakara (Sığır) Suresi 260. Ayet

 

  • Onlara inananların kalplerini yatıştırmak, Peygamberliğinden tam anlamıyla emin olmak

 

Havariler, “Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir ziyafet çekebilir mi,” demişlerdi. “İnanıyorsanız Allah’a saygı gösterin,” demişti.
“İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalbimiz yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve ona tanık olalım.”
Maide (Ziyafet) Suresi 112-113. Ayet

 

  • Allah’ın Peygamberi olduğunun delilini göstermek

 

Musa: “Firavun, ben âlemlerin Rabbinden bir elçiyim.”
“Allah hakkında gerçeğin dışında bir şey söylememek benim görevimdir. Rabbinizden size bir kanıt ile geldim; İsrail oğullarını benimle birlikte salıver.”
Dedi: “Bir ayet (mucize) ile gelmişsen ve gerçekten doğru sözlüysen getir onu bakalım.”
Asasını attı, iri bir yılan oluverdi
Elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz oluverdi
A’raf (Orta Yer) Suresi 104-108. Ayetler

 

Mucizelerin işlevleri bu şekilde gösteriliyor Kuran’da. Bu konuda pek çok ayet vardır. Kuran’ı okuyanlar bunları göreceklerdir. Fitneler sadece günümüzde yok, her zaman vardı. İnsanlar o kadar çok şeytana uyuyor, o kadar çok fitneler ortaya çıkartıyorlar ki, Peygamberler dahi bunlardan etkileniyorlardı. Sonuçta onlarda beşerdi ve bunun olması normaldi. Onlara inanan Müminlerde bunlardan oldukça fazla etkileniyorlardı. İnanıyorlar ama kalplerinin rahatlamasını istiyorlardı. İşte bunlardan dolayı Peygamberler Allah’tan mucizeler istemişlerdir. Peygamberler mucizeleri Allah’ın izni ve kudretiyle yapıyorlardı. Allah istemese bunları yapmaya kudretleri olamazdı. Bu sebepten ötürü mucizeler peygamberle atfederek onları yüceltmek anlamsızdır. Bundan sakınılması gerekiyor, sonucu ise Peygamberi putlaştırmaya götürüyor.

Evet, mucizeler Peygamberlerin delili niteliği taşımışlardır. Şimdi kerametin amacı nedir peki? Yoksa onlarda mı peygamberlerdi de delilleri gerekiyordu? Mucize diyememişler adını değiştirip keramet koymuşlar. İnsanlara olağan üstü nitelikler sunmuşlar, onu yücelttikçe yüceltmişlerdir. Ne demiştik önceki paragrafta mucizeleri peygamberler kendi kudretleriyle yapamıyor. Mucizelerle Peygamberleri yüceltmek anlamsızdır. Böyle bir arayışa hiç gerek yoktur. Peki, bu kişileri kerametle yüceltmekte anlamsızdır. Allah’a ait bir özelliği insanlara atfetmek şirk değil midir? Birilerinin söylediklerine inanması için bunu yapmak kadar saçma bir şey olabilir mi? Sen Kuran’ı onlara sunarsın, anlatırsın. İnanıp inanmamak onlara kalmıştır, kimse kimsenin günahından sorumlu değil ki. Nedir yani buradaki amaç? Amaçların farklı olduğu düşüncesindeyim.

Buna başvuran insanların diğer bir özellikleri de kalplerine vahiy indiğidir. Yazdıkları kitapların kendisinin yazmadığını söyleyip, Allah tarafından yazdırıldığını söylemeleridir. Bu son Kitaba bir hakarettir, bu Peygambere hakarettir.

Kuran’daki gerçekleri gizleyenler lanetlenmiştir

 

İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder.
Bakara (Sığır) Suresi 159. Ayet

 

Gizleyenlerin yaptıkları karınlarına ateş tıkınmaktan başka bir şey değildir. Ve onlara acı bir azap vardır

 

Allah’ın indirdiği kitaptan bir şey gizleyip onu az bir değere değişenler, karınlarına ateş tıkınıyorlar. Diriliş Gününde Allah onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Onlara acı verici bir azap var.
Bakara (Sığır) Suresi 174. Ayet

 

M.ÖZYURT


About the Author
Author

Dini Yazilar

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website