‘Hepimiz Yıldız Tozuyuz’ Sözü ve İslam

Bu söz kısa haliyle Carl Sagan’ın, uzunca açıklamalı bir paragraf olan versiyonu ise Lawrence Krauss’un sözü olarak internette pek çok yerde karşımıza çıkabiliyor. Ateizmi şiddetle destekleyen bu iki ismin bahsettiği “yıldız tozu olma” konusunu benim gözümde tekrar öne çıkaran ise, ülkem ateistlerinin bu cümleyi İslam’a aykırı zannederek “Hepimiz yıldız tozuyuz, hani topraktık” tandanslı sorular sorması, ve daha trajikomik olan bu ifadeyi bir çok kimsenin ciddiye alıp İslam’a gol attığını sanması.

Öncelikle yıldız tozu muyuz toprak mı sorusunu irdeleyecek olursak, yanıt her ikisi, zira toprak da yıldız tozudur. Toprağımızın ihtiva ettiği hidrojen hariç (hidrojen büyük patlama enerjisiyle oluşmuştu) tüm elementler yıldızlarda pişer, patlayan yıldızlardan evrene dağılır, dünyamız da bu yıldız tozlarının çekim gücüyle toplanmasıyla meydana gelmiştir. İnsanları cehaletle itham etmek hoşuma gitmiyor, ama “biz yıldız tozuyuz, hani toprak idik” cümlesini yüzbini aşkın takipçisi olan bir ateist ekolün söylemiş olması, açıkcası boğazlarına kadar cehalete battıklarını haykıran bir ayrıntı. Lise fiziği bilmeye gerek yok, oturup toprağın kökeni elementlerin geçmişi hakkında google’da yarım saat dolaşan kimse bu hatayı yapmazdı. Allah bizi kibri yüzünden bilgisizliğini hissetmeyenler olmaktan korusun.

Kitabımızı açıp baktığımızda, fizik biliminin bugün bize söyledikleriyle tamamen örtüşen bilgiler görüyoruz. Evrenin genişliyor olması, yer ve gök bitişik iken sonradan ayrılmaları, yıldızların zamanı gelince sönen “kandiller” olmaları… Bir müslüman yıldız tozu olmasından dini ile ilgili hiç bir olumsuz çıkarım yapmaz, peki neden ateistler bunu İslam’a aykırı sanıyor, yanıtı çok kolay: özentilik. Ülkem ateistleri “argüman”larını direk yurtdışından ve yabancı sayfalardan ithal ettikleri için, İncile karşı hazırlanan imajları ve ateist içerikleri, İslam’a karşı kullanmaya çalışıp kendilerini komik duruma düşürüyorlar. Eski Ahitin yaratılış kısmında Tanrı`nın önce dünyayı sonra yıldızları yarattığı yazar, eski Hristiyan teologların İncile yamadığı kronolojiye göre de dünyanın ömrü 10.000 yıldan azdır. Dolayısıyla İncili literal okuyan bir Hristiyansanız, hepimizin yıldız tozu olması dininizle çelişir. Ülkem ateistleri bu farkı ayırt edemediği için, Eski Ahite iman edenlere karşı hazırlanan delilleri İslam’a karşı kullanmaya çalışır, bunların aynı derecede cahil takipçilerini etkilemeyi de maalesef ki başarır. Bundan önce çok kez “Havva’ya elma yediren 4 ayaklı yılan, kaburga kemiğinden yaratılma hikayesi” gibi Eski Ahit kaynaklı bilgilerin İslam’a karşı kullanıldığına şahit oldum, orjinal argüman üretemeyip yurtdışından ithal eden ateistler pek çok kez bu komikliği yapıyor.

Cahillerin dine karşı sandığı bu soruyu, ben şöyle sormayı mantıklı buluyorum. “Nasıl oluyor da ilk patlamada ortaya çıkan saf ışık önce yıldızlara, sonra onların tozlarına, sonra dünyamıza, bana, bu yazıyı okuyan insanlara, denizde yüzen balıklara, uçan kuşlara, yeşil yapraklı ağaçlara dönüştü? Bu yıldızların tozları nasıl oldu da benim ellerim, parmaklarım, zihnim, iradem oldu da ben bu yazıyı yazabildim?”

Kalbi mühürlüler, Allah’a götüren soruların Allah’tan uzaklaştırdığını sanabiliyor. Allah bizi doğru yoldan ayırmasın, kibrine değil O’na kulluk edenlerden kılsın.


About the Author
Author

A.C.

Comments (3)
Leave a reply

Reply to Comment Cancel reply

Name (required)

Website