“Ailemde ya da Yetiştiğim Çevrede Görmedim”

“Ailemde ya da Yetiştiğim Çevrede Görmedim”

Çevrenizdeki bazı insanların yaşantılarına baktığınızda dini gereklilikleri yerine getirmek adına tek bir belirti dahi görmeniz mümkün değildir. Kendileri ile konuştuğunuzda size hak verdiklerini ama ailelerinde ya da yetiştikleri çevrede daha önce böyle şeylerle karşılaşmadıklarını, bu konularda hiç düşünmediklerini bahane ettiklerini görürsünüz. Şüphesiz bu durumdaki insanların bir kısmı kısmen kendi içlerinde haklı ve samimidirler bu ifadelerinde. Ama yine de geçmişteki yoksunluk, şimdi ve gelecek için bahane değildir. İnsanın hem geçmişini telafi etmesi, hem de geleceğini dini gerçeklere göre şekillendirmesi için harekete geçmesi gerekir.

Hiç bilmediği ama şimdi içinde bulunduğu şartlar sebebiyle öğrenmek ve bizzat kendi başına yapmak durumunda kaldığı sayısız şey olur insanın hayatı boyunca. Ve kişi ne yapar eder öğrenir bu şeyleri. Örneğin toplum tarafından görgü kuralı olarak kabul edilen bir takım şeyleri ailesinde görmediği bahanesiyle dikkate almazlık yapmaz insan. İnsanların kınamasından çekinerek toplum tarafından benimsenecek şekilde dikkat eder hal ve hareketlerine. Örneğin çocukluğunda kırsalda büyümüş, köy hayatı ve kültürüne alışkın biri okumak ya da çalışmak üzere büyük bir şehre gittiğinde zamanla kendini o şehrin yaşam tarzına ayak uydurmak üzere şekillendirir. “Ben daha önce ailemde ya da yetiştiğim çevrede görmedim, beni böyle kabul etsin herkes” demez. Demek ki insan ne kadar zor olsa da değiştirebilmektedir alışkanlıklarını. Bununla birlikte ailesinde ya da çevresinde görmemiş olması veya geçmişten beri atalarının benzer bir yaşantı içinde olması haklı çıkartamaz insanı. İnsanlar yaşantılarını da bir anlamda din edinirler. Kur’an ise atalarından gelenlere ya da kendi uydurdukları bu yaşantı dinine veya aynı hataları tekrar etmelerine değil, Allah’ın indirdiğine uymalarını söyler insanlara:

Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” dendiğinde: “Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız” derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!.. (Bakara Suresi, 170. Ayet)

Farklı bir din içinde ya da farklı bir coğrafyada dünyaya gelmesine rağmen kendi çaba ve tutkusuyla yaptığı araştırmalar sonucu İslam dinini benimsemiş sayısız örnek vardır. Ama bu insanların yapabildiklerinin onda birini yapamayan Müslüman ülkede doğan ve en azından yaşadığı toplum içinde dine dair motifler bulunan kişilerin, ailelerinde ya da etraflarında dine dair unsurlar görmemiş olmalarını bahane etmeleri kabul edilebilir değildir. Dinini öğrenmek ve yaşamak kişinin kendisine yapacağı en büyük iyiliktir. Belki insan her sorumluluktan kaçabilir ve bu yüzden sıkıntı çekmeyebilir. Ancak dini sorumluluk kaçılabilecek ya da yok sayılabilecek türden değildir. İnsanların bu konuda da kendilerini kandırmayı bırakması ve bahanelerin ardına saklanmaması gerekir.

Ahirette hesap günü pişmanlık duyanlarla aynı duruma düşmemek için henüz vakit varken hatalardan dönerek ilahi buyrukları dikkate almak noktasında harekete geçmek gerekir. İnsana verilen ömür sermayesi Rabbinin buyrukları doğrultusunda bir ömür sürerek imtihan edilmesi içindir. Bir anlamda fırsat tanımaktadır Allah kullarına. Hiçbir bahane ardına sığınılamaz iş işten geçip de hesap görüldükten sonra. Çünkü istediği takdirde akıl erdirip gerçeği görebileceği bir süre verilmiştir insana: (Cehennem ateşi) İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar:

“Rabbimiz, bizi çıkar, yaptıklarımız yerine hayırlı işler yapalım.” Size orada (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur. (Fatır Suresi, 37. Ayet)

Not: Bu yazı, “Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu” isimli kitaptan alınmıştır. Yazar Doç. Dr. Emre Dorman, kitabı kendi internet sitesinden ücretsiz erişime açmıştır, okumak için: http://www.emredorman.com/wp-content/uploads/2013/11/Dini-Konularda-Kendini-Kand%C4%B1rman%C4%B1n-40-Yolu-Emre-Dorman.pdf


About the Author
Author

Editor 1

Leave a reply

Name (required)

Website