Değerli kardeşlerim. Bugün İslam toplumları olarak, çok farklı anladığımız, çok farklı anlamlar verdiğimiz Nur suresi 31. ayet üzerinde, birlikte sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Bu konu İslam toplumunda çok farklı anlatılıyor ve mezheplerin inancına uydurulmaya çalışılıyor. Ayeti onun için, biraz detaylı ve uzun yazmak zorunda kaldım. Lütfen sabırla, sonuna kadar okumaya çalışalım. Eğer ben bu kadar uzun yazı okuyamam, canım
(daha&helliip;)
Bizler öyle bir din yarattık ki kendimize, Allah ın dininden uzak. Toplumu istedikleri gibi yönetmek isteyenler, Allah ın dinini kendi çıkarlarına kullanabilmek için, batıl ve hurafe inancı dine ilave ettiler ve bunu da yaparken Allah ın Elçisinin ismini kullandılar ki, toplumun sesi çıkmasın itiraz etmesin. Daha doğrusu Müslümanların, Allah ın Elçine karşı coşkun sevgisini kötüye kullandılar. Allah ın Resulünün söylemesi
(daha&helliip;)
Bazı arkadaşlarım, yayımladığım yazılarıma ya da videolarıma şöyle cevap veriyorlar. “YALNIZ KUR’AN DİYENLER MÜSLÜMAN DEĞİLDİR.” Gerçekten bu düşünce doğru olabilir mi? Hiç Kur’an ı okumamış bir Müslüman, eğer zerre kadar yalnız aklını kullanmış olsa bile, bunu asla söylemez. Çünkü yalnız Kur’an ile İslam yaşanmayacaksa, Allah neden Kur’an ı göndersin. İnancımız adına yeterli olmayan bir kitaptan, neden sorumlu tutsun bizleri. Eğer
(daha&helliip;)
Bugün sizlerle konuşmak ve üzerinde birlikte düşünmeye davet etmek istediğim konu, Allah ın Resulüne nasıl bir görev verdiği, bu görevin tanımı, yetki ve sorumluluklar konusunda olacaktır. Önce Allah ın Resulüne Kur’an ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın elçisine kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor. Ali İmran 32: Şunu da söyle: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”Eğer yüz çevirirlerse, Allah
(daha&helliip;)
Bu makalemde, sizlerin düşünmesine vesile olmak istediğim konu, Allah tüm kullarına nasıl bir ömür veriyor konusu üzerine olacak. Mesela yeni doğmuş bir bebek birkaç ay yaşıyor ve ölüyor. Ona Allah bu kadar mı ömür vermiş demeliyiz. Ya da 20 yaşında, 30 yaşında ölen ile 80–100 yaşında ölen kullarına da, böyle bir ömür mü biçmiş Allah. Bu konu hakkında hiç düşündünüz
(daha&helliip;)
Bizler öyle bir inanç yarattık ki kendimize, şeytana neredeyse her gün tatil, her gün bayram. Dini konularda konuşan ya da yazanlara cevap verenleri izliyorum, Kur’an ı anladığı dilden hiç okumadığı, ayetlerden habersiz oldukları anlaşılan, saygıdan uzak öyle hakaretler yapıyorlar ki anlatamam. AH BİR FARKINDA OLSALAR, ASLINDA KENDİ SÖYLEDİKLERİ, İNANDIKLARI BATIL VE KUR’AN’IN ONAYINDAN GEÇMİYOR. Müslüman olduğumuzu, Kur’an a iman ettiğimizi
(daha&helliip;)
İslam toplumu olarak Kur’an dan uzak, öyle bir bataklığa batmışız ki, Kur’an’a inandığımızı zannedip, Kur’an’a muhalif yaşadığımızın, Allah ne emrediyorsa tersini söylediğimizin farkında bile değiliz. Çünkü Kur’an ı dikkatle ve bir öğrenci misali Allah’ın istediği gibi anlayarak, düşünerek okumuyoruz. Yaptığımız yanlışımız, anlatılanları Allah’ın emri zannederek sorgusuzca inanmak. ALLAH BÖYLE BİR İMAN İSTEMİYOR BİZLERDEN, LÜTFEN ÖNCE BUNUN FARKINDA OMALIYIZ. Kur’an’ı direk
(daha&helliip;)
Bu yazımda, sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, dünya üzerinde yaşamış ve yaşayan tüm insanlar, Hz. Âdem ve eşinden mi çoğaldı? Ne dersiniz, bunu hiç düşündünüz mü? Çünkü bizlere hepimiz, Hz Âdem ve eşinden çoğaldığımız anlatılır. Eğer öyle olsaydı, Hz. Âdem ve eşinin çocuklarının, bir birileriyle evlenmiş olması gerekirdi. Ama bildiğiniz gibi, kardeşlerin birbiriyle evlenmesi HARAM dır, Allah Kur’an da yasaklamıştır. ALLAH IN HARAM
(daha&helliip;)