Kader ve özgür irade üzerine(bölüm 3)

Bir de olayın melekleri-cinleri kapsayan tarafı var. Onlar da kalplerindekilerle yüzleştiriliyorlar. İblis`in Adem`e secde olayında kalbindeki hainlikle yüzleşmesi, onun aslında üst kademe bir melek olamayacağı gerçeğini kendisine gösterdi. Çünkü İblis özgür iradesiyle kötülüğü seçen zalimlerden idi. Sadece bunun bir vesileyle açığa çıkması gerekiyordu: ARAF 11. Sizi yarattık, sonra size biçim verdik, sonra da meleklere: “Adem`e secde edin!” dedik; hepsi secde (daha&helliip;)

Kader ve özgür irade üzerine(2. bölüm)

Çalışmamın başlangıcı şu adreste: http: //www. diniyazilar. com/oku. asp? hid=1228& Bu konuda kafasında kuşku olanlar için birkaç ayet örneği verelim: (ayrıca dikkat ederseniz, iman iyilikle, imansızlık da kötü karakterle alakalıdır) A`raf Suresi 168 Ve onları yeryüzünde birçok ümmetlere böldük. İçlerinde barışsever iyiler vardı ama böyle olmayan aşağılıklar da vardı. Belki dönerler ümidiyle onları güzelliklerle de kötülüklerle de imtihana çektik. A`raf (daha&helliip;)

2010’lu yıllara giriyoruz

Gözlemlediğim kadarıyla her on yıllık dönemlerde insanoğlunun kolektif bilinci sırayla bir “içedönük ve mistik”, bir “dışadönük ve daha materyalist” karakter sergiliyor. Günümüzde(20. ve 21. yy. ), o yıllara ait filmleri, kitapları, televizyon programlarını vs. mercek altına alıp bunu gözlemlemek oldukça kolay. Örneğin yetmişli yıllar içedönük ve mistik iken(ruhçuların önemli romanları vs. de bu yıllarda yazılmıştır) seksenli yıllar dışa dönük ve (daha&helliip;)

Allah Affedicidir

İnsan, yaratılmış bütün canlıların içinde en nankör olanıdır. Ezeli düşmanı olan şeytan ve nefsinin sınır tanımaz tutkuları vesilesi ile günaha çok yakındır. Yaşamı boyunca pek çok hata yapar. Kusursuz, eksikliklerden münezzeh olan tek varlık Allah’tır. ‘TEVVAB’ (günahları bağışlayan) sıfatıyla Allah insanlara, tevbe etmeleri durumunda günahlarını bağışlayacağını bildirmiştir. ‘Ancak tevbe edenler, (kendilerini ve başkalarını) düzeltenler ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların (daha&helliip;)

GAFLET TEHLİKESİ

Allah’ın açıkça bildirdiği emir ve yasaklara rağmen insanların ilgisiz ve duyarsız yaşamalarına “gaflet” denir. “Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır. ” (Rum Suresi, 7) ayetinde bildirildiği gibi, insanların çoğu dünya hayatının dışta görünen kısmına aldanıp ahiretten gafil bir şekilde hayat sürerler. Allah’ın varlık delilleri tüm kainatı kaplamıştır. Gözünüzü çevirdiğiniz her noktada Allah’ın yaratma sanatına şahit (daha&helliip;)

DÜNYA HAYATI GEÇİCİDİR, ASIL YURT AHİRETTİR!

Hayatınızda sizin için önemli olan şeyleri alt alta sıralayın. Sıraladığınız bu konulardan, bir gün yok olacak olanların üzerini çizin. Geriye ne kalıyor? Koskoca bir hiç, öyle değil mi? Hayatımızı yok olup gidecek şeyler üzerine kuruyor ve bunlara sahip olmayı, kendimize tek amaç ediniyoruz. Oysa şu ana kadar yaşamış olan hiç kimse, dünya hayatında sahip olduğu hiçbir şeyi öldükten sonra beraberinde (daha&helliip;)

Dua Etmek

Sizi yaratan, akıl ve beden bahşeden, ruhunuza çeşitli zevkler yaşatan Allah’a yeterince yakın mısınız? O’na en son ne zaman dua ettiniz? Allah’a sadece zorluk anlarında mı dua ediyorsunuz, yoksa size olan yakınlığını bilerek O’nu sürekli anıyor musunuz? Cevabınız ne olursa olsun yapmanız gereken en doğru şey, “Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona (daha&helliip;)

Türkler nasıl Müslüman oldu?

İslam diniyle ilgili tartışılan konulardan biri de Türklerin kendi istekleriyle değil de o dönemki Müslüman toplumlarla savaşarak ve o dönemki Müslümanların zoruyla İslam dinini seçtikleri yönünde. Bunu savunan kişiler Türklerin zor kullanılarak Müslüman yapıldığı düşüncesinden hareketle İslam dinini eleştirmeye çalışıyor. Gördüğümüz kadarıyla dini sevmeyen dinden uzak durmak isteyen insanlarda bu yaklaşım pek bir hoş karşılanıyor. Türklerin ya da başka bir (daha&helliip;)