TAKLİT UYGARLIĞI

Beynimizi nadasa bırakmadan Kur’an ayetlerini tekrar tekrar OKU maya davet ediyorum sizi yoksa erezyona tabi oluruz.


Nadas sulamalı tarıma geçememiş kimi bölgelerde toprakta nem ve mineral birikimini sağlamakamacıyla toprağın belli bir müddet boş bırakılmasıdır. sanıldığı gibi toprak dinlendirilmez. asla yararlı değildir. bunun yerine nöbetleşe ekim yapılmalıdır. her yıl farklı ürün ekmek gibi.

nadas uygulaması erozyona davetiyedir.

bir de beynini nadasa bırakanlar var ki onların da erozyona uğramaları yakındır…

Ben Kuranla nadasa bıraktığım aklımı azıcık işlettim Rabbim ‘’körüm körlüğüme bile diyebildim’’

Rabbimizin, Nebi-elçimizin örnekliğinde ve önderliğinde RUHUL KUDUS ARACILIĞIYLA bize ulaştırdığı ahir zaman KİTABI ELİMİZDE.

HER ŞEYİ TAKLİT EDEBİLİYORUZ. PEKİ, BİZDEN İSTENEN GERÇEKTEN TAKLİT Mİ?
AŞAĞILIK MAYMUNLAR GİBİ OLUP HER ŞEYİ TAKLİT ETMEMİZ Mİ BİZDEN İSTENİYOR? ‘‘YERİ-GÖĞÜ ‘‘KİM YARATTI DERSEN ALLAH DERLER’’’’HİÇ YARATILAN YARATAN GİBİ OLUR MU’’?

Neleri taklit ettiğimizi sorgulamaya davet ediyorum sizi ben bulabildikleri mi sorgulamaya çalıştım..

Öncelikle Beynin çalışma ve iletişim prensipleri ni hayvanlar üzerinden yaptığımızı biliyor muydunuz?. Ör. Fareler ve maymunlar. Oysa Rabbimiz bize bildirmiyormu Farklı bir yaratılışta ahseni takvim üzerinde yaratıldığımızı ve yer yüzünün şerefli misafiri olma konumuna yaratan tarafından getirildiğimizi ve RUH la şereflendirildiğimizi…

Ademe ruhla semi-basir-fuad verildi.. Okuyan-yazan-algılayan-beyan eden-kıyas yapabilen Adem kendini neye ve kime kıyasla tanımlandırmaya kalkıyor….. !
Bizi bize ANCAK VE SADECE YARATAN ANLATABİLİR VE BİZİ EN DOĞRU YOLA İLETİR.
Biz yeryüzünü ve gökyüzünü taklit ettikçe iNSANDAKİ VE YERYÜZÜYLE-GÖKYÜZÜNDEKİ dengeyi alt üst ediyoruz. Nasıl mı? Beraber sorgulayalım.

Emrimize amade sunulan yeryüzü ve gökyüzünden yaşam kaynaklarımızdan sadece biri olan ve bize sunulan nimetlerden “besin den örnek verecek olursam çünkü Besin Rabbimizin lutfu…. İki farklı tutum ORTAYA ÇIKAR…. ÇÜNKÜ BESİN ZİNCİRİNİ TAKLİT EDENLERİN BESİN HALKASINI BOZMASI GİBİ. Besinlerimizi TAKLİT EDEREK BOZUYORUZ…. Anlıyabiliriz ki Âdem RIZIK OLARAK verilen nimetleri kullanıp medeniyet kurma potansiyeline sahip…ben de yaratacağım deyip yaratılanı taklitle medeniyet kurma potansiyelinde yaratılmışız ‘’Sınav gereği’’ Şükürmü edeceğiz nanakörlükmü? Bu zaman da sorgulamamaız gereken en büyük felaketlerden biriyle karşı karşıyayız. NÜKLEER SANTRELLER…. Güneş taklit edilerek kuruldu. OYSA GÜNEŞİN ZARARLI IŞINLARI BİZE ULAŞMIYOR MUAZZAM BİR FİLTRELEME SİSTEMİ SÖZ KONUSU. NÜKLEER SANTRALLER Hidrejenin helyuma dönüştürülmesi üzerine kurulmuştur. Çünkü güneşte hidrojeni helyuma çevirerek varlığını sürdürür. NÜKLEER teknolojisiyle ulaştığımız bir Medeniyet / teknoloji kurduk, örnek vermeme gerek yok sanırım…. Oysa bu santrallerin patlaması sonucu insan sağlığını ve tabiattaki dengeyi nasıl bozduğunu artık bilmeyen yok. İnsanın genlerine nüfuz eden radyasyonun nasıl bir tahribat sürecini tetiklediğini dünya artık biliyor…. Peki, besin maddelerimizi, suyumuzu ve havamızı ve güneşin radyasyonundan bizi koruyan ozon tabakamıza verdiğimiz tahrifatı ölçen varmı?

DOĞAL VE ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARIMIZ HİÇ YOK MU HZ. HZ Süleymanın emrine verilen rüzgâr enerjisini ENBİYA/81 hatırlayalım.
Bizim de emrimizde olan rüzgâr- enerjisi güneş enerjisi-su enerjisi -hatta deniz ve okyanuslarımızda bulunan dalga enerjisi-kaplıcalarımızda bulunan enerji vs. ben bukadar DOĞAL ENERJİ KAYNAĞI BULABİLDİM VE BU ENERJİ TÜRLERİ emrimize amade. Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi? AYRICA Fosil yakıtlarını tamamen tüketmemiz ne kadar doğru gelişen bilim bunu da araştırsın belki de bir felaketle karşı karşıya gelmek üzere olabiliriz. Yer altı kaynaklarından petrolü örnek vereyim. Belki tabiri caizse petrol yeryüzünün makine yağıdır. Yerin altın da böyel bir işleve sahiptir. Hiç nirşey sebepsiz ve amaçsız yaratılmamıştır. Biz yer altı kaynaklarınıda yerinden alıp tükettikçe dengeyi bozuyor olabiliriz. …

Daldan dala atlamak gibi olcak ama Elmas madenlerine ne demeli sadece yüksek karatta olanlar işelnip ve sadece zenginlerin süs eşyası olarak alınıp satılabilen elmas. Biliyormuydunuz düşük karata olanların toz haline getirildiğini yani imha edildiğini. Sebebinin de sadce Elmasın piyasa değerini düşürmemek …..

KİMLERİ RAB EDİNDİĞİMİZİ SORGULAYALIM LÜTFEN
Kainatta bulunan bir yasa gereği boşalan bir yerin yerini başka bir şey kaplar… …. . Şayet biz ALLAHA OLAN GÜVENİMİZİ VE İNANCIMIZI YİTİRİRSEK YERİNE İBLİSİ RAB EDİNMİŞ OLURUZ. Unutmayın ins ve cin soyu sınavdan geçmekteyiz……

“Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını bilmeden okumaya mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka emir vereceğim de davarların KULAKlarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de Allah`ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler. ” Kim Allah`ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır. NİSA/119
Ey insanlar! Yeryüzündeki nimetlerden temiz ve helal olmak şartıyla yiyin. şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır. BAKARA/168
Ey iman sahipleri! Hepiniz toptan barış içine girin. şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. BAKARA/208
şeytan sizi fakirlikle korkutur, size görünür görünmez çirkinliklere sürükler, Allah ise size kendisinden bir bağışlanma ve lütüf vaat eder. Allah, Vâsi`dir, Alîm`dir. BAKARA/268

“Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını bilmeden okumaya mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka emir vereceğim de davarların kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de Allah`ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler. ” Kim Allah`ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır. şeytan, onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur, hurafeye/anlamını bilmeden okumaya iter. Ama o, onlara bir aldanıştan başka hiçbir şey vaat etmez. NİSA/119-120

İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: “Allah size hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim sizin üzerinizde bir sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi bu. Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha önceden beni şirk aracı yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür. “İBRAHİM/22

Rabbine yemin olsun ki; onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra hepsini diz çökmüş halde cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız. MERYEM/68
Derken, şeytan ona şöyle diyerek vesvese verdi: “Ey Âdem! Sana, sonsuzluk ağacıyla eskimez-çökmez mülk ve saltanatı göstereyim mi?”TA-HA/120

Yazar : Mürüvvet Çalışkan

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website