Zekat Sadaka İnfak

03. 05. 2011


Zekat; temizlenmek, Sadaka; Allah rızası için vermek, İnfak; harcamak. Allah rızası için harcayarak temizlenmek, bu üç kavramı bir birinden ayrı şeyler olarak görmek doğru değildir. O yüzden, Allah rızası için harcayarak temizlenmek, dedim. Kur`an bu üç kavramı birbirleriyle bağlantılı olarak kullanır. Benim konuyla ilgili Ayetlerden anladığım verilmesi gereken, zekat değil, sadakadır. Sadaka vermek, malından infak ederek harcamak sonucunda ortaya çıkan maneviyatın adıda zekat olmaktadır. Her ne kadar tersini düşünmek mümkün olsa da, acizane kanaatim bu doğrultudadır. Ama bu iki kanatin dışında başka bir kanaatin doğru olmayacağını da belirtmek isterim.

Zekat Kur`an da; Bakara Suresi, 43, 83, 110, 177, 277, Nisa Suresi, 77, 162, Maide Suresi, 55, Tevbe Suresi, 5, 11, 18, 71, Meryem Suresi, 31, 55, Enbiya Suresi, 73, Hac Suresi, 41, 78, Nur Suresi, 37, Neml Suresi, 3, Lokman Suresi, 4, Ahzap Suresi, 33, Mücadele Suresi, 13, Müzzemmil Suresi, 20, Beyyine Suresi, 5. Ayetler de anılır. Mealler de Namazı kıl, Zekatı ver, diye yapılan çevirilerin mevcut Emevi kültürünün etkisinden kurtulamamış olduğunu gördüğüm için buraya da bir açıklık getirmek gerek diyerek, doğru çevirinin “Salatı eda et ve temizlen“ olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yazdığım Ayetlerin hemen hepsinde Zekat ve Salat birlikte anılmaktadır. Zekat Temizlenmek, Salat, Dua demekse bunun aksini söylemek Ayetleri bağlamlarından ayırmak olur.

Sadaka Kur`an da; Bakara Suresi, 196, 263, 264, 271, 276, 280, Nisa Suresi, 114, Tevbe Suresi, 58, 60, 75, 79, 103, 104, Yusuf Suresi, 88, Ahzap Suresi, 35, Hadid Suresi, 18, Mücadele Suresi, 12, 13, Kıyamet Suresi, 31. Ayetler de anılır. Bu Ayetlerden; güzel bir sözün başa kakılan bir sadakadan daha iyi olduğunu, başa kakmanın sadakayı geçersiz kıldığını, gizli sadaka vermenin çok daha iyi olduğunu, verilen sadakanın Allah katında arttığını, ödeyemeyen borçluya borcunu sadaka olarak bağışlamanın daha hayırlı olduğunu, Allahın hoşnutluğunu kazanmak için sadakanın, iyiliğin ve barışın özendirlmesinine karşılık büyük mükafat olduğu, sadakaların kimlere verileceği, tevbe ve sadakanın sadece Allah için olduğu, sadaka veren erkek ve kadınların affa ve büyük bir ödüle layık olduğu, nu açıkça görmek mümkündür.

İnfak Kur`an da; Bakara Suresi, 215, 219, 254, 261, 264, 265, 267, 272, 273, 274, Ali İmran Suresi, 92, 134, Tevbe Suresi, 53, 54, 91, 98, 121, İbrahim Suresi, 31, Hac Suresi, 35, Kasas Suresi, 54, Sebe Suresi 39, Fatır Suresi, 29, Şura Suresi, 38, Hadid Suresi, 7, 10, Münafikun Suresi, 7, Teğabün Suresi, 16, Talak Suresi, 7. Ayetlerde anılır. İnfakın yani harcamanın; Anne, Baba, yakınlar, yoksullar, yetimler, çaresizler, yolda kalanlar için olduğu, ihtiyaçtan artanı diye yapılan çeviriler doğru değildir. İhtiyaçtan artanı diye çevrilen kelime “AFV“ kelimesidir. Afv, affetmek, bağışlamak demektir, Kur`an da Araf Suresi 199. Ayette aynı kelimenin “AF“ olarak çevrildiğini görmeniz mümkündür. Öncelikle bu Ayeti örnek göstermemde ki amaç orjinal Arapça metinlerin birebir aynı şekilde yazılı olmasındandır. Kur`an da 30 Ayette daha “AF“ kelimesi geçmekte ve bağışlamak, affetmek olarak çeviri yapılmaktadır. Ama Bakara Suresi 219. Ayete özel olarak “ihtiyaçatan artanı“ olarak çevrilmiştir. Bunu da okuyanların takdirine bırakıyorum.

İnfak ile ilgili Ayetlere devam edelim; Hesap günü gelmeden önce harcayın emri, Allah yolunda harcamanın bire yedi yüz nisbetinde olduğu ve dahada artabileceği, riya ile harcamanın boşa oladuğu, Allah için harcamanın imanı kuvvetlendirdiği, harcamanın, en güzel ve temiz olanından verilmesi, kendi beğenmediğimiz bir şeyi Allah rızası için vermenin doğru olmadığı, iyiye ve güzele sadece Allahın kılavuzlayacağı, Rasulün böyle bir görevi olmadığı, her ne harcarsak bize tamamen geri ödeneceği, gece ve gündüz, gizli ve açık harcayanların kendilerine özgü ödülleri olduğu, sevdiğimiz şeylerden harcamamız gerektiği, öfkeyi yutmak, insanları affetmek gerektiği, varlıkta ve yoklukta harcamanın yapıldığı, yoldan çıkanlardan hiç bir harcamanın kabul edilmediği, Allah ve Rasulüne nankörlük ederek, namazı ve harcamayı istemeden yapanların yoldan çıkanlar olduğu, güçsüz ve hasta olana, harcayacak bir şey bulamayana bir günah olmadığı, gönülden harcamayanın en kötü belaya uğrayacağı, yapılan her harcama ve işin lehine yazıldığı, namazı gözetip harcamanın yapılması gerektiği, belalara sabredenlere ödüllerinin iki kat verildiği, rızkı dilediğine daraltıp dilediğine genişlettiği ve her durumda da harcamamız gerektiği, Allahın Kitabını okuyup namaz kılanların asla batmayan bir ticaret yaptıkları, danışarak iş yapmak ve harcamak, Allaha ve Rasulüne iman edipyönetimimiz altındakilere bol vermemiz gerektiği, Mülkün Allaha ait olduğu ama iki yüzlülerin bunu anlamadığı, herkesin gücü ölçüsünde harcayacağı, nı görmemiz mümkün olacaktır.

Görüldüğü üzere Kur`anın hiç bir Ayetin de 40/1, 10/1, 20/2 gibi yada deveden şu kadar, koyundan şu kadar, altından şu kadar gibi bir ifade yoktur. Allahın Dini adına ne anlayacaksak Kur`an dan anlamamız gerekmektedir. Aksi takdirde din Allahın dini olmaktan çıkıp Allahın ortaklarının dini olur ki bu durum Kur`ana göre ŞİRK`tir.

Zümer Suresi 2. Emin ol, Biz sana bu Kitabı hak olarak indirdik. Dini yanlız Allaha has kılarak kulluk et.

Dini sadece Allaha has kılmak, ancak hak olarak inmiş bir Kitaba uyarak mümkündür. Yoksa Allahın berisinden edinilen evliyaların, bu da Allah katındandır, diyerek kendi elleriyle yazdıklarına uymak en hafif tabirle ŞİRK olur…

Birol Çetin

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website