Yüzleşme Zamanı

 

Şu an odanızda yalnız olduğunuzu mu zannediyorsunuz?

Kendinizi en yalnız zannettiğiniz anlarda bile yalnız olmadığınızın bilincinde misiniz?

Söylediğiniz her sözün, aklınızdan geçen her düşüncenin, yaptığınız her davranışın, yapmanız gerektiği halde yapmadığınız veya ertelediğiniz her şeyin noksansız kayıt altına alındığını…

Yazıcı meleklerin her an sizinle birlikte olduğunu,

Onların asla unutmadıklarını, yanılmadıklarını ve emir olunduklarını yerine getirdiklerini biliyor musunuz?

Ayrıca işitme ve görme duyularınız, elleriniz ve derileriniz de dünya hayatında her an yapıp ettiklerinize tanık oluyorlar.

Onlar da hesap günü Allah’ın dilemesiyle tanıklık edecekler. Dahası eğer Allah’tan ve ayetlerinden uzak bir ömür sürdürdüyseniz aleyhinize tanıklık edecekler. Bunu biliyor musunuz?

Siz yalnız olduğunuzu düşünürken, gerçekte her an gizli tanıklarınızla birliktesiniz.

Ortalama 70 yıl kadar süren dünya hayatınızdan sonra, vekil kılınan ölüm melekleri Allah’ın emri ile canınızı alacak ve ahiret hayatınız başlayacak. Allah’ın huzurunda sorgu anı geldiğinde, sizi bir an olsun yalnız bırakmayan bu saydıklarımızın tümü sizin için tanıklık yapmak üzere hazır olacaklar.

Kendi kazandıklarınızı öğrendikten, tanıklar dinlendikten sonra kitabınız verilecek ve sonsuz yaşamınız için Allah sonsuz adaletiyle hüküm verecek.

Kitabınızın sağ yanınızdan verilmesi, sonsuz kurtuluşunuz. Ancak kitabınız sol yanınızdan verilecek olursa “keşke”leriniz başlayacak.

“… Keşke kitabım verilmeseydi. Hesabımı hiç bilmeseydim. Keşke o (ölüm herşeyi) kesip bitirseydi.

(Hakka Suresi, 25-29)

Keşke… keşke…

 

Yüzleşme anı sonrası kitabı sağ yandan verilen insan, “kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır.” (İnşikak Suresi, 9) Allah onların dünya hayatında rızasını aramaları karşılığında kötülüklerini örtecek, günahlarını da iyiliklere çevirecektir.

İman etmeyenlerin yapıp ettikleriyle yüzleşme anı ise oldukça zorludur. Allah’ın sınırları içinde yaşamak yerine bencil tutkularını tatmin amacıyla yaşayan, Allah’ın değil, insanların rızasını gözeten inkarcıları ise zor bir hesap beklemektedir.

İnsanın yaşadığı bu kötü son, yapıp ettiklerinin her anının kaydedildiğini düşünmemesi ve ahirette sorgulanacağından gaflette yaşaması nedeniyledir. Ölüm gerçeğine, ahiretin varlığına ve hesap gününe kesin bilgiyle iman etmemesi nedeniyledir ki insan, Allah’ın sınırlarını rahatça ihlal ederek yaşam sürer. İnkarcılar o an, hiçbir şeyin Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaktan ve O’nun azabından sakınmaktan daha önemli olmadığını kavrarlar.

İnsanın, sorgulanma anı yaşanacakları düşünüp de korku duymaması mümkün değildir. Ancak bu korku yalnızca inanan insanlara has bir korkudur. Çünkü o anın kesin gerçekliğine yine kesin bilgiyle iman edenler, müminlerdir. Ve o an hüsrana uğramaktan korku duyarlar.

İman eden ya da inkar eden her insan hızla o ana doğru yaklaşır. Ahirette pişmanlık ve çaresizlik dolu korkuyu yaşamamak için Allah sevginizi ve korkunuzu artırın. Allah korkusu dünyevi korkular gibi değildir. Allah’ın sevgisini ve rahmetini yitirmekten korkmaktır. Onu yitirdiğinde de zaten geriye hiçbir şey kalmaz. İnsan, Allah’tan korktuğunda O’nun buyruklarına çok titiz olur, en çok O’nu sever ve yalnızca O’nun hoşnutluğunu amaçlar. “Keşke” diyenlerden olmamak ve geri dönüşü imkansız o dehşetli pişmanlığı yaşamamak için Allah’ın rızasını hedeflemeye ve sonsuz mutluluğa ulaşanlardan olmaya çalışın…

… Allah’tan sakınıp-korkun ve O’nun elçisine iman edin, size Kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin…”

(Hadid Suresi, 28)

Süheyl Okur

 

 

 


About the Author
Author

suheylokur

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website