Neden Hayırlısı Olsun Diyoruz?

Müminin en önemli özelliklerinden biri, bir olaydan, alınması gereken bir karardan, atılması gereken önemli bir adımdan önce “hakkımızda hayırlısı” demesidir. Bunu söyleyen mümin aslında şunu kabul eder: “Ben kendi istediğim olsun diye ısrar etmiyorum, benim için gerçekten hayırlısı neyse o olsun”. Peki mümin böyle bir şeyi neden yapar ki? Kendi istediği gerçekleşsin diye Allah’a yalvarmak, Allah’tan bu doğrultuda istekte bulunmak varken neden hayırlısı neyse o olsun der ki? Kuşkusuz ki bunun nedeni o konuda bir isteği, bir tercihi bulunmaması değildir. Hayatımızla ilgili tüm konularda gönlümüzün daha çok istediği bir alternatif muhakkak vardır.

Örneğin bir sınava giriyorsak o sınavı başarmak, bir işe başlıyorsak o işi başarılı bir şekilde sonuçlandırmak, bir iş görüşmesine gidiyorsak o işe kabul edilmek, ticarete atılıyorsak başarılı olup çok para kazanmak, birini beğeniyorsak onunla mutlu olabilmek, doktor ya da hastaneye gidiyorsak sağlık problemimizi bir an önce atlatabilmek isteriz. Yani aslında başladığımız ya da başlamak istediğimiz ne iş olursa olsun, o konuda kafamızda bir fikir, gönlümüzde bir istek mutlaka vardır. Ancak tüm bu durumlarda mümine yakışan dua “Allah’ım n’olur başarılı olayım, n’olur bu işi alayım, n’olur çok para kazanayım, n’olur bir an önce iyileşeyim” demek yerine “Allah’ım n’olur bana hayırlısını ver” demek olmalıdır.

Allah bu durumun önemini Kuran’da şu şekilde ifade ediyor;

Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
(2 Bakara Suresi- 216)

Ayetteki ifade son derece açık. Kuskusuz ki Allah ile karşılaştırıldığında insanların kendi hayatları ile ilgili bilgileri dahi son derece kısıtlıdır. Geleceği bilmeyen, başkalarının kafalarında ne olduğunu bilemeyen, ileride işlerin ne şekilde şekilleneceğini bilemeyen insan son derece kısıtlı bilgisi ile karar vermeye, isteklerde bulunmaya kalkar. Bazen yaptığı “hesap”lar sonucu o sınavı geçmenin, çok para kazanmanın, işe girmenin, sağlığına kavuşmanın kendisi için çok iyi olacağına karar verir. Oysa bu tercihin kendisine ne getirebileceği ile ilgili pek de fikri yoktur maalesef.

O çok istediği işi kaçırdığında onu daha çok mutlu edecek bir işe girecek olabilir yakında. Ya da o çok hoşlandığı kişi onu yanlış yollara sürükleyip başının derde girmesine neden olabilir. Yani güzel görünenlerin sonunda şer olabilir, kötü gibi gözükenler de insana hayır getirebilir.

Tabi bir de işin ahiret boyutu var. Hayrı ve şerri sadece bu dünya ile kısıtlı da düşünmememiz gerekiyor. Dünyanın en çok kazandıran işi, en mutlu eden eşi, en çok onurlandıran başarıları eğer insanı Allah yolunda imandan, uğraşmaktan alıkoyuyorsa o zaman zaten pek tabi ki o kişi için şerdir. Allah herkesi böyle sağlıktan, böyle başarıdan, böyle aşktan korusun.


About the Author
Author

Leave a reply

Name (required)

Website