Her ne kadar bir ütopya dahi olsa bir an için tüm dünya ki insanların gerçek manada müslüman olduklarını farzedersek dünyada büyük bir düzenin ve ihtişamın olacağını söyleyebiliriz. Durum böyleyken müslümanların hak bildiklerini ve insanlığı kurtuluşa götürecek olan sistemi bilmeyen diğer insanlara anlatma faaliyetleri de o müslümanlar için saygı duyulası hareketlerdir. İslamın yayılması konusunda ise yöntemin ne olacağı büyük önem arzetmektedir.
(daha&helliip;)
Kuran’da bir çok peygamber kıssası anlatılmaktadır. Adı geçen peygamberlerin çoğu gönderildikleri toplumlar tarafından dışlanmış, eziyet görmüş ve hor görülmüştür. Yine bir çoğu Allah’ın dinini anlatamadıkları için o kadar üzülmüş ve sıkılmıştır ki “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek” diye dua etmişlerdir. Ama hemen hepsinin ortak özelliği bu kadar sıkıntı ve eziyet karşısında bile Allah’ın dinini anlatmaktan ve yaşamaktan vaz geçmemeleri olmuştur.
(daha&helliip;)
Geçenlerde elime aldığım bir dergideki ilan oldukça dikkatimi çekti. Tam sayfa verilmiş olan ilanda modern teknoloji ile yapılmış “mesh”lerin ne kadar kullanışlı olduğu yazıyor ve müslümanlara bu marka meshleri kullanmaları söyleniyordu. Tüm renklerine ve albenisine rağmen o reklam aslında İslam adına yapılan yanlış bir uygulamanınn göstergeseydi. “Mesh etmek” Kuran’da abdest tarif edilirken kullanılan bir fiil. Fakat genel uygulamaya baktığımızda Kuran’da
(daha&helliip;)
KEHF 11: KULAKLARIN “ÜSTÜNE” VURMAK 10:82 Allah, hakikati kelimeleri ile gerçekleştirecektir. Kehf 11. ayette, mağaraya sığınan Eshab-ı Kehf’in yıllarca dış dünya ile bağlantılarını kesmek için “uyutmak” yerine, “kulaklarının üstüne” vurulmasından bahsetmesi ilginçtir. Kulak uyurken de aktif olan bir organdır. Zaten istediğimiz saatte uyanmak için çalarsaat kurmamızın sebebi de budur. Bu konuda asıl dikkat çekilmesi gereken nokta, bağlantı fonksiyonunu etkisiz
(daha&helliip;)
Bu sefer de sözlükteki “hadis” başlığına yazdığım entrylerden birini paylaşayım dedim. Gerçi bu yazdığım entrynin konusu başka yazarlarca da kaleme alınmıştı ama bir de ben değineyim dedim. Sözlüğün formatı gereği yine tüm harfler küçük… Selam ve sevgiler hadis hadislerin-rivayetlerin kuran’ı açıklamak şöyle dursun, tam tersine ayetlerin verdiği mesajı engelleyici, hatta çarpıtıcı özellikleri olduğuna en net örneklerden birini de
(daha&helliip;)
“Bir ayet böyle saptırılabilir mi?” denilebilecek türden bir tahrifatın nasıl yapıldığının, insanların Allah’ın kitabından nasıl kademeli olarak, yavaş yavaş uzaklaştırıldığının kanıtı Vakıa suresinin 79. ayetidir. Ayet Cımbızlama ve Tahrif Teknikleri kullanılarak ayetin bağlı bulunduğu pasajdan cımbızlanıp (koparılıp) ayete, asıl manası dışında çok daha farklı bir mana verilmiştir. Bu çok farklı mana maalesef Kur’an ruhuna aykırı olduğu gibi Allah’ın farz kılmadığı
(daha&helliip;)
Ramazanın başladığı şu günlerde her yerde Kuran okunuyor ziyafetler veriliyor mistizm olabildiğince yaşanıyor .Oysa yeryüzü coğrafyasında aç susuz ve zulum gören Müslümanların haliyle ilgilenmemek nasıl bir oruç anlayışıdır.Oruç düşünme paylaşma yardımlaşma ayı değimlidir.Envayi çeşit yiyecekle tıka basa yenirken Arakan Müslümanlarının günlerce aç susuz korku ve dehşet içinde bulunması biraz iştahımızı kesermi bilmem ,gerçi yemek yemek bile zor olması gerekirken bu
(daha&helliip;)
Kuran’a göre inananlar inanları dost edinmelidirler; inkârcıları dost edinmekten sakınmalıdır. Buna mukabil Allah bizleri inkârcılarla veya inkârcı toplumla iletişim kurmamızdan alıkoymaz ve inkârcılara karşı da adaletli davranmaktan alıkoymaz. Hatta inkârcılarla savaş halinde bile aşırıya gitmememiz söylenir. İnkârcılarla ilişkiler, kimleri dost edinmemiz gerektiği konusuna Kuran’ın bütünü açısından baktığımızda aşağıdaki ayetlerin “dost” kavramından ne kastedildiği konusunda bizlere ışık tuttuğunu düşünüyorum.
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- …
- 79
-