Kuran apaçık ayetler içerdiğini defalarca vurgulamaktadır: Maide Suresi 15 Ey Ehlikitap! Resulümüz size geldi. Kitap’tan saklamış olduklarınızın çoğunu size ayan-beyan açıklıyor; çoğundan da geçiyor. Şu bir gerçek ki, size Allah’tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir. Yusuf Suresi 1 Elif, Lâm, Râ. O apaçık, apaydınlık Kitap’ın ayetleridir bunlar. Şuara Suresi 2 İşte sana gerçeği apaçık gösteren Kitap’ın ayetleri… Kuran
(daha&helliip;)
Sevdiğimiz Şeylerden İnfak Etmek: İnfak konusu Dini Yazılar sitesinde de hakında oldukça çok yazı yazılan, soru sorulan bir konu. Ben de bu yazımda “Sevdiğimiz şeylerden İnfak etmek” in üzerinde duracağım. Kuran’da geçen “infak” kelimesinin Türkçe karşılığı “harcamak, sahip olunan mallardan vermek”tir. Kuran’da geçen bu kelime Türkçe’deki “harcama” kelimesi gibi hem Allah yolunda harcamayı, hem de bunun dışındaki harcamaları ifade eder.
(daha&helliip;)
Biz Müslümanların yaptığımız en önemli hatalardan biri yaşadığımız zaman ve mekânın etkisinde oluşan fikirlerimiz, değer yargılarımız ile Allah’ın sistemini yargılamak. İnanmayan birinin yaşadığı zamanın, kültürel altyapısının değer yargılarını “en doğru” kabul etmesi belki normal sayılabilir de her şeyin yaratıcısı ve sahibi, insanı yaratan, tüm düzeni var eden bir tanrının varlığına inanan kişinin olayları yargılarken ölçüt olarak bu tanrının yasalarını değil
(daha&helliip;)
Televizyonda Beşiktaş’taki bir kaza haberi dinliyordum. Bu haberi diğerlerinden farklı kılan bana bir farkındalık kazandırmasıydı… Kazada yara alan kişi beklerken ambulans geldi. Oradan geçen insanlar da kazanın etrafında toplanmıştı. İçlerinden bir kadın doktor olduğunu söylüyordu, bu sırada ambulans gelince doktor kadın “ambulansta acil müdahale edecek doktor var mı” diye sordu. Ambulansta sadece görevliler vardı ve doktor yoktu. Buraya kadar normal
(daha&helliip;)
Anlamı kaydırılan önemli kavramlardan biri de “takva” kavramıdır. Takva kavramı ile kastedilen anlam/anlamlar tam olarak yansıtılamadığı için, Allah bir öcü gibi lanse edilmekte, sonsuz merhamet sahibi yüce Allah’a itaat, bir korkunun ürünü olarak ortaya konulmaktadır. Dinin korku ürünü olarak takdim edilmesi “Allah’ın ve sisteminin (dinin) var olmadığı”, “halkı kendi egemenliğinde tutmak, onları istediği gibi yönlendirmek isteyen akıllı devlet adamlarının din
(daha&helliip;)
Seni yaramaz, nankör deriz peki kime deriz? Küçük çocuklarımıza ! Eğittiğimize! Öğrenciye, iş veya yer verdiğimize ! Eğittiğimize! Dağa çıkıp teröre karışıpta hata ettim diyip geri gelene! Eğittiğinize! Eğitim/öğretim şart deriz ya muhakkak herkes bir şey öğretiyor. Fakat hiç düşünmüyor muyuz bazen biz nerede yanlış yapıyoruz diye.. 4.Nisa 149:Bir hayrı açıklar yahut gizlerseniz, yahut da bir kötülüğü bağışlarsanız, biliniz ki,
(daha&helliip;)
Allah ın varlığına ve gönderdiği dine kalpten inanan, bunu ruhunun derinliklerinde hisseden bir kimseyle; hiç bir inanca mensup olmayan veya inandığıyla yaşadığı, hissettiği birbirine uymayan kimse arasındaki en büyük fark budur bence. Suç oranının yüksekliği, emniyet güçlerinin yetersizliği ya da ahlaksızlığın diz boyuna ulaşmasıyla ilgili sarf edilen tonlarca sözün arasında beni en çok düşündüreni hep şu söz olmuştur: ” Ne
(daha&helliip;)
Dedim ki Kuran neyinize yetmiyor? Cennette altın yok, miraç yok, Muhammed Peygamberimize mucize yok, Sabit dua yok din çok basit iyisi mi biz zorlaştırıp kılavuzcu olalım da bir meslek edinelim. Kimisi gerçekler için çaba gösterir kimisiyse buna yüz çevirir, Allah’ın gerçeği bilmesini istemediği günahlarını arttırması için fırsat verdiği insanları bizim elbette garanti olarak bilgilendirme şansımız olamayacaktır. Bu yüzden hükme saygılı
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- …
- 79
-