Tanrı’nın Varlığına Kanıt

Tanrı’nın Varlığına Kanıt

Ateistlerin tanrının varlığını kabul etmeme gerekçelerini dinlerken çoğu zaman ” bu kanıtı nasıl göremez ” sorusunu sorarak aynı yanılgıya düşmüş oluyoruz. Oysa karşı tarafı ikna etmek istiyorsak önce onu anlamalı , anlamak içinde önce onun bakış açısı ile olaya bakmamız gerekiyor.
Richard Dawkins Tanrı Yanılgısı isimli kitabında tanrının varlığının neden neredeyse kesin olarak mümkün olamayacağını kendi bakış açısı ile açıklar ve duruma her seferinde mantıksal olarak yaklaşır. ancak kitap içerisinde “güzellikten kasıt” isimli bir bölüm var ki Dawkins bu bölümde sonuca gerçekten çok yaklaşır ve bölüm sonunda bu kanıta inananların daha çok çalışması ve daha mantıksal kanıtlar ortaya koyması gerektiğini söyler. öyleyse biraz daha irdeleyelim konuyu.
Dawkins ilgili bölümde Mozart bu kadar güzel besteler yapabiliyorsa Shakespeare böylesine güzel metinler yazabiliyorsa tanrı vardır şeklindeki yaklaşımı eksik bulur ki çok da haksız sayılmaz. Beyin çalışma şekline baktığımız zaman bebeklik döneminde izle ve taklit et şeklinde başlar daha sonra ki dönemlerde ise tecrübe, bilgi ve gözlemlerden yararlanarak tahminlerde bulunma şeklinde evrimleşerek gelir. Shakespeare kendi tecrübelerinden ve çevresinde gözlemlediği ilişkilerden yola çıkarak hamlet’i yazmış, Mozart ise dinlediği besteler ve piano başındaki denemelerinden yola çıkarak eşsiz şaheserler yapmış olması son derece akla yatkın. Evrimin kattıkları dışında ekstra bir güce ihtiyaçları yok. Peki ya kafka (?) oda bir sabah uyandığında kendini böceğe dönüşmüş birini görmüş müydü? yada bunu tecrübe etmiş miydi ?
İnsan ırkı varoluştan günümüze kadar sosyolojik, fiziksel ve zihinsel olarak evrimleşerek gelmiştir. Bu yadsınamaz bir gerçek. Ancak salt evrimleşme sürece ile bugüne gelmiş olsaydık mağara duvarlarına resim çizmeyi tecrübe yolu ile öğrenir ve geliştirirdik ancak harfleri icat edemezdik. Parayı hayal edemez takas yolu ile alışverişe devam ederdik. Çünkü bu konuda daha önceden hiç bir bilgimiz yada tecrübemiz yoktu.
Peki nedir kafka, harf ve paranın ortak yanı ? daha önce hiç bir şekilde tecrübe etmediğimiz bir fikir bulmak, fikirsel yaratıcılık! İnsan ırkının sadece evrimleşme süreci ile asla elde edemeyeceği bir yetenek. Fikirsel yaratıcılık kesinlikle vardır ve fiziksel yaratıcılığın varlığına kanıtıdır. Fiziksel yaratıcılık vardır o halde tanrı vardır ve olmalıdır. Oldukça mantıklı değil mi ? Hele ki milyarlarla ışık yılı ile ölçmeye çalıştığımız muazzam evrende , muazzam yaratıcı fikirler bulan Einstain, Tesla, Dawkins, Hawking, Harezmi gibi insanların olduğu bir dünyada…
Son olarak şunu da söylemekte fayda var ki tamamen donanımlı bir yaratık yaratmaktansa evrimleşerek gelişen, bulunduğu ortama göre kendini restore edebilen yaratıklar yaratmak gerçekten de doğa üstü bir yaratıcı zekaya yakışır derecede mantıklı.


About the Author
Author

tyfn

Leave a reply

Name (required)

Website