Fakındalık hayatı anlamanın, amaçsal yaşamın en önemli esin kaynağıdır, olması gerekendir, esnekliktir. Toplumsal hayat da bu esneklik temelinde şekillenir. Farkındalık düzeyi düşük bireylerin oluşturduğu toplumda da esneklik asgari düzeyde yer bulur. Bu tür bir toplumun sosyal yaşam kaynağı, koyucularını koruyan, yücelten uyduruk kurallarla, görgülerle, adetlerle adeta içi çürük sebze dolu bir çuvala dönüşür. Dışarıdan bakıldığında semt pazarından yeni gelmiş
(daha&helliip;)
Geçtiğimiz günlerde medyada büyük yer bulan bir tartışma yaşandı dindar nesil üzerine. İdeolojik olarak baktığımızda her konuşanın kendine göre bir haklılık payı var. Ancak bu tarz tartışmaları bir kenara bırakırsak en kayda değer sorunun yönetimlerin kendi toplumlarını dindarlaştırmasının ya da dinden uzaklaştırmasının demokratik olarak doğru bir davranış olup olmadığı konusu olduğunu düşünüyorum. Kelimeleri sevmek yahut onlardan korkmak gibi bir alışkanlığımız
(daha&helliip;)
Kendisini dünya hayatı aldatmış pek çok insanın hatasıdır müminleri saf zannetmek. Her şeyi ayrıntısıyla hesaplayan, her hareketlerinde çok ince düşünebilen hakiki müminlerin, çevreleri tarafından saf olmamaları, uyanık olmaları hususunda uyarıldıklarını görüyoruz. Kendilerini uyanık addeden bu kişiler, müminlere saf insan gözüyle acıyarak bakıyorlar çoğu zaman. Çünkü müminler kötülüğün hüküm sürdüğü toplumlarda en iyi davranışları kimseden korkmadan, çekinmeden sergileyebiliyorlar. Bir bakıma içinde
(daha&helliip;)
Kuran araştırmaları grubunda emek harcayan kaç kişi varsa tümüne teşekkürü borç biliyorum, hepsinden Allah razı olsun. Gerçek İslam’ı gün ışığına çıkardılar. Sürekli güzel eserler ortaya çıkarıyorlar. Ben ve benim gibi tanıdığım pek çok kişi onlardan çok şey öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Gerçekleri öğrenmekle kalmıyor öğretmeye de çalışıyoruz. Bence bu grupla aynı dönemde yaşama hakkımız olduğu için çok şanslıyız. Nerdeyse
(daha&helliip;)
Bu yazı da kısaca muhafazakârlık kavramı, bu kavramın Kuran’da nasıl değerlendirildiği, bugün nasıl algılandığı ve dindarlık ile ilişkisine değinmek istiyorum. Muhafazakârlık kelimesi, korumak, muhafaza etmek, geleneği korumak veya tutuculuk anlamlarına gelmektedir. Günümüzde bunlara ilaveten muhafazakârlık kavramı dindarlıkla eş değer ya da ilişkili olarak kullanılmakta, muhafazakâr insan dendiğinde dinine bağlı insan anlaşılmaktadır. Kuran’a ve Kuran’daki peygamberlerin hayatlarına baktığımızda ise peygamberlerin muhafazakârlık
(daha&helliip;)
Medyanın toplum üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu hepimiz biliyoruz. Hergün gazete, televizyon ve internet aracılığıyla, istenilen bilgi, haber, yorumlar insanlara ‘istenildiği’ gibi verilmekte ve beyinler çok ince ayarlarla kontrol altına alınmaktadır. Medyanın bu kadar güçlü olmadığı dönemleri hatırlayalım… Toplumda sevgi, saygı, hoşgörü, yardımlaşma çok daha fazlaydı. Komşuluk ilişkileri, yıllarca süren okul arkadaşlıkları ve herşeyden önemlisi güçlü yapıya sahip aile
(daha&helliip;)
Dışarıdaysak şayet ve hava da soğuksa hani, haliyle çoğu zaman kaçarız yağmurdan. Şemsiyemiz yoksa yanımızda bir de su birikintilerini üzerimize sıçratmışsa bir araba; söylenir dururuz kendi kendimize. Oysa yağmurun kötü şehirleşme yüzünden bize verdiği sıkıntıdan öteye geçtiğimizde ve suyun yaşam için tarifi imkânsız derecede bir gereksinim olduğu gerçeğini hatırlayınca dans edip şarkılar söyleyesi gelir insanın yağmur altında. Bugün yağmur var
(daha&helliip;)
Başta Buhari ve Hanbel olmak üzere, çeşitli hadis kaynaklarında Hz. Muhammed’e Lebid b.A’sam isimli biri tarafından büyü yapıldığı, bu büyü sonucunda Hz. Muhammed’in kadınlarıyla cinsel ilişkiye giremediği, bir işi yapmadığı halde yaptı sandığı rivayet edilir. Bu kaynaklara göre büyü Zervan kuyusuna atılmış, Hz. Muhammed de büyü oradan çıkarılıp toprak altına gömülene kadar tam altı ay bu halde yaşamıştır. Ancak bu
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- …
- 79
-