Dönüşümüz Nereye?

Kulağa hoş gelen- Toplum ’un belleğine yerleşmiş klişeleşmiş sözler vardır. Çoğu zaman bu sözlerin nelere sebebiyet vereceği nasıl bir algı meydana getirdiği konusu üzerinde pek kafa yormayız. Bir sözün Toplum tarafından kabul görmesi sözün eleştirilemez olmasına sebebiyet vermemeli. Bilimsel olarak araştırılması gereken konuların başında, neden-niçin-nasıl her çağ kendi bilimsel- teknoloji birikimi ve algısıyla kendi çağını yansıtan kültürler-yaşantılar-algılar meydana getirir. Neden (daha&helliip;)

İllallah İçin “La” Diyebilmek

Ne de kolay söyleniyor dilde “lâ ilahe”. Öyle yormadan kolayca çıkıyor ağızdan. Sahi bu kadar kolay mı lâ diyebilmek. Müzikteki la sesini tutturmaktan daha mı kolay? Peki bizim “lâ” mız peygamberinkiyle aynı mı? O lâ dediğinde ortalığı bıçak kesen neydi? El Emin’lerini mecnuna, sihirbaza çeviren bu lâ değil miydi? Müslümanla, kafirin, müşriğin arasını ayıran bu lâ değil miydi? Lâ diyebilmek (daha&helliip;)

Artık “İblis” Çıplak!

Hiç düşünmediniz mi; “OKU!” diye emredenin, birgün “OKUDUN MU?” diye soracağını! Korkmayın korkmayın size değil; Siz nasılsa iman ettiniz bihaber, içinde ne yazdığını bilmeden, merak etmeden, anlamadan. Hem de hep huşu içinde okudunuz akustik tınıları tam ve mükemmel… Okudunuz hep türbelere, kabirlere, cenazeye. Sık sık da okuyup üflediniz evinize, işyerinize, çoluğunuza, çocuğunuza, kimi zaman da pirince, tuza, suya, şekere. Okudunuz (daha&helliip;)

Sağırlar Uyarıldıklarında Çağrıyı İşitmezler ki…

Bizler yaşadığımız inancımızı, hiç sorguluyor muyuz? Lütfen bu soruyu kendimize mutlaka soralım ve cevabını da arama çabası içinde olalım. Bunu yapmadığımız takdirde, Allah ın huzuruna çıktığımız gün, pişman olma riskimiz çok daha büyük olacaktır. Yazıma böyle bir girişi, niçin yaptığıma gelince. Bizler öyle bir din yaşıyoruz ki, ne akıl süzgecinden geçiyor, nede Kur’an ın süzgecinden. Bizlere öğretilenleri hiç düşünmeden kabul (daha&helliip;)

Kuran’ın Allah’tan Olduğunu Nereden Biliyorsun!?!

“İnançta Bir Fahiş Hata” İnsanları Allah’a ve Kuran’a davet ettiğimizde karşılaştığımız ortak sorulardan birisi de şudur. “Sen Kuran da Kuran diyorsun ama o elindeki Kuran’ın Allah’ın sözü olduğunu da peygamber söylemedi mi?” Bu soru ilk bakışta masum bir soru gibi görünse de bunu söyledikten sonra o sözlerinin içerdiği şirki fark ettiğinde, bu soruyu soranlar tevbe üstüne tevbeler edip secdelere kapansalar (daha&helliip;)

Allah, Rızasına Uyan Kullarını Kurtuluşa Ulaştırır…

Hayatının merkezine Allah’ın rızasını alan bir kişi, Allah’ın izniyle, hem dünyada hem de ahirette kurtuluşa ve sonsuz mutluluğa erişeceğini çokça umut eder. Gönülden, katıksızca, samimi bir imanla iman eden müminlerin, hayatlarının merkezinde sadece Allah’ın rızasını kazanmak vardır. Tüm güzelliklere ve sonsuz mutluluğa kavuşmanın yolunun Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak olduğunun bilincinde olan müminlerin hayatlarının yegane amacı, Allah’ı razı etmektir. Mümin, (daha&helliip;)

Gerçek Miras…

Aile toplumsal hayatın en önemli parçalarından biri olup, yaşantımızdaki temel bilgileri aldığımız yerdir. Okul çağının 5-6 yaşlarında başladığını düşünürsek ilk bilgilerimizi ailemizden alırız. Zamanla okul ve çevre gibi etkenler belki de ağırlıklı olarak gelişmemize katkı sağlasa da aile her zaman gelişimimizde rol oynar. İşte bu yüzden çok önemlidir anne ve babanın öğrettikleri, tavırları ve çocuklarına aşılamak istedikleri. Genelde anne ve (daha&helliip;)

Helal Kesim Kandırmacası…

Yazılarımı okuyan, yurt dışında yaşayan bir kardeşimiz, bir soru sormuş ve sorusunda, yurt dışındaki yabancı marketlerden, et almaya korktuklarını, helal-haram kesim sözleriyle tedirgin olduklarını söylemiş ve bu konuda dini açıdan aydınlatılmak istediğini belirtmiş.     Gerçekten de İslam toplumu içinde, öyle gruplaşmalar ve çıkar şebekeleri oluştu ki,  toplumu kendi menfaatleri, çıkarları yönünde istedikleri gibi yönetebiliyorlar. Yalnız bu konuda değil, her (daha&helliip;)