Kavramların Önemi Kavramlar tıpkı yazı yazmada ve okumada kullanılan harfler (alfabe) gibidir. Nasıl ki okuyup yazmak bu harfleri bilmeye bağlıysa, harfler bilinmeden okuyup yazmak mümkün değilse; tıpkı bunun gibi Kur`anî kavramları bilmeden de Onu gereğince anlamak mümkün değildir. Her düşünce ve inancın kendisini en doğru ve anlaşılır olarak, ancak kendi kavramları ile ifade edebileceği bir gerçektir. Bu bakımdan, bir düşünceyi,
(daha&helliip;)
Gabya dair basiretler adlı makale, daha çok gaybın sahibinin Allah olduğu ve peygamber dahil (eger Allah bildirmişse) hiç kimsenin gaybı bilemeyeciği ile ilgiliydi. Sevgili kardeşim S. Bağışlar’ın yaptığı yorumla ilgili bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim. Yazının fazla uzayıp okuyanların canını sıkmak istemediğim için, bu yazıyı elimden geldiğince kısa tutmaya çalıştım. Sevgili kardeşim yazımı okuyup yorum yapma zahmetinde bulunduğunuz için teşekkürlerimi
(daha&helliip;)
• Müminler ancak Allah`a kulluk ederler. O`ndan başka zihinlerinde ilahlaştırdıkları hiçbir varlık yoktur. (Fatiha Suresi, 1-7; Nisa Suresi, 36) • Allah`tan korkup-sakınırlar. Allah`ın yasakladığı veya rızasına aykırı olan bir şeyi yapmaktan çok çekinirler. (Al-i İmran Suresi, 102; Yasin Suresi, 11; Tegabün Suresi, 15-16; Zümer Suresi, 23) • Yalnızca Allah`a güvenirler. (Bakara Suresi, 249; Tevbe Suresi, 25-26) • Allah`tan başka hiç
(daha&helliip;)
Bizler İslam ı ne yazık ki doğruluğundan emin olmadığımız, beşeri rivayetleri, hiç düşünmeden kur’an ile karşılaştırmadan, yaşamaya kabul etmeye devam ettiğimiz sürece, gerçek İslam ın güzelliğini, nurunu, güneşini de görmemiz, ondan gereği gibi istifade etmemizde, mümkün olmayacaktır. Bu yazımda sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, bir yazıma cevap veren bir kardeşimiz, bana sitemkâr sözlerle, peygamberimize rüyasında tebliğ edilen, kur’an dışından
(daha&helliip;)
Bu yazı, sevgili kardeşim S. Bağışlara cevaben kaleme alınmıştır. Gabya dair basiretler adlı makale, daha çok gaybın sahibinin Allah olduğu ve peygamber dahil (eger Allah bildirmişse) hiç kimsenin gaybı bilemeyeciği ile ilgiliydi. Sevgili kardeşim S. Bağışlar’ın yaptığı yorumla ilgili bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim. Yazının fazla uzayıp okuyanların canını sıkmak istemediğim için, bu yazıyı elimden geldiğince kısa tutmaya çalıştım. Sevgili
(daha&helliip;)
Süleyman Ateş Fussilet suresi= 44: Eğer biz onu, yabancı (dilde) bir Kur`an yapsaydık derlerdi ki: “Ayetleri (anlayacağımız) bir dille açıklanmalı değil miydi? Arab`a yabancı söz mü (geliyor)?” De ki: “O, inananlar için bir yol gösterici ve (gönüllere) şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve o, onlara bir körlüktür. Kuran Fransızlara inseydi bu gün Fransızca bir kitap okunuyordu. Kuran
(daha&helliip;)
Gayb: Gerektiği yerde bulunmamak, kaybolmak, uzaklaşmak, gizli kalmak, bulunmamak, hazırda olmamak anlamına gelen gayb Kur`an`da sıkça işlenen bir temadır. Gayba iman müminlerin özelliklerindendir Kur`an`da gayb geçmiş olaylar gizli ve sır olan şeyler bir hadisenin gerçek yüzü, fiziki dünyada başkalarının göremediği davranışlar, bilinmeyen her şey ve görünmeyen her şey manalarına gelmektedir. Allah kendisini gayb olarak değil de yine görünmeyen anlamına gelen
(daha&helliip;)
Kur’anın için den yeniden doğmak……. Kur’anı anlamaya çalıştıkça ve Allahı tanıdıkça sevgimiz – saygımız(huşu), sadakatimiz artar. Allahın merhametine hayran kalmamak için sağır ve kör olmak gerekir. Rabbimiz bize merhametin ışığında tekrar ve de tekrar yeniden ve de yeniden şans tanır. Rabbimizde bize anlayacağımız/ algılayacağımız üslupla, Sağır mısın? Görmüyor musun? Düşünmüyor musun? Akıl etmiyormusun? Neden anlamak istemiyorsun? Diye birçok ikaz da
(daha&helliip;)