Yakınları ölmüştür önce morgtan alırlar sonra yıkanır ve sonra camiye ve nihayet mezara gömülür. İmam cenazenin başında okur… okur… okur ve sonra ruhuna el fatiha diye yüksek sesle söyler ve herkes ellerini dua etme biçiminde kaldırır kimi anlamadığı arapça ile fatiha suresini okur. Kimi bilmediği anlaşılmasın diye dudaklarını kıpırdatır ve eller yüze sürülür ve amin diyerek yavaş yavaş terkedilir o
(daha&helliip;)
Kadına karşı şiddet konusunun televizyonlarda ve gazetelerde daha önce hiç olmadığı kadar çok yer kaplıyor olduğu şu günlerde, İslam dininin bu konuda söyledikleri de tartışma konusu olmuş durumda. Kulaklarımıza çalınan iki ana görüş var bu konuda ama maalesef ikisi de son derece yüzeysel. İlk görüş dine saygılı olma gayesiyle, her din gibi İslam’ın da renk, dil, ırk, cinsiyet gözetmeden her
(daha&helliip;)
ÖMÜR DEDİĞİN ŞEY… Geçtiğimiz günlerde gazetede ilginç bir haber vardı. İnsanlar ortalama 70 yıl yaşıyormuş ve bu süre içerisinde ortalama 130000 km yol yürüyor, 18 yıl ayakta kalıyor ve 90 milyon kelime kullanıyormuş. Ne kadar müthiş rakamlar değil mi? Eh, bununla gurur mu duysak yoksa başka çıkarımlarda mı bulunsak karar vermekte zorlanacak neredeyse insan. Bir başka gerçeğe bakmadan karar vermeyin!
(daha&helliip;)
Ha çıktı ha çıkacak derken, nihayet bekleyenlerinin yüzünü güldürdü bedelli askerlik. Sevinenler de oldu, yaş sınırında kalanlar da, hepsi için hayırlı olsun. Paylaşmak istediğim, beni düşündüren, istediğimiz bir şey için ne kadar olursa, nasıl olursa olsun bedel ödemeye hazır oluşumuz. Aslında bedelsiz elde ettiğimiz, fakat baştan sona maddi-manevi bedeller ödeyerek tükettiğimiz hayatımız. Örneğin şöyle basit bir “bedelli ” listesi yaparsak
(daha&helliip;)
Yüce Allah, peygamberlerini ve kitaplarını “uyarıcı, korkutucu ve müjdeci” olarak yolladığını birçok ayetle haber verir. Bu nedenle insanlara dini anlatmakla sorumlu olan her insan, karşısındaki kişiyi hem sorumluluklarını hatırlatarak hem de Allah’ın azabından/gazabından korku duyması yönünde uyarır. Aynı zamanda Allah’ın sonsuz rahmetini ve güzelliklerini anlatarak müjde verir. İki siteye eklediğim Kıyamet Günü konusundaki bir yazıma iki olumsuz yorum aldım. Yorumların
(daha&helliip;)
Namaz konusunda bir çok insan tembel, isteksiz, ve ne anlamda olduğunu bilmeden, düşünmeden, robot gibi kılayım da kurtulayım şeklinde hareket ettiği halde nedense en çok tartışılan konu ve tartışırken de kılmayanlar bile ya mücahit ya gazi kesiliyorlar…yada tam aksi biraz araştırma yaptığını zannedenler namazın başka dillerden geldiğini ve o hareketlerin başka batıl dinlere ait adetlerden olduğunu, arapça kelime karşılığının anlamının
(daha&helliip;)
Bundan birkaç sene evvel Afganistan’da din değiştiren bir kişi ölüm cezası ile yargılanıyordu. Buna gerekçe olarak, Hanefilikteki dinden dönenlerin öldürülmesi gerektiği inancı gösteriliyordu. Gerçekten de mezheplerin böyle bir uygulama yaptıkları tarih içinde görülmüştür. Hatta bunu Peygamberimize atılan iftiralarla meşru hale getirmek isteyenler, bu yönde hadis uyduranlar da vardır. Oysa Kuran’ın bu konudaki tavrı nettir. Bakara suresi 256. ayette belirtildiği gibi
(daha&helliip;)
“Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.” atasözümüzle, kültürümüzün de bir parçası olan güzel söz söylemek; Yaratan’ ımızın da kıymetli sözü Kur’an’ da çeşitli vesilelerle yer verdiği bir özelliktir. Allah güzel sözün kıymetini İbrahim Suresi 24-25. Ayetlerde bakın nasıl mükemmelen ortaya koyuyor: “Görmedin mi Allah nasıl bir benzetme yaptı: Güzel söz, kökü yerin derinliklerinde sabit, dalları ise göğe doğru yükselmiş bir ağaç gibidir
(daha&helliip;)