Kuran ayetleri yenilmesi haram olan yiyecekleri çok açık bir şekilde şöyle sıralar: O size ancak şunları haram kıldı: Leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilmiş olan. Fakat kim kaçınılmaz şekilde mecbur kalırsa, saldırmamak ve zorunluluk sınırını aşmamak şartıyla bunları yiyebilir. Şüphesiz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.(16-Nahl-115) De ki: Bana vahyolunanlar içinde bir kimsenin yiyeceği olarak leş, akıtılmış kan, domuz eti
(daha&helliip;)
Kuran’da bu konu ile ilgili bir haram ve yasak bulunmamaktadır. Bu tamamen sizin seçiminize kalmış bir konudur. Kuran bu konuda bir kısıtlama getirmediğine göre bu konudaki detaylar dini bir nitelik taşımazlar. (Bakınız: Neden Dinin Tek Kaynağı Kuran’dır? ) Kuran’da haramlar açıklanmıştır. Erkeklerin altın eşya takmaları Kuran tarafından yasaklanmaz. Ne yazık ki bazı hadislerle Peygamberimizin erkeklerin ipek giysi giymelerini yasakladığı iddia
(daha&helliip;)
Dinde haramları ve helalleri Allah belirlemiştir. Bir Müslüman’a haram olan bir şey başka bir Müslüman’a da haramdır. Örneğin Hakan ve Murat isminde iki Müslüman için aynı şeyler haramdır veya aynı şeyler helaldir. Hakan için zina, hırsızlık, domuz eti yemek haramsa aynı haramlar Murat için de geçerlidir. Dolayısıyla Hakan için midye, kalamar, istiridye helalse Murat için de helaldir. Şayet Hakan için
(daha&helliip;)
Kuran ayetleri yenilmesi haram olan yiyecekleri çok açık bir şekilde şöyle sıralar: O size ancak şunları haram kıldı: Leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilmiş olan. Fakat kim kaçınılmaz şekilde mecbur kalırsa, saldırmamak ve zorunluluk sınırını aşmamak şartıyla bunları yiyebilir. Şüphesiz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.(16-Nahl-115) De ki: Bana vahyolunanlar içinde bir kimsenin yiyeceği olarak leş, akıtılmış kan, domuz eti
(daha&helliip;)
Kuran’daki kadın-erkek ilişkisini anlatan önemli bir ayet yer almaktadır: Bakara-223: Kadınlarınız ekim alanlarınızdır (tarlalarınızdır). Ekim alanlarınıza dilediğiniz şekilde yaklaşın. Bu ayette bizim “ekim alanı” olarak çevirdiğimiz, birçok tercümede “tarla” manası verilen “hars” kelimesi, kadınların bir metaya benzetilmesi şeklinde eleştirilmekte ve yanlış anlaşılmalara sebep olmaktadır. Oysa “tarla” olarak çevrilen “hars” kelimesi aşağı yukarı aynı anlamı verecek “bahçe” şeklinde çevrilip ayete “Kadınlar
(daha&helliip;)
Bu soruya sağlıklı bir cevap verebilmek için öncelikli olarak dinin kaynağının ne olduğunun netleştirilmesi gerekir. Bu noktada önemli bir ayrım çıkmaktadır karşımıza: Dinin kaynağını belirlerken dinin sahibi olan Allah’ın İlahi kelamına başvurmak ya da geleneksel yorum ve kabulleri esas alarak Allah’ın sözünün yanına insani söz ve yorumları katmak. İlk yol Kur’an ayetleri tarafından belirlenen yoldur. İkincisi ise Peygamberimiz’e atfedilen hadisler,
(daha&helliip;)
Dini konularda yapılan tartışmaları takip ettiğimizde çoğu zaman dikkate alınmayan önemli bir hususun göz ardı edildiğini görmekteyiz. Bu husus yöntem sorunudur. Neden din adına farklı doğruların iddia edildiği şeklindeki bir soruya verilecek en temel cevap; din adına hüküm çıkartırken farklı yöntem ve yolların izlendiği olacaktır. İşte tam da bu noktada çok önemli bir soru çıkıyor karşımıza: Dinin kaynağı nedir? Bu
(daha&helliip;)
Kuran’da bu konu ile ilgili bir haram ve yasak bulunmamaktadır. Bu tamamen sizin seçiminize kalmış bir konudur. Kuran bu konuda bir kısıtlama getirmediğine göre bu konudaki detaylar dini bir nitelik taşımazlar. (Bakınız: Neden Dinin Tek Kaynağı Kur’an’dır?) Kuran’da haramlar açıklanmıştır. Erkeklerin altın eşya takmaları Kuran tarafından yasaklanmaz. Ne yazık ki bazı hadislerle Peygamberimizin erkeklerin altın eşya takmalarını yasakladığı iddia edilmiştir.
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- …
- 531
-