Zaman Tüketen Ev Hanımları

Zaman; Günümüzün en önemli avantajlarından biridir. Teknoloji her konuda olduğu gibi, ev hanımlarına da zamandan tasarruf konusunda büyük ölçüde yardımcı olmaktadır.

Dünya nüfusunun yüzde ellisi kadın olmasına rağmen, bu büyük topluluğun neredeyse yarısı, çeşitli sebeplerden dolayı ev hanımı olarak hayatlarını sürdürmektedirler. Evde yaşanan bu uzun zaman dilimi iyi değerlendirilirse, kendilerinin dahi farkında olmadıkları yeteneklerini keşfedebilecekleri ve toplum yararına mükemmel işler yapabilecekleri bir avantaja dönüşecektir.

Oysa günümüz ev hanımlarına baktığımızda durumun pek de iç açıcı olmadığını görürüz. Örneğin; zamanının çoğunu parasını nasıl harcayacağını düşünerek boş ve amaçsız işler uğruna tüketen, can sıkıntısından kurtulabilmenin arayışlarını sürdüren, ülkemizde yüzlerce zengin ev hanımı vardır. Günümüzde teknolojinin avantajları bilindiği gibi evlerimize kadar girmiştir. Elektronik robot cihazlarla donatılmış evlerinde yaşayan zengin ev hanımları, bu işleri de zaten yardımcılarına yaptırarak, boş zamanlarına zaman katmaktadırlar.

Gelişmekte olan ve ekonomik sıkıntıların yaşandığı ülkemizde, özellikle zengin ev hanımlarına toplum olarak çok büyük görevler düşmektedir. Allah’ın onlara verdiği zenginliği hayırlı ve faydalı hizmetlerde kullanabilirler. Çünkü bu imkanları dünya hayatında bir imtihan olarak Allah vermektedir. Mülkün tek ve gerçek sahibi Allah’tır, dilerse tüm bu imkanları geri alıp yoksul ve muhtaç durumda bırakabilir.

Ekonomik olarak güçlü insanlar, özellikle de evde oturan ev hanımlarının, ellerindeki bu imkanlarla toplum olarak yaşanan her türlü sorunlara el atma zorunlulukları vardır. Yüce Allah bu durumu bir Kuran ayetiyle bizlere şöyle bildirmektedir:

“Hayır; aksine, siz yetime ikram etmiyorsunuz. Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.” (Fecr Suresi, 17-18)

Diğer hanımlar ise boş ve anlamsız eğlence ve dedikodu üzerine kurulu TV programları ile değerli zamanlarını boşa tüketmektedirler. Oysa Allah Kuran’da müminleri boş şeylerden yüz çeviren kimseler olarak tanımlamaktadır:

“Onlar, ‘tümüyle boş’ şeylerden yüz çevirenlerdir.” (Mü’minun Suresi, 3)

Burada şunu vurgulamakta yarar var; çalışan bayanların kendilerini yetiştirmek ve topluma büyük hizmetler yapabilmek için yakalayamadığı zamanı, ev hanımları farkında olmasalar da bu zaman fırsatını yakalamışlardır.

Ev hanımı evinin patronudur. Ev işleri ne kadar yoğun olursa olsun, kendi zamanını kendi ayarlayabilir. Çalışan hanımların böyle bir lüksü yoktur. Dolayısıyla çalışan bayanlar için zaman çok önemlidir. Bu zamanı çok zor da olsa, kendine ve çocuklarına ayırmak zorunda dırlar. Çalışan bayan, işinin konumuna göre sadece işini bilir. Genel kültürünü artırmak ve kendini yetiştirmek için, isteyip kendini zorlamadığı sürece, bunun için çok fazla zaman bulamaz.

Toplumda şöyle bir önyargı vardır: “Çalışan kadın kültürlü olur” Bu mantık bazen doğru değildir. Başka bir yanlış düşünce ise “ev hanımlarının genel kültür ve bilgi açısında yoksun oldukları düşüncesidir.” İlginç olan durum ise, ev hanımlarının büyük çoğunluğunun da kendileriyle ilgili bu ön yargıyı kabullenmiş olmalarıdır.
Gelişmiş toplumlara baktığımızda böyle bir genellemeyi görmek mümkün değildir. Çünkü bu toplumlarda ev hanımı olmak diye bir kavram yoktur. İnsanlar ülkemizde olduğu gibi, evlerde eğlence amaçlı çay partileri yaparak değil, sosyal dernekler ve sivil toplum kuruluşlarında bir araya gelip, topluma yararlı olacağını düşündükleri faaliyetler göstermektedirler.

Ayrıca ev hanımı için yapılacak birçok iş olduğu kanısındayım. Örneğin; bol, bol kitap okuyabilirler, çeşitli konularda araştırma yapabilirler, Çağımızın bize sunduğu en büyük kütüphane ve adeta açık üniversite olan “interneti” etkin biçimde kullanmayı öğrenebilirler. Konferanslara ve fuarlara katılabilirler. Ülkemizde bu tür faaliyetler yerel belediyeler tarafından ücretsiz olarak halka sunulmuştur. Tüm bunları yapabilmek için sadece meraklı ve istekli olmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum.

Modern çağın getirdiği hızlı hayat tarzına ev hanımlarımızın da ister istemez uymak zorunluluğu vardır. Klasik ev hanımı modeli günümüz annelerine çok fazla bir gelişme sağlamayacaktır.

Ekonomik şartların ağır olduğu günümüzde, ev hanımı olmak büyük bir avantajdır. Bizlere sunulan bu avantajın farkına varalım. Çağa uygun şartlarda kendimizi yenileyip ilim ve bilgiyle donatalım.

Son olarak, ev hanımlarının kendilerine yakıştırdıkları bu yanlış imajı, aynı zamanda yine kendileri azimleri ve bilgi birikimleriyle, bu ezik ev hanımı psikolojisinden kurtulabileceklerini yineliyorum.

Unutulmamalıdır ki; bilgiye ulaşmak için sadece üniversite sıralarında oturmak yeterli değildir. Bu dört yıllık eğitim, devam ettirilip hayat boyu kendini geliştirmekle, önem ve anlam kazanır. Aksi taktirde, sadece iş ve meslek sahibi olunur. “Ayrıca, eğitimin ne yaşı, ne zamanı, ne de mekanı vardır.”

“…Öyleyse dosdoğru yolda devam edin ve bilgisizlerin yoluna uymayın.” (Yunus Suresi, 89)

1400 sene evvel Hz. Muhammed (Sav) “İlim Çin’de de olsa gidiniz.” sözüyle, tüm müminlere çok hikmetli bir nasihat vermiştir. Günümüzde, ilim öğrenmek için, Çin’e gitmeye gerek kalmadan, Allah’ın bizlere sunduğu, kapımıza kadar gelen ilmin farkına varmak için, çevremize sadece şuurlu ve akıl gözüyle bakmamız yeterli olacaktır.

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website