Pembe de Olsa, Yalan Yalandır !

Ne tür insanlardan hoşlanırsınız? Kendinizde en beğendiğiniz özelliğiniz nedir? Evlenmek istediğiniz kişide aradığınız özellikler nelerdir? Bu ve benzeri sorularla sürekli karşılaşırız ve verilen cevaplar madde madde sıralanırken, bir şık hiç değişmez:

Evet, hep aranılan, olmazsa olmaz bir kriterdir, kendimizde en beğendiğimiz yöndür!

Fakat birçok konuda olduğu gibi acaba doğru, dürüst olmayı, yalan söylememeyi de kendi algımıza, nefsimize mi uyarlıyoruz? Yalanı, pembe, beyaz veya küçük! olarak nitelediğimizde, daha mı az yalan oluyor veya daha mı masum? Hayır, ne rengi ne boyutu yalanı haklı çıkarmıyor. Sadece dürüst, sözünden emin olunan, sözüne itibar edilen inanan tasviriyle araya mesafe koyuyor. Hem de o kadar basit nedenler için göze alınıyor ki bu uzaklık, örneğin; Zamanında gidemediğimiz bir yere ulaştığımızda yalan yere trafiği ya da başka herhangi bir nedeni bahane etmek, okuldan ya da işyerinden izin almak uğruna yok yere ailemizden birinin sağlık problemi olduğunu söylemek gibi önemsiz görünen ama aslında içten içe bizi çürüten yalanlar.

Bir kere her fırsatta küçük büyük yalan söylemeye alıştı mı insan, zamanla vicdanen de kendini rahatlatmak için çeşitli bahaneler bulup kendini avutmaya, yalan söylemek için haklı nedenleri olduğuna inanmaya başlar. Oysa gerçek inanan, yakınları aleyhine dahi olsa doğruluktan şaşmayan, hem sözü hem de davranışıyla etrafına güven veren kişidir.

Hassasiyetini, Allah’a yakınlaşma çabasını hayatın her evresinde korumaya çalışandır. Müslümanlık ince bir ayardır, farkında olmasak da frekanstaki şaşma, radyo-televizyon kanallarında olduğu gibi cızırtılara ve görüntü bozukluğuna neden olabilir.

 

Yalanı ancak Allah’ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. Yalancılık eden onların ta kendileridir.
16 Nahl Suresi 105


About the Author
Author

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website