Eski çağlardan beri ekonomik alanda en temel meleklerden biri olan ticaret hem maddi getirisi hem de sosyal konumu ve işlevi, üretilen malların ihtiyaca göre dağılımının sağlanması ve geniş bir istihdam alanı açması sebebiyle insanlık tarihinde hep önemini korumuştur. Diğer sosyal faaliyet alanlarında olduğu gibi ticarette de insanların ortak faydalarını, toplumsal huzuru ve güven ortamını korumayı, insanların haklarını korumayı hedefleyen hukuki kuralların yanı sıra ahlaki kuralların da oluşturulması gerekli olmuştur. Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de ticaret yaparken asla aklımızdan çıkarmamamız gereken hususları bildirmiştir.
Kuran’da ticaret kelimesi 8 ayette geçmekte, bunların 5’i insanlar arasındaki alım satım ilişkisini ifade ederken 3’ü ise Allah-insan ilişkisi bağlamında kullanılmıştır. Bu ayette Allah ticaretin temel konularından olan borç ve alacak meselesi hakkında hükmünü bildirmiştir:
Ey iman sahipleri! Belirli bir süre için birbirinize borç verdiğinizde onu yazın. Aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. Yazıcı, Allah’ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Borç altına giren kişi de onu kayda geçirtsin ve Rabbinden korksun da borcundan hiçbir şey eksiltmesin. Borç altına giren, aklı ermez yahut zayıf-çaresiz biri ise yahut yazdırmaya gücü yetmiyorsa, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki kişiyi de tanık tutun. Eğer iki erkek yoksa rızanızla kabul edeceğiniz tanıklardan bir erkek ve iki kadın gerekir. Bu kadınlardan biri şaşırırsa/unutursa ötekisi ona hatırlatsın diyedir. Tanıklar, çağırıldıklarında çekimser davranmasınlar. Küçük veya büyük, borcu, süresine kadar yazmaktan üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah katında adalete daha yakın, tanıklık için daha sağlam, kuşkuya düşmemeniz için daha elverişlidir. Ancak aranızda döndürüp durduğunuz tamamen peşin bir ticaret söz konusu ise onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Karşılıklı alış-veriş yaptığınızda da tanık bulundurun. Yazıcıya da tanığa da zarar verilmesin. Böyle bir şey yaparsanız bu, kendinize kötülük olur. Allah’tan korkun. Allah size öğretiyor. Allah, her şeyi en iyi biçimde bilendir.
(Bakara 282 )
Bu ayette ise ticarette rızanın önemi anlatılmıştır:
Ey inananlar! Mallarınızı aranızda bâtıl bir yolla/tutarsız bahanelerle yemeyin. Kendi hoşnutluğunuzla gerçekleşmiş bir ticaret olursa başka. Kendi canlarınıza kıymayın/intihar etmeyin. Hiç kuşkusuz, Allah, size karşı çok merhametlidir.
(Nisa 29)
Ne etrafımızdaki insanların ne de ticaretin Allah’tan daha çok sevilmesine karşı Kuran insanları uyarıyor:
De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz/menfaat çevreniz, elde ettiğiniz mallar, kesadından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar sizin için Allah’tan, resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise artık Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, yoldan ayrılmış bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.”
(Tevbe 24)
Bir ticaret yahut oyun-eğlence görür görmez, dağılıp ona yöneldiler de seni ayaküstü bıraktılar. Onlara de ki: “Allah katında bulunan, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır! Ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”
(Cuma 11)
Öyle erler vardır ki, bir ticaret de bir alış-veriş de onları Allah’ın zikrinden/Kur’an’ından, namazı/duayı yerine getirmekten, zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerle gözlerin döneceği/yer değiştireceği günden korkarlar.
(Nur 37)
Bu ayetlerde ise ticaret, Allah ile kul arasında bir ilişki olarak anlatılıyor. Allah’ın emir ve yasaklarına uymanın insanların kurtuluşu için en kârlı ticaret olduğu vurgulanıyor:
Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı/duayı yerine getirenler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık infak edenler, asla batmayacak bir ticaret umabilirler. Çünkü Allah onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır. Gafûr’dur O, çok affeder; Şekûr’dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir.
(Fatır 29-30)
Ey iman sahipleri! Dikkatlerinizi, sizi korkunç bir azaptan kurtaracak bir ticarete çekeyim mi: Allah’a ve onun resulüne inanır, Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla didinirsiniz. İşte bu, sizin için en hayırlısıdır; eğer bilirseniz. Günahlarınızı affeder ve sizi, altından nehirler akan bahçelere, sürekli cennetlerdeki temiz-bereketli barınaklara yerleştirir. İşte bu en büyük başarıdır.
(Saf 10-12)
Ticaret, günlük hayatımızın her daim içinde olan ve bizi Allah’ın rızasını kazanmak için yapacağımız işleri engelleyecek unsurlardan biri olduğu mutlaka dikkat etmeliyiz. Ticaret hayatında kaybolup namazımızı, duamızı, orucumuzu ve diğer ibadetleri çeşitli bahaneler üreterek bırakmamalı ve ertelememeliyiz. Şüphesiz Allah en kârlı ticaretin, O’nun emir ve yasaklarına uymak olduğunu Kuran’da açıkça bildirmiştir.
Allah bu dünyada hepimizin hem ticarette hem de diğer mesleklerde rızkımızı arttırsın ve O’nun rızasını gözeten kullardan eylesin.