Zulüm; Allah’ın Koyduğu Yasayı Beğenmemektir

“Zulüm” kelimesi insanın aklında her zaman iki kutuplu bir olgu olagelmiştir. Bu kutuplar ; “zulüm yapan kişi” manasındaki “zalim”(ve yine aynı kökten) “zulme uğrayan kişi” anlamına gelen “mazlum”dur. Bu ayrımı daha romantik bakış açısıyla zalim için “müstekbir” (büyüklenen, büyüklük taslayan) ve mazlum için “mustazaf” (hor görülen, aşağılanan) kelimeleriyle özdeşleştirip, pekiştirebiliriz. “Allahu Ekber!” nidalarının dillere pelesenk olduğu, bazen bu nidaların yüreklerden (daha&helliip;)

İslamın Evrenselliği…

İSLAMIN EVRENSELLİĞİ   İnsanoğlu neyi seyreder ve işitirse tasavvuru ona göre şekillenir. Bu konu bilimsel bir gerçektir. İnsanoğlunu diğer yaratılmışlardan ayıran konular arasında en başta “illiyet bağı kurabilme yeteneği” Rabbimiz tarafından Ruhla şereflenen “beşer”’e verildi. Bu sayede görme ve işitmenin bir üst boyutuna geçebiliyoruz ve tasavvurlarımızı inşa edip dile ve yazıya dökebiliyoruz. (beyan kabiliyeti) Yıllarca bize tanıtılan Müslüman kimliği bu (daha&helliip;)

Toplumun İlacı Şefkat ve Merhamet

  Mutlu ve huzurlu bir toplumun oluşabilmesi için Kuran’da tarif edilen gerçek merhamet anlayışının, o toplumun insanları tarafından yaşanması gerekir. Merhamet ve şefkat anlayışı yaşanmadığı sürece kargaşa ve huzursuzluk o toplumdan eksik olmaz. Çünkü merhametin ve sevginin  olmadığı yerde sevgisizlik ve zulüm vardır. Merhamet edenlerin en merhametlisi, sonsuz şefkat sahibi Yüce Rabbimiz, Kuran ahlakına uyan kullarının üzerinde “Rauf” (pek esirgeyen, (daha&helliip;)