O Allah (c.c.) ki, bizleri en güzel şekil ve surette yaratmış, yaratmakla kalmamış her türlü nimetlerle bizleri donatmıştır. Bizlere olan merhameti gereği başıboş ve kılavuzsuz bırakmamış,kendi içimizden peygamberler –uyarıcılar- göndererek onlarla birlikte yolumuzu aydınlatacak olan mutluluk reçetesi diyebileceğimiz rehber-kılavuz olarak kitaplar göndermiştir. Bu evrene kendi irademizle gelmediğimiz gibi (doğum) kendi irademizle de sonlandıramayacağız (ölüm). Doğum ve Ölüm arasında ki bu yolculuğun adına hayat,ömür veya yaşam diyoruz.
Neden ve Niçin doğum? Neden ve Niçin Yaşam? Neden ve Niçin Ölüm? sorularını kendimize sormak ve en doğru cevabı bulmak zorundayız. Zorundayız diyorum çünkü mutluluğa giden yol bu sorunun mutlak doğru bir şekilde cevaplanması ile birebir ilişkili. Doğum ve ölüm arasında ki bu yaşam serüvenimizde hepimiz mutluluğu hedefleriz. Hedefleriz de acaba hedeflediğimiz mutluluğa ulaşmak adına doğru soruları kendimize sorup,bu da yetmez doğru cevapları bulabiliyor muyuz? Elbette bu da yetmez doğru cevapları bulup,o doğru cevaplar ışığında rolümüzü başarıyla sahneleyebiliyor muyuz?
Şimdi bu doğru soruları kendimize sorup doğru cevapları bulmaya çalışalım. Henüz geç kalmış sayılmayız çünkü. Çünkü hala nefes alıyoruz ve vaktimiz var demektir. Neden Doğum ve Ölüm? Neden doğum ve ölüm arasında Yaşam? Ölüm nedir ve Ölüm bir son mudur?
Bu soruları kendinize sormanızı ve içtenlikle vakit ayırıp cevaplamanızı birkaç kelam da olsa yazmanızı bekliyorum.
Sevgi ve saygılarımla….